Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Ben de beraber miyim?
  30 Mart 2018 Cuma , 21:57
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Ben de beraber miyim?
    Yattı Hazret-i Ali Resul’ün yatağına.

Fedaya hazır idi nefsini her an Ona.

 

Hazret-i Cebrail’le Mikail’e, o zaman,

Şöyle bir emir geldi Hak teâlâ katından:

 

(Bu gece, arslanımın yanında bulununuz!

Onu, düşmanlarının şerrinden koruyunuz.)

 

Geldi Cibril-i emin, durdu başı ucunda.

Bekledi Mikail de gelip ayak ucunda.

 

Resul'ün çıkmasını beklerken gece küffar,

Biri gelip sordu ki: (Burda ne işiniz var?)

 

Dediler: (Muhammed’i bekliyoruz şimdi biz.

Çıkar çıkmaz saldırıp, hemen öldüreceğiz.)

 

Dedi: (O, çoktan çıktı, yemin ederim size.

Ve bir avuç toprağı saçtı üzerinize.)

 

Kâfirler, başlarına götürüp ellerini,

Buldular o saçılan toprağın eserini.

 

Hemen hücum ettiler o haneye anında.

Gördüler, Ali yatar Resul'ün yatağında.

 

Ondan, Resulullah’ı hemen sual ettiler.

(Bilmiyorum) deyince, dönüp geri gittiler.

 

Zira çekinirlerdi Aliyyül Mürteza’dan.

Korktular bunun için, fazla bir şey sormaktan.

 

Hazret-i Ebu Bekr’in evine gidip küffar,

Kapıyı, hızlı hızlı çalmaya başladılar.

 

Kızı Hazret-i Esma, kapıya çıktı derhal.

Onlar, Resulullah’ı ettiler ondan sual.

 

O cevap vermeyince, dövdüler fena halde.

Ve dediler: (Etrafa dağılalım o halde.)

 

Resul’ü bulmak için, Mekke’de dört döndüler.

Lakin bulamayınca, hep çılgına döndüler.

 

Velhasıl Resulullah, hazret-i Ebu Bekr’e,

Gelip hicret emrini, ona dedi bu kere.

 

Buyurdu: (Ya Eba Bekr, bana da hicret için,

Rabbimiz tarafından verildi bugün izin.)

 

O sual eyledi ki Resul-i mücteba’ya:

(Ben de beraber miyim sizin ile acaba?)

 

Resulullah, cevaben buyurdular ki: (Evet.)

Hazret-i Ebu Bekir sevindi buna gayet.

 

Ve hatta bu sevinci, oldu ki öyle içten,

Ağlayıp, gözlerinden yaş aktı bu sevinçten.

 

Dedi: (Ya Resulallah, hazır develerimiz.

Siz istediğinizi, lütfen kabul ediniz.)

 

Buyurdu: (Arzu etmem hediyeyi bu saat.

Develerden birini, bahasıyla bana sat.)

 

Hazret-i Ebu Bekir, bu kesin arzu ile,

Develerden birini, satıverdi Resul'e.

 

Kılavuzluk için de Abdullah bin Ureykıt,

Adındaki birini, gidip buldu o vakit.

 

Dedi: (Bu develeri, al, fakat üç gün sonra,

Getir Sevr dağındaki falanca mağaraya.)

Yorumlar
Kod: 52U82