Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ahmed Gazâlî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:37
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; İran evliyaları, Kazvin evliyaları, Ahmed Gazâlî

iran'da Yetişen Evliyânın Büyüklerinden Ve Fıkıh Âlimi. İsmi Ahmed, Künyesi Ebü'l-feth, Lakabı Arif'tir. Babasının İsmi Muhammed'dir. Büyük Âlim İmâm-ı Gazâlî'nin Kardeşidir. Et-tûsî Ve El-gazâlî Nisbeleri Verildi. Ahmed Gazâlî'nin Nerede Ve Ne Zamanda Doğduğu Belli Değildir. 1126 (h.520) Senesinde Kazvin'de Vefât Etti.

ahmed Gazâlî Hazretleri Küçük Yaşta İlim Öğrenmeye Başladı. Zamânındaki Âlimlerin Bir Çoğu İle Görüştü Ve Onların Sohbetlerinde Bulundu. İlim Öğrenmek İçin Bir Çok Memleket Dolaştı. Pek Çok Tasavvuf Ehlini Ziyâret Edip, Hizmetlerinde Bulundu. İlim Ve Fazîlette Yüksek Derecelere Kavuştu. ırak'a Gittiği Zaman İlmi Ve Fazîleti Sebebiyle Halk, Sohbetlerine Koştu. Sonra Bağdât'ta Vâz Meclisi Kuruldu Ve Sayısı Seksen Üçe Yakın Ders Meclisinde Vâzlar Verdi.

ahmed Gazâlî'nin Vâzları Gönülleri Alıcı Ve Tesirliydi. Kerâmetler Sâhibi, Güler Yüzlü Bir Zâttı. Fıkıh İlmi İle Meşgul Olmasına Rağmen, Daha Ziyâde İnsanlara Vâz Ü Nasîhatları İle Meşhur Oldu. İmâm-ı Gazâlî Hazretlerine Vekâleten, Bir Süre Nizâmiyye Medresesinde Ders Okuttu.

ahmed Gazâlî Hazretleri Vâzlarının Birinde Lâ İlâhe İllallah Lafzının Faziletini Şöyle Anlattı:

allahü Teâlâ Hadîs-i Kutsî'de; "la İlâhe İllallah Benim Kal'amdır. Kim Benim Kal'ama Girerse, Azâbımdan Emîn Olur." Buyuruyor. Lâ İlâhe İllallah Allahü Teâlâyı Bildiren Yüce Bir Sözdür. Kim Onu Kendine Kal'a Edinirse Ebedî Saâdeti Ve Nîmetleri Elde Eder. Kim Bu Mübârek, Kelimeyi Kendisine Kal'a Edinmezse, Ebedî Azâba Uğrar. Fakat İnsanlar Lâ İlâhe İllallah Kelimesinden Uzaklaştılar. Onlarda Sadece Dilin Kelime-i Tevhîdi Söylemesi Kaldı. Böylece İnsanlar Sâdece Kal'ayı Söylemiş Oldular. Nasıl Ki Ateşin İsmini Söylemek İnsanı Yakmadığı, Suyun İsmi İnsanı Boğmadığı, Kılıcın İsmi İnsanı Kesmediği Gibi, Kal'anın İsmi De İnsanı Düşmandan Korumaz. Bunlar Gibi Kelime-i Tevhîdin Sâdece Lafzını Söyleyip, Mânâsından Haberdâr Olmamak Da İnsanı Âhiret Azâbından Korumaz.

görülmüyor Mu, İnsanlar Lâ İlâhe İllallah Diyor, Fakat Nefsinin Arzu Ve İsteklerine, Paraya Ve Dünyâya Tapıyor. Yarın Kıyâmet Gününde Allahü Teâlâ; "ey Kulum! Olmayan Şeyi Niçin Söylüyorsun?" Buyurup, "yalan Söyledin." Deyince Ne Cevap Vereceksin. Halbuki Sen, Dünyâ Malına Ve Paraya Kulluk Ediyorsun. Ey İnsanoğlu! Niçin Lezzeti İlâhî Yerlerde Aramıyorsun? Halbuki Bütün Her Şey Allahü Teâlânın Elindedir. O, Bütün Bu Mülklerin Sâhibidir. Mülkünde İstediği Gibi Tasarruf Eder. Âlemde, Ancak O'nun Dilediği Ve O'nun İrâde Ettiği Şey Olur. Onun İçin, O'ndan Başkasıyla Lezzet Alma. Rahmetinden Ümit Kesme. Çünkü O'nun Rahmetinden, Ancak Kâfirler Ümit Keserler.

