Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Abdurrahmân Mağribî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:33
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Hindistan evliyaları, Bendersûret evliyaları, Abdurrahmân Mağribî

büyük Velîlerden. İsmi Abdurrahmân Bin Ahmed Bin Muhammed Bin Abdurrahmân Bin Ahmed El-idrisî'dir. Hazret-i Hasan Soyundan Olup, Şerîflerdendir. 1614 (h.1023) Senesinde Mağrib (fas) Beldelerinden Miknâset-üz-zeytün Denilen Yerde Doğdu. Zamânının Teki Ve Evliyânın Seçilmişlerinden İdi. 1674 (h.1085) Senesi Zilkâde Ayının On Yedinci Günü Vefât Etti. Vasiyeti Üzerine Bender'de Seyyid Sâlim Dergâhına Defnedildi.

abdurrahmân Mağribî Küçük Yaşta İlim Tahsîline Başladı. Bulunduğu Yerdeki Âlimlerden Okudu. Evliyânın Sohbetlerinde Kemâle Geldi, Olgunlaştı. Kerâmetleri Görüldü. İsmi Her Yere Yayıldı. Mısır, Şam, Anadolu Da Dahil Pekçok Yeri Gezip Dolaştı. Anadolu'ya Gelişinde Âlimlere Büyük Önem Veren Sultan Dördüncü Murâd Han İle Görüştü. 1633 Senesinde Hacca Gitti. Mekke-i Mükerremede Mücâvir Olup Orada Bir Müddet İkâmet Etti.

talebelerinden Olan Şeyh Mustafa Bin Fethullah Anlatır:

mekke-i Mükerremede İken Bir Gün, Şeyh Hüseyin Bin Muhammed İle Birlikte Abdurrahmân Mağribî'nin Evine Gittik. Tasavvuf Ehli Hakkında Hiç Bilgim Yoktu. Huzûruna Girince Bana; "tasavvuf Büyükleri Hakkında Ne Dersin?" Diye Sordu. Ben De Bilgim Olmadığı İçin Sükût Ettim. O Zaman Abdurrahmân Mağribî; "imâm-ı Gazâlî Hazretleri Üstün Olup İhyâ'sı Çok Kıymetlidir. Muhyiddîn Arabî'ye Düşman Olma. Tasavvuf Ehlini Sev, Onların Kitaplarını Oku." Buyurdu. Sözleri Kalbimde Hemen Yer Etti. O Andan Îtibâren Kalbim Velîlerin Sevgisi İle Doldu Ve Allahü Teâlâdan Beni Onlarla Haşretmesini Diledim. Abdurrahmân Mağribî; "lâ İlâhe İllallah Muhammedün Resûlullah" Kelime-i Tayyibesini Çok Okumamı Söyledi Ve Bana Çok Duâ Etti.

abdurrahmân Mağribî Birkaç Sevdiği İle Birlikte Yemen'e Gitti. Yolda Kerâmetleri Görüldü. Talebelerinden Seyyid Ömer Bin Sâlim Anlatır:

abdurrahmân Mağribî, Birkaç Sevdiği Yanında Olduğu Halde Bir Gemi İle Yemen'e Gidiyorlardı. Yolda Fırtına Çıktı Ve Deniz Kabardı. Gemi Nerede İse Batacaktı. Berâberindekiler Ona; "efendim İçinde Bulunduğumuz Durumu Görüyorsunuz. Duâ Buyurun Da Bu Tehlikeden Kurtulalım." Dediler. O Da; "ey Deniz! Allahü Teâlânın İzni İle Sâkin Ol!" Buyurdu. Hemen Fırtına Dinip Deniz Sâkinleşti. O Zaman Da; "rüzgâr Olmadan Gemi Gitmez." Dediler. O Da; "allahü Teâlâ Rüzgâr Gönderir." Buyurdu. Sonra Hoş Bir Rüzgâr Esti. Gemi De Selâmetle Yerine Ulaştı.

abdurrahmân Mağribî Hazretleri Yemen'deki Âlim Ve Velîlerle Görüştü. Seyyid Abdurrahmân Bin Akîl, Yemen'de Sohbet Ettiği Büyüklerden İdi.

mağribî Hazretleri Yemen Dönüşü Mekke-i Mükerremede Ders Ve Sohbet Meclisi Kurdu. İlim Ve Edeb Öğretti. Çok Cömert İdi. Verdiği Ziyafetlere Herkesi Çağırırdı. Şöhreti Her Yere Yayıldı.

