Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Abdülvâhid Bin Muhammed
  30 Mart 2018 Cuma , 23:40
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Sûriye evliyaları, Şam evliyaları, Abdülvâhid Bin Muhammed

kerâmetler Sâhibi Hikmetli Sözler Söyleyen, Güzel Ve Tesirli Vâz Ve Nasîhatlarıyla Meşhûr Evliyâ Bir Zât. Ayrıca Hanbelî Mezhebi Fıkıh Âlimlerinden Olup, Tefsîr, Hadîs Ve Usûl-i Fıkıh İlimlerinde Meşhûr Âlimdir. İsmi, Abdülvâhid Bin Muhammed Bin Ali Bin Ahmed Eş-şîrâzî El-makdisî Ed-dımeşkî El-ensârî Es-sa'dî El-abbâdî El-hazrecî'dir. Künyesi İse Ebü'l-ferec'dir. ırâkî Ve Makdisî Lakablarıyla Tanınır. Harran'da Doğmuş Olup, Doğum Târihi Bilinmemektedir. 1093 (h.486) Senesinde Şam'da Vefât Etti. Bâb-üs-sagîr Mezarlığına Defnedildi. Kabri Meşhûr Olup, Ziyâret Edilmektedir.

ilim Öğrenmek İçin Çok Gayret Gösterdi. Tahsil Maksadıyla Uzun Seyahatler Yaptı. Bağdat'ta Zamanının En Büyük Âlimlerinden Kâdı Ebû Ya'lâ'dan, Hanbelî Fıkhının İnce Bilgilerini Öğrenmiş Ve Büyük Fıkıh Âlimi Olmuştur. Ebû Ya'lâ'nın Derslerinde, Fıkıh İlmi İle İlgili Devamlı Notlar Alıp, Kitap Hâline Getirmiş Ve Onun Yazmış Olduğu Kitapları Genişletmiştir.

bağdat'tan Şam'a Gitti, Orada Ebü'l-hasan Simsar'dan Ebû Osman Sâbûnî'den Hadîs-i Şerîf Dinledi, Hadîs İlmini Öğrendi. Diğer Âlimlerden De İlim Öğrendi. Kudüs'te Bir Müddet İkâmet Etti. Ehl-i Sünnet Îtikâdını Ve Peygamber Efendimizden Nakledilen Din Bilgilerini Bildiren Dört Hak Mezhebden Biri Olan Hanbelî Mezhebini Yaydı. Sonra Şam'a Geldi. Kendine Muhalif Ve Karşı Kimselerle Yaptığı İlmî Münâzaralarda, Kuvvetli Deliller Getirerek Sözlerinin Doğruluğunu İsbât Etti Ve Üstünlüğünü Kabûl Ettirdi. Kendisinden De Birçok Kimse İlim Öğrenip, Sohbetinde Bulundu. Burada Vâzlarıyla Meşhûr Oldu.

şam'da Zamânın En Büyük Âlimlerindendi. İlmiyle Amel Eden, Güzel Huylu, Herkesle İyi Geçinen, Güler Yüzlü, İhsânı Bol, Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Sünnetine Uyan, Çok İbâdet Eden, Haramlardan Kaçınan, Şüphelilerden Uzaklaşan, Ârif, Kerâmetler Sâhibi, Duâsı Makbûl Olan Allahü Teâlânın Sevgili Bir Kuluydu. Hızır Aleyhisselâm İle Görüşmüş, Onunla Sohbetler Yapmıştır.

devlet Adamlarından Bâzıları, Doğru Sözlülüğü Ve Hakîkatı Beyânı Sebebiyle Ona Düşmanlık Ediyor, Eziyet Veriyorlardı. O Da Bunların İşini Allahü Teâlâya Havâle Edip, Duâ Etti.