lâ İlâhe İllallah Öyle Bir Kelimedir Ki, Allahü Teâlânın Vahdâniyetini Tanımayı Sağlar. Onun Meyvesi, Allahü Teâlânın Bir Olduğunu İkrârdır.

ey İnsanoğlu! Allahü Teâlâ Seni, Tevhîdini, Birliğini Bilmen İçin Yarattı. Âlemdeki Her Şeyi De, Senin İçin Yarattı. Ve Bunlar Arasındaki Hayvanları, Bitkileri Sana Hizmetçi Kıldı. Yer Senin İkâmet Etmeni Sağlar. Melekler Seni Muhâfaza Eder. Güneş Sana ışık Verir. Hepsi Senin İçin Yaratılmıştır. Sen, Sâdece Allahü Teâlâyı Bir Bilip, O'na Kulluk İçin Yaratıldın. Öyleyse Bütün Mahlûkât, Allahü Teâlânın Vahdâniyetini Ve Bir Olduğunu Kabûl Edip, Bunu İkrâr İçin Yaratılmıştır.

ey İnsanoğlu! Allahü Teâlâ Bütün Eşyâyı Senin İçin Yarattı. Seni De Kendisi İçin Yarattı. Sen İse, Allahü Teâlânın Senin İçin Yarattığı Şey İle Meşgûl Oldun, Nîmetin Sâhibini Unuttun. Sana Gelen Bağış Ve Lütuflarından Faydalandın. Vereni Hatırlamadın. Böylece Nîmetin Şükrünü Edâ Etmedin. Sana Verdiği İhsân Ve Lütuflarının Hürmetine Riâyet Etmedin. Nîmet Sâhibine Şükür, O'nun Verdiği Nîmete Şükür Etmektir. Bu Da, Kendisine Verdiği Nîmetten Dolayı O'na Senâda Bulunmakla Olur.

ey İnsanoğlu! Sâdece Allahü Teâlâ Verir. Öyleyse, Sâdece O'nunla Meşgûl Ol Ve O'na Yönel, Bu Hâsıl Olursa, Senin İçin Bütün Nîmetler Hâsıl Olur.

ey İnsanoğlu! Allahü Teâlâdan Başkasına Yöneldiğin, Onlara İltifât Ettiğin Müddetçe De Lâ İlâhe İllallah Kelimesini Söylemeye Devâm Et. Çünkü O, Sendeki İyi Olmayan Şeyleri Yok Eder. Sana Övülen İyi Hasletleri Getirir."

ahmed Gazâlî Hazretleri Çok Tevâzu Sâhibiydi. Sık Sık; "vâz Ve Nasîhat Husûsunda Kendimi Ehil Görmüyorum. Vâz Âlimlerin, İlim Nisâbının Zekâtıdır. Nisâbı Olmayan Nasıl Ve Nereden Zekât Verir? Eğri Ağacın Gölgesi Hiç Düzgün Olur Mu?" Buyururdu.

ahmed Gazâlî Hazretleri Bir Müşkille Karşılaştığı Zaman, Rüyâsında Peygamber Efendimizi Görür, Zor Olan Meseleyi Arz Eder Bu Şekilde İşin Doğrusunu Öğrenirdi.

talebenin İlim Tahsîl Ederken Ne Gibi Hususlara Dikkat Etmesi Gerektiği Sorulduğunda Şöyle Buyurdu:

"ilim İsteyen İlk Önce Nefsini Kötü Ahlâk Ve Huylardan Temizlemelidir. Çünkü İlim Öğrenmek, Kalbi Îmar Etmekle Olur. Âzâların Vazîfesi Olan Namaz, Nasıl Necâsetten Temizlenmeden Olmuyorsa, Kalbin İlim İle Tâmiri De, Ancak Kalbi Her Türlü Kötü Sıfat Ve Vasıflardan, Fena Huylardan Temizledikten Sonra Olur.

ikinci Olarak Dünyâ Meşgûliyetlerinden Alâkayı Kesmelidir. Zîrâ Dünyâ Meşgalesi İnsanı İlimden Alıkoyar. İnsan Bir Anda İki Şeyle Meşgûl Olamaz.