hindistan, Şam, Mısır Ve Başka Yerlerden Kendisine Gönderilen Hediyeleri Fakirlere Dağıtırdı. Herkesten Sevgi Ve Îtibâr Görürdü. Borçlu Bir Kimse Kendisine Gelip Yardım İstediğinde, Elinden Tutup, Borcunu Öderdi.

mağribî'nin Sohbeti Çok Tatlı İdi. Bir Kimse Onun Meclisinde Bulunsa, Ayrılmak İstemezdi. Herkese İyilik Ederdi. Âlimleri Çok Sever, Onlara İzzet Ve İkrâmlarda Bulunurdu. Fakirlere Çok Yardım Ederdi. Hâliyle, Sözleriyle İnsanları Allahü Teâlânın Dînine Çağırırdı. Kış Ve Yaz Giydiği Tek Elbisesi Vardı. Huzûruna Gelenleri Hayırlı İşlere Teşvik Eder, Kur'ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimize Salevât Ve Çok İstigfâr Okumalarını Tenbih Ederdi. Tasavvuf Yolunu, Bu Yolun Büyüklerini, Onların Sözlerini Ve Hâllerini Sevmeyi Bildirirdi. Bilhassa Şeyh-ul-ekber Muhyiddîn-i Arabî'ye Rahmetullahi Aleyh Çok Hürmet Ve Tâzim Eder Ve Ona Saygıyı Emrederdi.

abdurrahmân Mağribî Bendermehâ Şehrinde İdi. Sevdiği İki Kişi Gelip, Hindistan'a Gitmek İstediklerini Söyleyerek Duâ İstediler. O Da Birisine; "senin Deniz Yolculuğun Çok Meşakkatli Geçer. Netîcede Selâmettesin." Buyurdu. Aynen Öyle Oldu. Diğerine De; "hindistan'da Beni Görürsün Fakat Konuşman Nasîb Olmaz." Buyurdu. O Da Hindistan'ın Saltanat Şehri Olan Cihânâbâd'a Geldi. Bir Gün Evinin Önünde Otururken, Karşısında Siyah Bir Elbise İçinde Abdurrahmân Mağribî'yi Gördü. Dikkatlice Bakınca Hemen Tanıdı. Oradakilere Gösterip; "bu Zât Abdurrahmân Mağribî'dir." Dedi. Elini Öpmek İçin İlerledi. Fakat Hocasının Kendisine Söylediği Sözü Hatırladı Ve Durakladı. Sonra Da Kendisini Bir Hal Kaplayıp Kendinden Geçti. Kendine Geldiğinde Hocasını Bulamadı.

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

o, Allahü Teâlânın Sevgili Kuludur

seyyid Ömer Anlatır:

abdurrahmân Mağribî, Şeyh Ahmed Bin Alvân'ın Kabrini Ziyâret Etmek İstedi. O Gece İbn-i Alvân, Rüyâda Hizmetçisine; "yarın Şu Şu Vasıfta Bir Zât Gelecek. Ona Ziyâfet Hazırla, Hürmet Ve Hizmette Kusûr Etme. Zîrâ O Allahü Teâlânın Sevgili Kullarındandır." Buyurdu. Hizmetçi Sabahleyin Hocasının Buyurduğu Hazırlığı Yaptı. Ziyâretçiyi Beklemeye Başladı. Fakat Gelen Olmadı. Merakla Ve Bulurum Ümîdiyle Şehrin Dışına Çıktı. Kimseye De Rastlamadı. Bir Haber Elde Edemeden Geri Döndü. Üzgün Bir Vaziyette Hocasının Türbesine Gitti. Orada Hocasının Târif Ettiği Zâtı Gördü. Hâlbuki Türbenin Kapısı Kilitli İdi. Hemen Yanına Gidip, Ellerinden Öptü Ve Hocasının Rüyâda Kendisine Verdiği Vazîfeyi Anlattı. Abdurrahmân Mağribî'yi Alıp Evine Götürdü. Ziyâfet Verdi. İzzet Ve İkrâmda Bulundu.

 

kaynaklar

1) Hulâsât-ül-eser; C.2, S.346

2) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.2, S.66

Yorumlar
Kod: 3ZS6Z