Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Abdülazîz Dehlevî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:33
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Hindistan evliyaları, Delhi evliyaları, Abdülazîz Dehlevî

hindistan Evliyâsının Büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî Hazretlerinin Oğlu. İsmi Şah Abdülazîz Gulâm Halim-i Fârûkî Dehlevî'dir. 1746 (h.1159) Senesinde Dehli'de Doğdu. Hindistan'da İngiliz Yönetimine Karşı Hürriyet Meşalesini Yakarak "sirâc-ül-hind" Lakabıyla Tanındı. 1824 (h.1239) Senesinde Doğduğu Yer Olan Delhi'de Vefât Etti. Babasının Yanına Defnedildi.

abdülazîz Dehlevî Meşhur Hadîs, Kelâm Âlimi Ve Nakşibendî Yolunun Büyüğü Olan Babasından Edeb Öğrendi. Küçük Yaşta Kur'ân-ı Kerîmi Ezberledi. On Bir Yaşında İken Babasının Vazîfelendirdiği Hocalardan Okudu. Meşhur Altı Hadîs Kitabı kütübü Sitte başta Olmak Üzere muvatta', Mişkât-ül-mesâbih, Şemâil-üt-tirmizî gibi Kıymetli Eserleri Babasından Dinledi. Hadîs-i Şerîf İlminde Diploma Aldı. On Altı Yaşında İken Tefsir, Fıkıh, Usûl, Hadîs, Akâid, Kelâm, Mantık, Matematik, Geometri, Astronomi Gibi İlimlerdeki Derin Bilgisiyle Herkesin Dikkatini Çekti.

abdülazîz Dehlevî 1762 Senesinde Babasının Vefâtı Üzerine Rahmaniyye Medresesinde Ders Vermeye Başladı. Büyük Evliyâ Abdullah-ı Dehlevî Talebelerini Hadîs İlmini Tahsil Etmeleri İçin Abdülazîz-i Dehlevî'ye Gönderdi. Abdullah-ı Dehlevî Hazretlerinin En Büyük Talebesi Maddî Ve Manevî İlimler Hazinesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî Hazretleri De Abdülazîz-i Dehlevî'den Hadîs İlminde İcazet (diploma) Aldılar.

abdülazîz-i Dehlevî, Bir Yandan Medresede Talebe Yetiştirirken, Bir Yandan Da Eser Yazıyordu. Yirmi Beş Yaşından Sonra Yakalandığı Çeşitli Hastalıklar Yüzünden, Bir Süre Sonra Medresedeki Derslerini Talebelerinin İleri Gelenlerinden İki Kişiye Bıraktı. Ömrünün Son Günlerini, Eser Yazmak, Salı Ve Cumâ Günleri Halka Vâz Ve Nasîhat Vermekle Geçirdi. Bir Vâzında Şöyle Buyurdu:

"birisinden Yardım İstenirken, Yalnız Ona Güvenilirse, Onun, Allahü Teâlânın Yardımına Mazhar Olduğu, Kavuştuğu Düşünülmezse Haramdır. Yalnız Allahü Teâlâya Güvenilip, O Kulun Allah'ın Yardımına Mazhar Olduğu, Allahü Teâlânın Her Şeyi Sebeb İle Yarattığı, O Kulun Da Bir Sebeb Olduğu Düşünülürse Câiz Olur. Peygamberler Ve Evliyâ Da, Böyle Düşünerek Başkasından Yardım İstemişlerdir. Böyle Düşünerek Birisinden Yardım İstemek, Allahü Teâlâdan İstemek Olur."

abdülazîz Dehlevî Müslümanların İngiliz İdâresine Karşı Direnmelerinde Büyük Rol Oynadı. Ona; "islâm Âleminde Görülen Kötülüklerin Başlıca Sebebi Nedir?" Denildiğinde; "islâm Âleminde Görülen Kötülüklerin Başlıca Sebebi Müslümanların İslâmiyetten Uzaklaşmalarıdır." Kurtuluşun Nerede Olduğu Soruldukta; "islâma Uymak, Bid'atleri Terketmekte." Buyurdu.

