Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ali Behçet Efendi
  30 Mart 2018 Cuma , 23:29
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, İstanbul evliyaları, Ali Behçet Efendi

anadolu'da Yetişen Velîlerden. Konya Ulemâsından Ebû Bekr Efendinin Oğludur. 1727 (h.1140) Senesinde Konya'da Doğdu. Babası Ve Dedesinin Yanında Küçük Yaşta Tahsîle Başladı. Derviş Tabiatlı Bir Zât Olan Babası, Ali Behçet Efendinin Tahsil Ve Terbiyesi İçin Özel Îtinâ Gösterdi. Medreselerde İlk Olarak Okutulan Kitapları Bitirdikten Sonra, Karamanlı Abdullah Efendi Ve Meşhûr Âlim Abdüssamed Efendinin Derslerinde Bulundu. Onlardan İcâzet, Diploma Aldı. Sonra Afyonkarahisar'a Gidip Orada Bir Dergâhta Talebe Yetiştirmeye, İnsanlara Allahü Teâlânın Emir Ve Yasaklarını Bildirmeye Çalışan Anne Tarafından Dedesi Alâeddîn Çelebi'den Ders Aldı. Buradaki Tahsîlini Tamamladıktan Sonra Kâdı Oldu. Bu Görevle Anadolu'nun Çeşitli Yerlerine Gitti. Ankara'daki Vazîfesi Sırasında Kendisinde Meydana Gelen Bâzı Mânevî Hâller Yüzünden Görevden İstifâ Ederek, Afyon'a Dedesinin Yanına Döndü Ve Mevleviyye Tarîkatına Göre Çileye Başladı. Çile Müddeti Bitiminde Çeşitli Mânevî Faydalara Kavuştu.

ali Behçet Efendi, 1796 Senesinde Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî'nin Mânevî İşâreti İle Bursa'ya Giderek Hem Kâdiriyye, Hem De Nakşibendiyye Yolunun Büyüklerinden Olan Seyyid Burhâneddîn Mehmed Efendinin Talebesi Oldu. Ondan Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Sühreverdiyye, Çeştiyye Tarîkatlarında İcâzet, Diploma Aldı. Hocası Mehmed Emin Efendi Bulunmadığı Zaman, Yerine Vekâlet Ederdi. Birgün Hocası, Ali Behçet Efendiyi Huzûruna Çağırıp, Ona Kendisi Âhirete Göçtükten Sonra, Yerine Vekâlet Etmesini, Bir Ara İstanbul'dan Onun Dâvet Edileceğini, Dergâhı Bırakmamak Düşüncesiyle Bu Dâveti Kabulden İmtinâ Etmemesini, Yâni Dâveti Kabul Etmesini Emir Ve Tavsiye Etti. Bu Sırada, Bursa'da İkâmete Mecbur Olan Burdurlu Derviş Paşa, Genellikle Emin Efendinin Sohbetlerine Devâm Ederdi. Bir Süre Sonra Affedilen Derviş Paşa, İstanbul'a Döndü. Bu Arada Sultan Üçüncü Selîm'in Üsküdar'da İhyâ Ettiği Selîmiye Câmii Yanındaki Nakşibendiyye Dergâhı Şeyhi Nîmetullah Buhârî Vefât Ettiğinden, Sultan Mahmûd Han, Bu Zâtın Yerine Birinin Bulunarak Tâyin Edilmesini Derviş Paşaya Havâle Etti. Derviş Paşanın Teklifi Üzerine, Ali Behçet Efendi Selîmiye Câmii Nakşibendiyye Dergâhına Şeyh Tâyin Edildi (1816). Burada Tefsîr, Hadîs, mesnevî-i Şerîf ve İmâm-ı Rabbânî Hazretlerininmektubât'ını Okuturdu. Sohbetlerine Devlet Adamları, Âlimler Katılırdı.