bir Gün Vâz Ederken, Oradakilerden Biri Aşka Gelerek, Bir Nâra Attı Ve Oracıkta Vefât Etti. Buna Herkes Şâhid Oldu. Ebü'l-ferec'in Üstünlüğü Ve Vâz Etmekteki İlim Ve Mârifeti Her Yere Yayıldı. Kendisine Muhâlif Olanlar; "nasıl Bir İş Yapalım Ki, Bizim De Meclisimizde Biz Konuşurken Bir Kimse Ölsün. Şimdiye Kadar Hiç Kimse Bizim Meclisimizde Aşka Gelip Ölmedi." Dediler. Garip Bir Adam Buldular, Ona On Dirhem Para Verip; "sen Meclisimizde Bulun. Meclis Tamam Olduğu Zaman Büyük Bir Nâra At, Sonra Hiç Konuşma Ve Hareket Etme. Biz Senin İçin, Öldü, Deriz. Sonra Seni Bir Eve Götürürüz, Geceleyin De Bu Şehirden Çıkar Başka Bir Yere Gidersin." Dediler. Aynı Konuştukları Gibi Yaptılar. O Kimse Müthiş Bir Nâra Attı Ve Düştü. Onlar Da Öldü Diyerek Bir Eve Taşıdılar. O Eve Bir Zât Geldi. Bu Ölü Gibi Görünmek İsteyen Kimsenin Sağına-soluna Dokundu Ve Canını Acıttı. Hîlekâr Kimse, Canı Yanınca Acıyla Bağırdı. "aaa! Yaşıyor, Yaşıyor!" Diye Bağrıştılar. Orada Bulunanları Bir Gülme Aldı Ve Böylece Ehli Olmadığı Hâlde Evliyâ Ve Rehber Geçinen Sahte Kimselerin Hîleleri Anlaşıldı.

nâsıh, Şeyh Muvaffaküddîn El-makdisî'nin Şu Sözlerini Nakletti:

biz Hepimiz, Abdülvâhid Bin Muhammed'in Bereketlerine Kavuştuk. Kudüs'ten Bağdat'a Teşrif Ettiği Zaman, Geldiğini Haber Alan Müslümanlar, Onu Akın Akın Gelip Ziyâret Ettiler. O Zaman Dedem Kudâme, Kardeşine; "gel Bu Zâtı Ziyârete Gidelim. İnşâallah Bize Duâ Buyurur Da Kurtuluruz." Dedi. Ebü'l-ferec'i Ziyârete Gittiler. Evvelâ Söze Kudâme Başlayıp; "efendim! Allahü Teâlânın, Kur'ân-ı Kerîmin Hıfzını Bana Kolaylaştırması İçin Duâ Buyurmanızı Ricâ Ediyorum." Dedi. Ebü'l-ferec De Ona Duâ Buyurdu. Kardeşi Bir Şey İstemedi Ve Eski Hâli Üzerinde Kaldı. Kudâme İse, Kur'ân-ı Kerîmi Kolayca Ezberledi Ve Ebü'l-ferec Hazretlerinin Duâsı Bereketiyle Büyük Hayırlara Kavuştu.

birçok Kıymetli Eserler Yazmıştır. Bâzıları Şunlardır:

1) El-cevâhirü Fî Tefsîr-ül-kur'ân: otuz Ciltlik Tefsîr Kitabıdır. Kızı Ümmü Zeynüddîn, Bu Tefsîr Kitabını Ezberlemiştir. 2) El-müntehab, 3) El-izâh-ül-mebhec (hanbeli Fıkhına Dâirdir.) 4) El-burhân Fî Usûliddîn, 5) Muhtasar Fîl-hudûd, 6) Et-tebsîrâtü Fî Usûliddîn, 7) Mesâil-ül-imtihân.

 

kaynaklar

1) Tabakât-ı Hanâbile; C.2, S.248

2) Tabakât-ı Hanâbile (zeyli); C.2, S.68

3) Tabakât-ül-müfessirîn; C.1, S.360

4) Tezkiret-ül-huffâz; C.3, S.1199

5) Şezerât-üz-zeheb; C.3, S.378

6) Mu'cem-ül-müellifîn; C.6, S.212

7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.4, S.322

Yorumlar
Kod: OLESL