Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Abdullah Mekkî Erzincânî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:41
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Suudî Arabistan evliyaları, Mekke evliyaları, Abdullah Mekkî Erzincânî

anadolu Velîlerinden. Büyük Velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin Halîfelerindendir. İsmi Abdullah'tır. Erzincânî Ve Mekkî Nisbeleriyle Tanınmıştır. Doğum Ve Vefât Târihleri Bilinmemektedir. On Dokuzuncu Yüzyılda Yaşamıştır.

aslen Mekkeli Olan Abdullah Efendi, Zamânının Usûlüne Göre Çeşitli İlimleri Tahsîl Etti. İlimde Yüksek Dereceye Ulaştıktan Sonra Bağdâd'da Bulunduğu Sırada Büyük Âlim Ve Velî, Nakşibendiyye Yolunun Mürşid-i Kâmili Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerini Tanıdı, Sohbetleriyle Şereflendi. Mevlânâ Hâlid Hazretlerinin Sohbet Ve Hizmetlerinde Bulunarak Kemâle, Olgunluğa Ulaştı. Tasavvuf Yolunda İlerleyip Yüksek Mânevî Derecelere Kavuştu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin Talebelerinin Önde Gelenlerinden Oldu. Hocası Ona Hilâfet-i Mutlaka Yâni Tam İcâzet, Diploma Verdi. İnsanlara İslâmiyetin Emir Ve Yasaklarını Anlatmak Ve Talebe Yetiştirmekle Vazîfelendirerek Erzincan'a Gönderdi. Abdullah Mekkî Önce Erzurum'a Uğradıktan Sonra Erzincan'a Gitmek Üzere Yola Çıktı. Erzincan'a Gelirken Buranın Ova Ve Dağlarını Seyredip, Yanındakilere; "allah Bilir Ammâ Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin Bize Târif Buyurdukları Memleket Burası Olmalıdır. Buradaki Bir Zâtın Bizde Nasîbi Ve Emâneti Vardır." Dedi.

abdullah-ı Mekkî, Erzincan'ı Şereflendirince İnsanlar Akın Akın Ziyâretine Geldiler. Gelenler Arasında, Terzi Baba Diye Bilinen Muhammed Vehbî De Vardı. Abdullah Mekkî, Muhammed Vehbî İçeri Girince Ayağa Kalktı. Onu Dâvet Edip Yanına Oturttu. Muhammed Vehbî'ye Karşı Hiç Kimseye Göstermediği İltifâtlarda Bulundu. Sonra Muhammed Vehbî'nin Durumunu Öğrenmek İçin Yanındakilere; "bu Zâtın Serveti Var Mıdır?" Diye Sordu. Oradakiler; "hayır. Yalnız Köyde, Sarıgöl'de Bir Bağı İle, Şehirde Bir Evi, Birkaç Parça Tarlası Ve Terzilik Yaptığı Bir Dükkanı Vardır." Dediler. Bunun Üzerine Muhammed Vehbî'yi Yanına Çağıran Abdullah Mekkî Hazretleri; "oğlum! Pîr-i Âzâm Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Bizi Buralara Gönderdi. Bize Ehline Verebileceğimiz Bir Emâneti Verdi. O Emânete Seni Lâyık Gördüm. Kabûl Edersen Onu Sana Teslim Edeyim." Diye Teklifte Bulundu. Muhammed Vehbî, Abdullah Mekkî'ye Gönül Huzûru Ve Teslimiyet İfâde Eden Bir Tavırla; "siz Bilirsiniz." Cevâbını Verdi. Abdullah-ı Mekkî; "vereceğim Emânet, Sana Çok Faydalar Sağlayacak." Buyurunca, Muhammed Vehbî; "şeyh Efendi! Vallâhî Dünyâ İçin Allah Demem." Cevâbını Verdi. Bunun Üzerine Abdullah Mekkî; "oğlum Haydi Git! Sen Bulacağını Buldun. Teslim Edeceğim Emânet De Zâten Bu İdi." Buyurarak Onun Yüksek Derecesini İşâret Etti. Terzi Baba'ya Himmetle Nazar Ederek Emâneti Tevdî Etti. Terzi Baba'nın Hâli Derhâl Değişti. Mânevî Feyzler Deryâsına Daldı.