ali Behçet Efendi, Zamânında İlmî Fazîleti Ve Mânevî Derecesinin Yüksekliği İle Tanındı. Kendisine Talebe Olarak Gelenlere; İbâdetlere Ve Tâatlere, Allahü Teâlânın Beğendiği İşlere Çok Ehemmiyet Vermeleri, Onlara Sıkı Sarılmaları, Dinde Yasaklanan Şeylerden De Çok Sakınmalarını Tavsiye Ederdi. Nasîhatleri İle Onların Nefslerinin Kötülüklerden Temizlenmesine Çalışırdı. Vakitlerinin Çoğunu Kitap Mütâlaa Etmek Ve Sohbet İle Geçirirdi. Farz Ve Vâcib İbadetleri Yerine Getirdikten Sonra Nâfile İbâdetle Meşgûl Olurdu. Açık, Net Ve Düzgün Konuşurdu.

ali Behçet Efendinin Dergâhı Civârında Oturan Hırka-i Şerîf Hizmetçilerindensâdullah Efendinin Yeni Doğan Çocuğu Hiç Ağlamıyordu. Annesi Çocuğun Bu Hâlini Merak Edip, Ali Behçet Efendiye Götürmesini Kocasından Ricâ Etti. Sâdullah Efendi, Alibehçet Efendinin Âdetini, Böyle İşler Yapmadığını Bildiği İçin, Hanımının Bu Arzusunu Yerine Getirmedi. Hanımı Bunun Üzerine Çocuğu Alıp Dergâha Gitti. Alibehçet Efendinin Huzûruna Müsâade İsteyerek Girdi Ve Durumunu Arzetti. Ali Behçet Efendi Onun Bu Arzusunu Kırmadı Ve Çocuğu Kucağına Alarak;

"sen Uslu Çocuk Olduğun İçin, Ana-babanı Rahatsız Etmemek İçin Ağlamıyorsun. Fakat Oğlum Ne Yapalım, Görüyorum Ki Annen Ağlamıyorsun Diye Merakından Ağlayacak." Diyerek Eli İle Çocuğun Ağzına Vurdu. Çocuk O Andan Îtibaren Ağlamaya Başladı. Çocuğu Evine Götüren Hanımcağız Bir Süre Sonra Da Çocuk Susmuyor Diye Behçet Efendiye Başvurdu.

ali Behçet Efendinin Bir Talebesine Yazdığı Mektup Şöyledir:

"benim Sevgili, İnsâniyetli Ve İyiliksever Oğlum!göndermiş Olduğunuz Mektup Elimize Geçti Ve Çok Memnun Olduk. Ey Oğlum! Dersimizden Uzak Olmayasınız. Bir An Allahü Teâlâyı Anmak, Süleymân Aleyhisselâmın Mülkünden Daha İyidir, İfâdesini Hâtırından Çıkarmayınız. Oğul, Dâimâ Taleb Edenlerden Ol. Mübârek Gecelerde Allahü Teâlâya Yalvarıp Yakarmayı Fazlaca Yaparsanız, İsâbetli Olur. Zîrâ Allahü Teâlâ Kulunun Yalvarmasını Sever. Bu, Allah Adamlarının Yoludur."

ali Behçet Efendi, Vefâtına Kadar İlim Tâliplerine Ders Verdi. Büyük Oğlu Yetişinceye Kadar Halîfe Olarak Yerine İbrâhim Hayrânî Efendiyi Bıraktı. 1822 (h.1238) Senesinde Vefât Etti. Cenâze Namazı Büyük Bir Kalabalık Tarafından Kılınarak, Dergâhın Bahçesine Defnedildi. Üzerine Demirden Kubbeli Açık Bir Türbe Yapıldı.

ali Behçet Efendinin Tasavvufa Dâir Çeşitli Eserleri Vardır. Bâzıları Şunlardır: 1) Risâle-i Ubeydiyye-i Nakşibendiyye, 2) Behçet-üs-sülûk, 3) Sırr-ül-miâd, 4) Terceme-i Hâl-i Ricâl-i Çeştiyye, 5) Risâle-i Hâliyye, 6) Rûhâniyye, 7) Vâridât-ı Kalbiyye.

 

kaynaklar

1) Tercüme-i Hâl-i Ali Behçet Konevî (hüseyin Vassaf)üniversite Kütüphânesi İbn-ül-emîn Kısmı No: 2760/4

2) Sefînet-ül-evliyâ; C.2, S.100

3) Osmanlı Müellifleri; C.1, S.47

Yorumlar
Kod: YVM2U