Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Besmele’ye hürmeti
  30 Mart 2018 Cuma , 22:08
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Besmele’ye hürmeti

Bişr-i Hafi adında bir büyük veli vardı.

Gençlik senelerinde günah işler yapardı.

 

Bir gün sarhoş bir halde, sallanarak giderken,

Yerde, çamur içinde bir kağıt gördü birden.

 

Besmele-i şerife olduğunu anladı.

Ve içi sızlayarak, eğilip onu aldı.

 

Öptü ve tazim ile giderdi çamurunu.

Güzel koku sürerek, yükseğe astı onu.

 

O gece, rüya gördü bir âlim yattığında.

Ona, şöyle denildi Bişr-i Hafi hakkında:

 

(Git, Bişr'e haber ver ki, dün yaptığı bir işten,

Dolayı, memnun olup razı oldum Bişr'den.

 

İsmimi yerden alıp, nasıl temizlediyse,

Onu, günah işlerden temizlerim ben ise.)

 

Uyandı sabahleyin rüya gören o âlim.

Merak edip dedi ki: (Bu kişi acaba kim?)

 

Hemen çıkıp aradı, onu o mahallede.

Nihayet buldu onu, köhne bir meyhanede.

 

Çağırttırıp dedi ki: (Sana bir haberim var.)

Bişr dedi ki: (Acaba, bana kim haber yollar?)

 

(Allahü teâlâdan haberim var) deyince,

Ağlamaya başladı o bunu öğrenince.

 

Dedi ki: (Yoksa bana kızıyor mu Rabbimiz?

Bana güceniyor mu, ne olur söyleyiniz?)

 

O âlimin gördüğü rüyayı öğrenince,

Dönüp, ahbaplarına veda etti hemence.

 

Dedi: (Ey arkadaşlar, biz şu anda çağrıldık.

Beni, bu meyhanede göremezsiniz artık.)

 

O âlimin yanında tövbe etti böylece.

Büyük bir veli olup, edindi çok derece.

 

O buyurur: Bağdat'ta, gördüm ben birisini.

Askerler, kırbaç ile döverdi kendisini.

 

Dikkat ettim, yüz kırbaç vurdular kendisine.

Lakin adam, sesini çıkarmadı hiç yine.

 

Baktım, o zavallıyı o kadar çok dövdüler.

Sonra, onu bağlayıp, hapise götürdüler.

 

Bu hali merak edip, gittim onun yanına.

Niçin dövdüklerini gizlice sordum ona.

 

Dedi ki: (Ben bir kıza aşık oldum iyice.

Onu sevdiğim için, dayak yedim bir nice.)

 

Dedim ki: (Bu kadar çok dövdü de onlar seni,

Ne için bir kerecik çıkarmadın sesini?)

 

Dedi ki: (O an bana bakıyordu sevdiğim.

O bakarken, sesimi çıkarabilir miydim?)

 

Dedim ki: (Hak teâlâ seni hep görmektedir.

Hatta senin kalbinden geçeni bilmektedir.

 

Rabbinin, seni her an gördüğünü bilseydin,

Acep nice olurdu o zaman halin senin?)

 

O bunu öğrenince, sararıp yere düştü.

Baktım, Hak teâlânın korkusundan ölmüştü.

Yorumlar
Kod: URJXR