abdülazîz Dehlevî, Zamânında Eshâb-ı Kirâma, Peygamber Efendimizin Mübârek Arkadaşlarına Düşmanlık Edenlerin Her Tarafta Bilhassa İlmi Olmayan Müslümanların Îtikâdlarını Bozmaya Çalıştıklarını Görüp, tuhfe-i İsnâ Aşeriyye isimli Kıymetli Bir Kitap Yazarak Onların Yüz Karalarını Bütün Teferruatıyla Ortaya Koydu. Eserini Yazma Sebebini Anlatırken Şöyle Demektedir:

abdülazîz Dehlevî İlmî Üstünlüğü Yanında Atıcılık, Binicilik Ve Hüsn-i Hat (güzel Yazı) Husûsunda Oldukça Maharetli İdi. Elli Kadar Eser Yazmış Olup En Önemlileri Şunlardır: 1) Tefsîr-i Azîzî, 2) Bustân-ül-muhaddisîn, 3) Ucâle-i Nâfîa, 4) Sırr-üş-şehâdeteyn, 5) Fetâvây-ı Azîz.

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

gadab Kuvveti

abdülazîz Dehlevî Buyurdu Ki:

allahü Teâlâ, Hayvanların Yaşamaları, Üremeleri İçin Muhtaç Oldukları Şeyleri Her Tarafta, Bol Bol Yaratmış, Bunlara Kolayca Kavuşmalarını Ve Bulduklarını Kolayca Kullanabilmelerini İhsân Etmiştir. Allahü Teâlâ, İnsanlarda Da Şehvet Ve Gadab Kuvvetlerini Yaratmış İse De, İnsanların Muhtâc Oldukları Şeylere Kavuşmaları, Bulduklarını Kullanabilmeleri Ve Korktuklarına Karşı Savunabilmeleri İçin, Bu Kolaylığı İhsân Etmemiştir. Yalnız, En Lüzûmlu Olan Havayı Her Yerde Yaratmış, Ciğerlerine Kadar Kolayca Girmesini İnsanlara Da İhsân Etmiş, İkinci Derecede Lüzûmlu Olan Suyu, Her Yerde Bulmalarını Ve Kolayca İçmelerini İhsân Etmiştir. Bu İki Nîmetten Daha Az Lüzumlu Olan İhtiyaç Maddelerini Elde Etmeleri Ve Elde Ettiklerini Kullanabilecekleri Hâle Çevirmeleri İçin, İnsanları Çalışmaya Mecbûr Kılmıştır. İnsanlar Çalışmazlarsa, Muhtaç Oldukları, Gıdâ, Elbise, Mesken, Silâh, İlaç Gibi Şeylere Kavuşamazlar. Yaşamaları, Üremeleri Çok Güç Olur. Bir İnsan, Muhtaç Olduğu Bu Çeşitli Maddeleri Yalnız Başına Yapamayacağı İçin, Birlikte Yaşamaya, İş Bölümü Yapmaya Mecbûr Olmuşlardır. Allahü Teâlâ, Merhamet Ederek, Seve Seve Çalışabilmeleri, Çalışmaktan Usanmamaları İçin, İnsanlarda Üçüncü Bir Kuvvet Daha Yarattı. Bu Kuvvet, nefs-i Emmâre kuvvetidir. Bu Kuvvet, Şehvetlere Kavuşmak Ve Gadab Edilenlerle Döğüşmek İçin İnsanı Zorlar."

"memleketimizde, Eshâb-ı Kirâm Düşmanlığı O Kadar Yayıldı Ki, İçerisinde Bir İkisi Bu Bozuk Yolda Olmayan Ev Pek Nâdirdi. Bu Bozuk Yolda Olanların Çoğu Târih İlminden, Kendi Asıllarından, Babalarının Ve Dedelerinin Doğru Yolundan Habersiz Kimselerdi. Bunlar, Meclislerde Ehl-i Sünnet Müslümanlarla Münâzara Ettiklerinde, Tutarsız Şeyler Söylüyorlardı. Doğruyu Görmelerine Vesîle Olmak Veallahü Teâlânın Rızâsını Kazanmak İçin Bu Kitab Yazıldı."

 

kaynaklar

1) Nüzhet-ül-havâtır; S.273

2) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; S.970

3) Rehber Ansiklopedisi; C.1, S.23

4) Bostan-ül-muhaddisîn

5) Hazînet-ül-asfiyâ; C.2, S.388

6) Mu'cem-ül-müellifîn; C.5, S.243

Yorumlar
Kod: YVM2V