Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ahmed Satîha
  30 Mart 2018 Cuma , 23:38
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Mısır evliyaları, Barbiyye-(şibr) evliyaları, Ahmed Satîha

mısır Evliyâsından. İsmi, Ahmed Es-satîha El-mısrî'dir. Aslen Mısır'da Bulunan Betâ Beldesindendir. Doğum Târihi Ve Yeri Tesbit Edilememiştir. 1535 (h.942) Senesinde Vefât Etti. Mısır'ın Garbiyye Şehri Karşısındaki Şibr'de Bulunan Kendi Zâviyesine Defnedildi.

ahmed Es-satîha El-mısrî, Zamânın Âlimi Ve Velîlerinin Derslerini Tâkib Ederek Yetişti. Kendilerine Ulemâ-i Râsihîn Denilen Büyük Âlimlerden Oldu. Birçok Talebe Yetiştirdi. Meşhûr Âlim Ve Velî Abdülvehhâb-ı Şa'rânî Yetiştirdiği Talebelerindendir.

devlet Memurları Ve Vâliler De Dâhil, Herkes Tarafından Sevilip Sayılan, Hürmet Edilen, Onların Yanında Kadr-ü Kıymeti Bulunan Bir Zât İdi. Sevdiklerinden Birisinin Devlet Memurlarına Veya Vâlilere Bir İşi Düşecek Olsa, Bizzât Kendisi Gidip O İşi Hallederdi. İlminin Çokluğuyla Birlikte, Evliyâlık Yolundaki Derecesi De Çok Yüksek İdi. Çok Kerâmetleri Görülmüştür. Allahü Teâlânın İzni İle Huzûruna Gelen Kimsenin Gönlündeki Düşünceleri Anlardı.

gâyet Hoş Sohbet, Latîfe Yapan, Tatlı Sesli Bir Zât İdi. Yavaş Konuşur Ve Sohbet Edeblerine Çok Riâyet Ederdi. Bu Sebeple İnsanlar, Uzak Yakın Yerlerden Onun Ziyâretine Gelirler, Sohbetlerinden İstifâde Etmeye Çalışırlardı. Ziyâretine, Sohbetine Gelenlerin Sayısı Bilinmezdi. Gelenlerin Hepsiyle İlgilenir, Onları Hoşnut Ve Rahat Olarak Gönderirdi.

ahmed Satîha, Zirâatle Meşgûl Olur, Tarlalarını Ekip Biçerdi. Böylece, İslâmiyetin Sâdece İbâdet Etmeyi Değil, Çalışmayı Da Emrettiğini, Yenilen Lokmanın Helâl Olması İçin Yapılan Çalışmanın Da İbâdet Olup, Sevap Verildiğini Gösterirdi. Adım Atmasından Tarlasını Sürmesine, Konuşmasından Susmasına Ve Gülmesinden Giyim Kuşamına Kadar, Her Hâli Dînimizin Emrine Uygun İdi. Evliyâlık Alâmetleri Yüzünde Belli İdi. Üzerinde Evliyâlık Heybeti Bulunmasına Rağmen, Zararlı Ve Aşırı Olmamak Üzere, Şaka Ve Latîfe Yapardı. Böyle Yapmasaydı, Heybetinden Kimse Yanına Yaklaşmaya Ve Sohbetinde Bulunmaya Cesâret Ve Tahammül Edemezdi.

allahü Teâlânın Velî Kullarına Hürmet Edip Edebli Olanlar Çok Olduğu Gibi, Onlara Karşı Gelip, Büyüklüklerini İnkâr Edenler De Çıkmıştır. Ahmed Es-satîha El-mısrî Hazretleri Zamânında Da, Haddini Bilmez Bir Kimse, Kendisine O Zâtınkine Benzeyen Bir Külâh Alıp; "ben De Onun Gibi Olabilirim." Düşüncesiyle, Kibirli Bir Şekilde Gidiyordu. Her Şeyin, Cübbe Ve Külâh Giymekle Hallolacağını Zanneden Bu Kimse, Hizmetçinin Yardımıyla Ata Binerken Birden Hayvandan Düştü Ve Boynu Kırıldı. Hatâsını Anlayıp, Acılar İçinde Kıvranırken; "beni Ahmed Satîha Hazretlerinin Yanına Götürün." Diye İnlemeye Başladı. Bunu Alıp Ahmed Satîha Hazretlerinin Yanına Götürdüler. O Kimsenin Bu Hâlini Gören Ahmed Satîha, Kerâmet Olarak O Kimsenin Durumunu Anladı Ve Tebessüm Edip; "öyle Yapmakla Bize Zahmet Verdin Ve Boynun Kırıldı. Allahü Teâlâya Tövbe Et! Boynun Düzelir." Dedi. O Kimse, Tövbe Ve İstigfâr Etti. Ahmed Satîha Da Duâ Ederek, Bir Miktar Zeytinyağına Ağız Suyundan Kattı Ve O Kimseyi Getirenlere Vererek; "bununla Hastanın Boynunu Oğun." Buyurdu. Yağlayıp Oğdular Ve Allahü Teâlânın İzni İle Boynu İyileşti. Bu Kimse, O Eski Düşünce Ve Hâllerinden Vazgeçti. Gördüğü Bu Açık Kerâmet İle, O Zâtın Büyüklüğünü Anlayıp, Huzûruna Gitti Ve Hizmetine Girdi. Ölünceye Kadar Da, Ahmed Satîha Hazretlerinin Sohbet Ve Hizmetinden Ayrılmadı.