bir Müddet Erzincan'da Kalan Abdullah-ı Mekkî, Sohbetleriyle İnsanların Allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşmaları İçin Çalıştı. Bu Sırada Onun Sohbetinden Ve Hizmetinden Ayrılmayan Terzi Baba Da Tasavvuf Yolunda İlerleyip Evliyâlık Derecesine Kavuştu. Abdullah Mekkî, Terzi Baba'nın Olgunluğa Erdiğini Görerek, Ona Hilâfet Verdi.

yerine Terzi Baba'yı Bıraktıktan Sonra Erzincan'dan Ayrılarak Erzurum'a, Oradan Da Kudüs'e Gitti. Mukaddes Makamları Ve Büyüklerin Kabirlerini Ziyâret Ettikten Sonra Mekke-i Mükerremeye Ulaştı. Orada Yerleşip Nakşibendiyye Yolunun Hâlidiyye Kolunun Yayılması Ve İnsanların Bu Mânevî Yoldan Faydalanmaları İçin Gayret Sarf Etti. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri Hayatta Olduğu Müddetçe Abdullah-ı Mekkî'nin İhtiyaçlarını Süleymâniye, Şam Ve Bağdâd'dan Gönderdi. Hac İbâdetini Yerine Getirmek İçin Gidişinde Onun Misâfiri Oldu.

abdullah-ı Mekkî, Mekke'de Kaldığı Müddet İçinde Pekçok Âlim Ve Evliyâ İle Karşılaşıp, Sohbet Etti. Sayısız Talebe Yetiştirdi. Hac İbâdetini Yerine Getirmek İçin Gelen Şeyh Süleymân Bin Hasan Kırîmî Sohbetinde Kemâle, Olgunluğa Erdi.

mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri Bir Hac İbâdeti Sırasında Abdullah-ı Mekkî'ye İltifât Edip; "bu Defâ Hacca Seni Ziyâret İçin Geldim." Buyurdu. Uzun Seneler Mekke-i Mükerremede Kalıp İnsanların Dünyâ Ve Âhiret Seâdetine Kavuşması İçin Çırpınan Abdullah-ı Mekkî, Yerine Talebesi Şeyh Süleymân Bin Hasan Kırîmî'yi Bıraktıktan Sonra Mekke-i Mükerremede Vefât Etti.

süleymân Bin Hasan Kırîmî Onun Yerine İrşâd, İnsanlara Doğru Yolu Gösterme Faâliyetine Devâm Etti.

abdullah-ı Mekkî Erzincânî Büyük Âlim, İlmiyle Amel Eden, Fazîlet Sâhibi Velî Bir Zat İdi. Dünyâ Ve Ona Âid Olan Her Şeyden Kesilerek, Vatanını Ve Yakınlarını Bırakıp İslâmiyetin Emir Ve Yasaklarını Anlatmak İçin Çeşitli Memleketleri Dolaştı. Evliyânın Büyüklerinden Olup, Sekr, Cezbe Ve Mânevî Sarhoşluk Hâli İle Fenâ Makamlarını Geçmiş, Evliyâlığın En Yüksek Makamlarına Kavuşmuştu. Birçok Kimse De Ondan Feyz Alıp, Gösterdiği Yolda İlerleyerek Velîlerden Olmuşlardı.

 

kaynaklar

1) İslâm Meşhurları Ansiklopedisi; C.1, S.168

2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.18, S.260,261

3) Erzincan Târihi; C.2, S.278,279

4) Şems-üş-şümûs Tercümesi; S.107

5) Mecd-i Tâlid Tercümesi; S.107,108

6) Osmanlı Târihi Ansiklopedisi; C.6, S.151

Yorumlar
Kod: VSJYS