Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ahmed Kâbilî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:34
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Hindistan evliyaları, Serhend evliyaları, Ahmed Kâbilî

hindistan'da Yetişen Evliyâdan. Nesli Hazret-i Ömer'e Dayanır. Doğum Târihi Bilinmemektedir. Hayâtı Hakkında Fazla Bir Bilgi Yoktur. 1624 (h.1034) Senesinde Vefât Etti. Kabri Serhend Şehrindedir. Büyük Velî Muhammed Bâkî-billah Hazretlerinin Sohbet Ve Derslerinde Kemâle Erdi. Nakşibendiyye, Kâdiriyye Ve Çeştiyye Tarîkatlerinde Yetişip, İnsanlara Rehberlik Etme Husûsunda İcâzet, Diploma Aldı. Serhend'de İkâmet Edip, İnsanlara Allahü Teâlânın Emir Ve Yasaklarını Anlattı.

birgün, Şeyh Fasîhuddîn, Serhend'e Gitmişti. Ahmed Kâbilî İle Görüştüğü Sırada Hatırından Şöyle Geçti:

"eğer Şeyh Ahmed İnsanların Anlattıkları Gibi, Kerâmet Sâhibi, Evliyâdan Bir Zât İse Şu Üç Şeyin Cevâbını Verir: 1) İnsanların Onun Hakkında Söylediklerinin Doğru Olup Olmadığını, 2) İşittim Ki, Bâkî-billah Onun Hocasıdır Ve Bâki-billah, Hocasından İnsanları İrşâd İçin İcâzet Almamıştır. Doğru Mu, Değil Mi? 3) Hâce Mahmûd Hakkındaki Düşünceleri Nedir?"

o, Bunları Hatırından Geçirdikten Bir Süre Sonra Ahmed Kâbilî Ona Tetkik Etmek Üzere Bir Kitap Verdi. Kitabın Hepsini Süratle Karıştırıp, Gözden Geçirdikten Sonra Ona; "bunda Uygun Olmayan Bir Şey Gördün Mü?" Diye Sordu. Şeyh Fasîhuddîn; "hayır, Uygun Olmayan Hiçbir Şey Görmedim. Burada Yazılanların Hepsi Doğrudur." Dedi. Bunun Üzerine; "o Halde Biliniz Ki, Hakkımda Söylenilenlerin Esası Budur. Geri Kalanı İftiradır." Buyurdu. Bir Müddet Sonra Şöyle Anlattı:

"birgün Hâce Mahmûd Bir Ara Buraya Geldiğinde Şöyle Konuştu: "hâce Bâki, Kendi Hocasından İnsanları İrşâd İçin Açık Bir İcâzet Almamıştır. Çünkü Bir Gün Hâce Emkenegî Karpuz Yiyorlardı. Karpuzu Dilim Dilim Keserek Orada Bulunanlara Ve Talebelerine Veriyorlardı. Fakat Hâce Bâki-billah'a Vermediler. Orada Bulunanlar; "hâce Bâki De Burada Bulunduğu Hâlde Hocamız Ona Niçin Vermedi?" Diye Konuştular. Bunun Üzerine Hâce Emkenegî; "biz Karpuzu Ona Bütün Verdik." Buyurdu. Hâce Bâki-billah Hocasının Bu Sözünden, Kendisine İrşâd İçin İcâzet Verdiği Mânâsını Çıkardı." Ben İse Ona; "iş Sizin Anlattığınız Gibi Değildir. Çünkü Biz Ne Hocamız Hâce Bâki'den Ne De Başkalarından Böyle Bir Şey İşitmedik. Bizim Duyduğumuz İse Şöyle: "hocamız Hâce Bâki'ye, Hocası İrşâd İçin İzin Verince; "efendim, Bu İş Benim Elimden Gelmez. Bu Yükü Ben Kaldıramam." Dedi. Hâce Emkenegî; "biz Sana Bu Hususta İcâzet, İzin Verdik. Artık Senin Bu İşi Yapman Lâzımdır." Buyurdu." Bu Esnâda Orada Bulunan Birkaç Kişi; "o Mecliste Biz De Vardık. Hâce Emkenegî, Hâce Bâki'ye İrşâd İçin İcâzet, İzin Verdiler." Deyince, Hâce Mahmûd; "öyleyse Biz Yanlış İşitmişiz." Dedi. Bu Hâdiseden Sonra Hâce Mahmûd'un Talebeleri Bana Îtimâd Ettiler Ve İnandılar. Fakat Hâce Mahmûd Bize İnanmadı." Ahmed Kâbilî, Hatırından Geçen Üç Şeyin Cevâbını Verince, Şeyh Fasîhüddîn Ona Gönülden İnananlardan Oldu Ve; "insanların Onun Hakkında Söyledikleri, Yalan Ve İftirâdan Başka Bir Şey Değildir." Dedi.

 

kaynaklar

1) Makâmât-ı Ahyâr; S. 36

2) Sefînet-ül-evliyâ; S.197

Yorumlar
Kod: SPHWO