üçüncü Olarak Hocaya Karşı Kibirli Olmamalı Ve Ona Ukalâlık Etmemelidir. Bilhassa Hastanın Tabibe Teslim Olduğu Gibi Hocaya Teslim Olmak Lazımdır.

dördüncü Olarak İlmin Başında İster Bu İster Öteki Dünyâ İçin Olsun Âlimlerin İhtilaflarına Kulak Asmamalıdır. Çünkü Bu Zihni Zorlar Doğru Düşünceden Uzaklaştırır. Meseleler İdrâk Edilmez Olur.

beşinci Olarak, İnsanın Okumaktan Gâyesi Kalbini Kötü Huylardan Temizleyip, Fazîletlerle Süslemek, Gelecekte İse Allahü Teâlâya Yakın Olmak Ve Yakınlık Mertebesine Kavuşmak Olmalıdır. Bilgisiyle; Riyaset, Servet, Makam, Düşük Adamlarla Mücâdele Ve Akranlarına Üstünlük Gâyesi Göstermemelidir."

ahmed Gazâlî Kardeşinin Yazdığı ihyâ-u Ulûm adlı Eserini Bir Cilde Kısaltarak Lübâb-ül-ihyâ İsmini Verdi. Ayrıca sevânih-ul-uşşak, Zahîre Fi İlm-i Basîre, Bevârik-ul-ilm, Et-tecrid Fî-tercemet-it-tevhîd, Sırr-ul-esrâr Ve Teşkîl-ül-envâr Ve Havâss-üt-tevhîd adlı Eserleri Vardır.

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

âhiret Ticâreti

ahmed Gazâlî Hazretleri Zamânını Hep Vâz U Nasîhat Veya Allahü Teâlâya İbâdetle Geçirirdi. İnsanlara Sık Sık Vakitlerini Boş Geçirmemeleri İle İlgili Olarak Şöyle Nasîhat Ederdi. Buyururdu Ki:

şunu İyi Bilin Ki, İnsanlar Bu Âlemde Yolculuk Halindedirler.  Onların İlk Konakları Beşik, Sonuncusu İse Kabirdir. Hakîkî Vatan, Ya Cennet Veya Cehennem'dir. İnsanın Ömrü, Sefer Mesâfesini Teşkil Eder. Yıllar Konak Yerleri, Aylar Fersahlar, Günler Kilometreler, Nefesler Metrelerdir. Yapmış Olduğu İyilik, Tâat Ve İbâdetler Azığıdır. Ömrünün En Kıymetli Sermâyesi Vakitleridir. Şehveti Ve Şehevî Arzuları, Yolunu Kesen Eşkıyâdır. Kazancı Ve Kârı; Cennet'i Ve Oradaki Ebedî Nîmetleri Elde Etmek, Allahü Teâlânın Rızâsına Ve Cemâline Mazhar Olmaktır. Zarar İse; Cehennem'de Çeşitli Azaplara Mâruz Kalmak, Allahü Teâlânın Rahmet Ve Cemâlinden Uzaklaşmaktır.

kim Hesapsız Cennet'e Girmek İsterse, Vakitlerini Allahü Teâlânın Beğendiği Şeylerle Geçirsin. Kim Âhirette, Hasenât Kefesinin Ağır Gelmesini İsterse, Vakitlerinin Çoğunu İbâdet Ve Tâatla Geçirsin. Kim Sâlih Bir Amel İşler, Sonra Da Günâh İşlerse, Onun Durumu Tehlikelidir. Fakat Ümit Kesilmiş De Değildir. Af, Allahü Teâlânın Keremindendir. Umulur Ki, Allahü Teâlâ Onu Affeder.

zannetmeyin Ki, Güneşin Ve Ayın Seyrinden Maksat, Sıralı Ve Düzenli Bir Hesaptır. Gölgenin, Nûrun Ve Yıldızların Yaratılmasından Maksat, Sâdece İnsanların Dünyâ İşlerinde Yardımcı Olmak İçindir. Bilakis İnsanların, Vakitlerini Ve Zamanlarını Onlar Vâsıtasıyla Bilip, Âhiret Ticâreti Ve Tâatlerle Meşgûl Olmaları İçindir. Allahü Teâlâ Furkan Sûresi Altmış İkinci Âyet-i Kerîmesinde Meâlen; "düşünüp İbret Almak Veya Şükretmek İsteyen Kimseler İçin, Gece İle Gündüzü Birbiri Ardınca Geçiren Yine O'dur." Buyuruyor.

 

kaynaklar

1) Mu'cem-ül-müellifîn; C.2, S.147

2) Vefeyât-ül-a'yân; C.1, S.28

3) Tabakât-üş-şâfiiyye; C.6, S.60

4) Şezerât-üz-zeheb; C.4, S.60

5) El-bidâye Ven-nihâye; C.12, S.196

6) Esmâ-ül-müellifîn; C.1, S.83

7) Mîzân-ül-i'tidâl; C.1, S.150

8) Lisân-ül-mîzân; C.1, S.293

9) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.1, S.293

10) Tabakât-ül-evliyâ; S.102

11) El-a'lâm; C.1, S.214

12) Nesâyim-ül-mehabbe; S.230

13) Brockelmann; Gal-1, S.546, Supp-1, S.756

14) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.6, S.35-68

Yorumlar
Kod: KH9NG