Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Alâeddîn Harezmî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:39
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Özbekistan evliyaları, Harezm evliyaları, Alâeddîn Harezmî

harezm Bölgesi Velîlerinden. İsmi Alâeddîn Olup, Harezmî Nisbesiyle Meşhûrdur. Doğum Ve Vefât Târihleri Bilinmemektedir. On Üçüncü Ve On Dördüncü Yüzyıllarda Yaşadığı Tahmin Edilmektedir.

hayâtı Hakkında Pek Az Bilgi Bulunan Alâeddîn Harezmî Hazretleri, Harezm Bölgesinde Yaşadı. Anadolu Taraflarına Da Geldi. İlmiyle, İrfânıyla Ve Güzel Ahlâkıyla İnsanlara Örnek Olup, İslâm Dîninin Emir Ve Yasaklarını Anlatarak Onların Dünyâ Ve Âhiret Seâdetine Kavuşmaları İçin Çalıştı. Büyük Âlim İmâm-ı Yâfiî Onu Görüp, Sohbette Bulunduğunu Bildirmiştir.

şeyh Alâeddîn Harezmî, İlmiyle Amel Eden Velî Bir Zât İdi. Allahü Teâlânın Emirlerine Ve Peygamber Efendimizin Sünnet-i Seniyyesine Çok Bağlı İdi. Haram Ve Şüphelilerden Şiddetle Sakınırdı. Günlerce Oruç Tutar, Geceler Boyunca İbâdet Ederdi. On Beş Sene Boyunca Sırtını Yere Koyarak Uyumamıştı. Nice Günler Geçerdi De Ağzına Bir Lokma Koymazdı. Bir Parça Kurumuş Ekmekle İktifâ Ederdi.

hac İbâdetini Yapmak Üzere Gittiği Mekke-i Mükerremede İmâm-ı Yâfiî İle Karşılaştı. İmâm-ı Yafiî Şöyle Naklediyor:

"minâ'da Bulunduğum Sırada Yanımda Bir Mikdâr Et Vardı. Bizimle Birlikte Yemesi İçin Alâeddîn Harezmî'ye ısrâr Ettik, Yemedi. Ancak Şiddetli ısrârımız Karşısında Dayanamayıp Bizi Kırmamak İçin Çok Az Bir Parça Yedi."

imâm-ı Yâfiî, Şeyh Alâeddîn Harezmî'nin Şöyle Naklettiğini Bildirdi:

"anadolu Sâhillerinden Bir Yerde İdim. Ramazân-ı Şerîf Bayramı Erişti. Bayram Namazı İçin Müslümanların Köylerinden Birisine Vardım. Namazı Kıldım, Müminlerle Bayramlaştıktan Sonra Kaldığım Yere Döndüm. Bir De Baktım, Kaldığım Evde Biri Namaz Kılıyor. Fakat Evin Kapısı Açılmadığı Gibi, Evin Önündeki Kum Üzerinde De Bir İz Yoktu. Bu Zât Nereden Girdi Diye Kendi Kendime Düşündüm. Kapıyı Açıp İçeri Girdikten Sonra O Kimse Feryâd Ederek Ağladı. Ben Kendi Kendime; "bayram Günüdür, Bu Zâta Ne İkrâm Edeyim!.." Diye Düşünürken, Bana Yönelip Dedi Ki:

"ey Alâeddîn! Benim İçin Düşünme. Allahü Teâlânın Gâib Hazînesinde Senin Bilmediğin Hususlar Vardır. Eğer Yanında Su Varsa Getir." Dedi. Su Getirmek Üzere Kalktım. İbrikle Suyu Getirdiğim Zaman O Zâtın Yanındaki Tabakta Yiyecek Bir Şeyler Gördüm. Bu Kaplarda Ekseriyetle Bâdem İçi Vardı. Tabakları Önüne İttim. O Zât Bâdemi Önüme Döktü. Ayağa Kalkarak Bâdem İçinden Bir Mikdarını Bana Verdi. Ben O Bâdemden Az Bir Kısmını Yedim. O İse Bir Veya İki Bâdem Yedi. Bana Bu Yiyeceklerin Hazır Oluşu Garib Geldi. O Zât Bana; "bu Hâle Şaşma. Allahü Teâlânın Öyle Kulları Vardır Ki, Nerede Olursa Olsun Her Ne Dilerse Bulurlar." Dedi. Bu Sözler Karşısında Merâkım Daha Da Arttı. Kendi Kendime; "bu Zât Büyük Bir Kimsedir. Onunla Kardeş Olmayı İsteyeyim." Dedim. Daha Bir Şey Söylemeden;

"acele Etme, İnşâallah Yine Geleceğim." Dedi Ve Birden Kayboldu. Şevval Ayının Yedinci Gecesi Tekrar Geldi, Benimle Kardeşlik Akdeyleyip Gitti.

 

kaynaklar

1) Nefehâtü'l-üns; S.756

2) Nesâyimü'l-mehabbe Min Şemâyimi'l-fütüvve; S.380

Yorumlar
Kod: MJBPI