bir Gün Haddini Bilmez Bir Kimse, Bir Yandan Yaban Turpuna Benzer Dikenli Bir Şey Yiyor, Bir Yandan Da Ahmed Satîha Hazretleri İle Alay Ediyordu. Sonunda Boğazına Bir Diken Takıldı Ve O Şekilde Öldü.

ahmed Satîha Hazretleri, Bir Kızla Evlenmek İstedi. O Kıza Haber Gönderilince, Kız Kabûl Etmediği Gibi, Güzelliğiyle Öğünerek Hakâretlerde Bulundu. Daha Bu Uygunsuz Sözlerini Bitirmemişti Ki, O Ânda Felç Oldu. Ne Yaptılar İse Tedâvî Edemediler, Sonunda O Şekilde Öldü.

kötürüm Bir Kadının Dört Senedir Devâm Eden Hastalığına Bir Çâre Bulamadılar. Nihâyet Gelip Durumu Ahmed Satîha Hazretlerine Arzettiler. O Da, O Kadının Bulunduğu Yere Gitti. Bir Mikdâr Zeytinyağı İstedi. Getirdiler. Bu Yağın İçine Ağız Suyundan Bir Mikdâr Koyup, Kadının Bulunduğu Tarafa Gönderdi Ve Yağı Vücûduna Sürüp Oğmasını Söyledi. Kadın, O Yağı Vücûduna Sürdü Ve Allahü Teâlânın İzni İle Şifâ Buldu. Tamâmen İyileşti.

bir Gün Ahmed Satîha Hazretleri, Menf Beldesinde Bir Valinin Yanında İdi. Bir Suçlunun Affı İçin Şefâatte Bulundu. Vâli De O Kimseyi Affettiğini Bildirip, Serbest Bıraktı. Fakat Ahmed Satîha Hazretleri Gittikten Sonra, Vâli Verdiği Sözden Dönerek, O Kimseyi Tekrar Hapsetti. Bu Hâlinin Cezâsı Olarak, Vâlinin Boynunda Bir Ur Meydana Geldi. O Ur, Vâlinin Boğulmasına Sebep Oldu. Hiçbir Çâre Bulamadılar, Vâli O Gün Öldü.

bir Beldenin Ahâlisi, Ahmed Satîha Hazretlerinin Büyüklüğünü İnkâr Edip, Ona Karşı Çıkardı. O Da Buna Çok Üzülürdü. Bu Bozuk Düşüncelerinin Cezâsı Olarak, O Beldenin Ahâlisi Birbirine Düştü. Aralarında, Öldürme Hâdiseleri Ve Nihâyet Harb Meydana Geldi. Bu Hâl Şiddetlendi Ve Sonunda O Belde Harâb Bir Hâle Geldi. Talebesi Abdülvehhâb-ı Şa'rânî, O Beldenin Bu Durumuna Çok Üzülerek Hocasına Arzedip, Bu Beldeyi Îmâr Etmesini, (aralarının Düzelmesi İçin Duâ Etmesini) İstirhâm Etti. Ona; "bunlar Münâfık Kimselerdir. Birbirlerine Düşmelerinde Fayda Vardır. Onlar Öyle Olmazlarsa, Hep Birlikte Müslümanlara Zarar Verirler." Buyurdu.

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

açılan Delik

ahmed Satîha, Talebelerinden Bir Kısmıyla Birlikte, Bulak Şehrinden Gemi İle Bir Yere Gidecekti. Gemici Kendilerine Hiç Yüz Vermedi. Bunun Üzerine Talebeleri İle Birlikte Gemiden İndi. Onlar İner İnmez, Geminin Bir Tarafı Delinip, Su Almaya Ve Gemi Ağırlaşan Tarafa Doğru Yatmaya Başladı. Gemidekiler Çok Korkup, Bu Hâlin, O Zâta Gerekli Hürmeti Göstermemeleri Sebebiyle Olduğunu Anlayıp Derhal Özür Dilediler. Affetmesini İsteyip, Gönlünü Alınca, Talebeleri İle Birlikte Gemiye Döndü. Açılan Delik Kolayca Kapatıldı Ve Gemi Düzeldi. Rahatça Yollarına Devâm Ettiler.

 

kaynaklar

1) Tabakât-ül-kübrâ; C.2, S.136

2) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.1, S.326

3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.13, S.217

Yorumlar
Kod: A7YD6