Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Beni yavaş götürün
  30 Mart 2018 Cuma , 22:05
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Beni yavaş götürün

Hazret-i Aişe’den radıyallahü anha,

Nakledilir: Evimde idim ki tek ve tenha,

 

İçeri, Resulullah teşrif etti bir yerden.

Saygı için, ayağa kalkıyordum ki hemen,

 

(Kalkma!) deyip, oturdu gelip yanıbaşıma.

Sonra, koyup uyudu başını kucağıma.

 

Sakal-ı şerifinde saydım tam dokuz adet,

Beyazlanmış kıl vardı, mahzun oldum begayet.

 

Düşündüm ki: Dünyadan giderse benden önce,

Ümmeti, Peygambersiz kalacaktır böylece.

 

Ağlayıp, gözlerimden boşandı yaşlar o gün.

Düştü bir damlası da, nur yüzüne Resul'ün.

 

O zaman Resulullah uyanarak uykudan,

Buyurdu: (Ya Aişe, nedir seni ağlatan?)

 

Arz ettim düşüncemi, buyurdu: (Ya Aişe!

Hangi hal şiddetlidir ölü olan kişiye?)

 

Dedim ki: (Hanesinden götürüldüğü hali,

Çok üzüntülü olup, ağlar bütün iyali.)

 

Buyurdu: (Ya Aişe, doğru, bu çok çetindir.

Bundan daha şiddetli acaba hangisidir?)

 

Dedim: (Kabre konup da, üzeri örtülünce,

Ameliyle başbaşa kalır, herkes gidince.)

 

Buyurdu: (Ya Aişe, doğrudur söylediğin.

Bundan daha şiddetli ne vardır meyyit için?)

 

Sükut edip, edeple arz ettim ki hem dahi:

Allah ve Resulullah bilirler daha iyi.

 

Buyurdu: Ya Aişe, daha da zoru vardır.

Gasilin yıkamaya başladığı zamandır.

 

Parmağından, yüzüğü çıkarıp, başlar işe.

Elbisesi, rütbesi, çıkarır ne var ise.

 

O zaman çıplak görüp, ruh kendi bedenini,

Bir üzüntü, pişmanlık kaplar hemen kendini.

 

O kederli haliyle eder ki öyle feryat,

İnsan ve cinden gayri işitir her mahlukat.

 

Bu çıplak hali, ona, gelir ki öyle acı,

Başucuna gelir ve der ki: (Ey yıkayıcı!

 

Yavaş tut bedenimi, zira çok çekti zahmet.

Dikkat et de, çekmesin daha fazla eziyet.)

 

Teneşire gelince, der ki: (Ricam var benim.

Suyu sıcak etme ki, incinmesin bedenim.)

 

Kefene sarılırken, nida eder bir daha.

Der ki: (Yakınlarımı göreyim son bir defa.

 

Beni bu halde görüp, hiç feryat etmesinler.

Onlar da, çünkü yarın ölürler birer birer.)

 

Musallaya gelince, seslenir: (Ey iyalim!

Bakın, ibret alın ki, böyledir işte halim.

 

Ayrılık günü yoktur bunun gibi dünyada.

Elveda! kıyamette görüşürüz bir daha.)

 

Namazı kılınıp da, omuzlarda giderken,

Der ki: (Yavaş götürün, incinirim yoksa ben.)

 

Kabirde seslenir ki: (Ey dostlarım, şimdi siz,

Beni, bu ıssız yerde bırakıp gidersiniz.

 

Başbaşa kalırım ki mezarda amelimle,

Olmaz hiç ilgilenen bu kabirde benimle.)

Yorumlar
Kod: NKDRK