Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Abdüllatîf Efendi (pamuk Kâdı)
  30 Mart 2018 Cuma , 23:28
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, Edirne evliyaları, Abdüllatîf Efendi (pamuk Kâdı)

anadolu'da Yetişen İslâm Âlimlerinden Ve Büyük Velîlerden. İsmi, Abdüllatîf Olup, "pamuk Kâdı" Diye Tanınmıştır. Kastamonu Vilâyetinden Olup Doğum Tarihi Bilinmemektedir. 1532 (h. 939) Senesi Ramazân-ı Şerîf Ayında, Kadir Gecesi Edirne'de Vefât Etti.

abdüllatîf Efendi, Zamânındaki Âlimlerden Okuyup İlk Tahsîlini Tamamladıktan Sonra, Mevlânâ Muslihuddîn Yârhisârî Ve Anadolu Kadıaskeri Olan İmâm Şeyh Mahmûd'un Sohbet Ve Hizmetlerine Girdi. İlim Öğrenmekteki Gayret Ve İstidâdının Çokluğu Sebebiyle, Kısa Zamanda Yetişerek Kemâle Geldi Ve Medreselerde Ders Verecek, Talebe Yetiştirecek Seviyeye Ulaştı. Evvelâ Dimetoka Medresesinde Müderris Oldu. Bundan Sonra; Edirne'de Ali Bey, İstanbul'da Eski İbrâhim Paşa, Kalenderhâne, Ebû Eyyûb-i Ensârî Ve Mahmûd Paşa, Edirne'de Üçşerefeli, Manisa'da Manisa Medreselerinde Müderrislik Yaptı. Bu Medreselerde Tam Bir Muvaffakiyet İle Vazîfe Yaptıktan Sonra, Heşt Behişt (sekiz Cennet) Ünvânıyla Tanınan Sahn-ı Semân Medreselerinden Birinde Müderris Oldu. Bundan Sonra, Edirne'de Sultan Bâyezîd Hân Medresesine Müderris Oldu. Burada Da Bir Müddet Vazîfe Yaptıktan Sonra, Kâdılık Yapması Uygun Bulunup, Yine Edirne Kadısı Oldu.

bu Vazîfesi Sırasında Pamuk Kâdı Nâmıyla Meşhur Olan Abdüllatîf Efendi, Haram Ve Şüphelilerden Çok Sakınan, Zühd Ve Takvâ Sâhibi, Çok İbâdet Eden, Duâsı Makbûl Bir Zât İdi. Temizliğe Çok Riâyet Ederdi. Allahü Tealâya Olan Muhabbeti Ve Bu Muhabbetin Elden Çıkmak Endişesinden Meydana Gelen Korkusu Pek Fazla İdi. Bu Muhabbet Ve Korku İle, Tam Bir Tevâzu Ve Gönül Kırıklığı İçerisinde İbâdet Ederdi. Gâyet Yumuşak Huylu, Hoş Tabiatlı, Pek Latîf, Hoş Ve Her Yönden Temiz, İnce Rûhlu Bir Kimse İdi. Zamanının Zâhirî Ve Bâtınî İlimlerinde İhtisas Yapmış, Söz Sahibi Olmuştu. Ayrıca "ilm-i Ledün" Denilen, Hikmet Ve Muhabbet-i İlâhiyeye Âit Yüksek İlimde De Çok İleriydi. Zamânının Tamâmını İlim Ve İbâdete Ayırmıştı. Vaktinin Hiçbir Ânını Zâyi Etmez, Evinde Bulunduğu Müddetçe Zikir Ve Tâat İle Meşgûl Olur, Kitap Mütâlaa Ederdi. Beş Vakit Namazda Câmiye Gider, Bâzı Zamanlarda Da Câmide Îtikâf Hâlinde Bulunurdu. Yâni İbâdet Niyetiyle Câmide Bir Müddet Kalırdı.

allahü Teâlâya Ve O'nun Dostlarına Karşı Muhabbet Kaynağı Olan Güzel Meclisinde, Âsî Ve Aşağı Kimselerle, İtâatkâr Ve Yüksek Derece Sâhibi Olanları Hep Hayır İle Yâd Eder, İnsanların, Beğenilen, Uygun Olan İyi Taraflarını Söylerdi. Eğlenceye, Alaya Sebeb Olacak Boş Ve Lüzumsuz Sözleri Söylemekten Nefret Eder, Böyle Yapmanın Çirkinliğini Anlatırdı.

hep Dünyâ İle Meşgûl Ve Dünyâya Düşkün Olanlar İle Hiç Alâkadâr Olmaz, Onlara Rağbet Etmezdi. Onlarla Yakınlık Ve Berâberlik Hâlinde Olmanın, Onların Bitmeyen İşleriyle, Tükenmeyen Sıkıntı Ve Gamlarıyla Gamlanmak Olacağını Bildirirdi. Faydası, Menfaati Az Olan Dünyâ Malının Hevesiyle, Sâf, Pâk, Arı Ve Temiz Kalbini Doldurmazdı. Âhirete Yarar İşleri Yapmakta Gâyet Titizlik Ve Hassâsiyet Gösterir, Bu Hususta Hiçbir Zaman Gevşek Davranmazdı. Dünyâ İle Âhiretin Birbirine Zıt Olduğunu Bilir, Birini Memnûn Etmeye Çalışılınca, Diğerinin Güceneceğini Bildirirdi. Dünyâya Düşkün Olanların Âhıretlerini Harâb Ettiklerini, Âhiretini Düzeltmeye Gayret Edenlere İse Allahü Teâlânın Dünyâyı Hizmetçi Kılacağını Söylerdi.

rivâyet Edilir Ki, Evliyâlık Meclisinin Parlak Kandili, Kerâmet Âleminin Bağı Ve Gülşeni Olan İbrâhim Gülşenî Hazretleri, Mısır'ın Kâhire Şehrinden İstanbul'a Geldiği Zaman, Mevlânâ Abdüllatîf Efendi İle Karşılaştı. İlm-i Ledün Sâhibi Ve Hak Âşığı Olan Bu İki Zât, Birbirlerine Çok Muhabbet Ettiler. İbrâhim Gülşenî Hazretleri, Kerâmet Olarak Abdüllatîf Efendiye Vefât Edeceği Seneyi İşâret Edip, Bu Çok Gizli Sırdan Haber Vermişti. Aradan Zaman Geçip, Abdüllatîf Efendi Edirne'deki Vazîfesinden Ayrılarak İkinci Defâ Sultan Bâyezîd Han Medresesine Müderris Oldu. Vefât Ettiği Senenin Ramazân-ı Şerîf Ayının Ortasında, O Aya Aid Olan Ücreti Kendisine Verildiğinde; "inşâallah Biz, Bu Kadir Gecesi Vefât Etsek Gerektir. Vakfın Hakkı Üzerimizde Kalmasın." Diyerek, Üç Günlük Ücreti Geri Verdi. Bunu Duyanlar, Hayret Ve Üzüntüye Kapıldılar. Pamuk Kâdı, Bildirdiği Şekilde, Kadir Gecesinde Vefât Edip, Kasım Paşa Câmiinin Avlusunda Defnedildi.

 

kaynaklar

1) Şezerât-üz-zeheb; C.8, S.233

2) Sicilli Osmânî; C.3, S.359

3) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi (mecdî Efendi); S.459

4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.13, S.183

Yorumlar
Kod: C92F9