Müttaki bir müslüman vardı ki o devirde,
Adiyy bin Müsafir’le karşılaştı bir yerde.
O veli, kendisine buyurdu ki: Evladım!
Sen şimdi bir sefere çıkıyorsun, anladım.
Sen, bu seyahatinde giderken Şam yönüne,
Eğer vahşi hayvanlar çıkarlarsa önüne,
Onlara nida et ki: (Ey hayvanlar, çekilin!
Çünkü emri böyledir Adiyy bin Müsafir’in.)
Ve eğer bir denizde yolcu olursan tekrar,
Fırtınaya tutulup, yükselirse dalgalar,
Yine nida eyle ki: (Sakin olun ve dinin!
Çünkü bana tembihi bu yaldadır Adiyy’in.)
O kimse (Peki) deyip, gitti yolculuğuna,
Çıktı vahşi hayvanlar, biraz sonra yoluna.
Adiyy’in tembihini söyleyince o fakat,
Yerlerinde, mıh gibi durdular o hayvanat.
Başları önlerinde ve hatta geri geri,
Mahcubiyet içinde, terk ettiler o yeri.
Sonra da, bir gemiye bindi müteakiben.
Kuvvetli bir fırtına kopuverdi aniden.
Dalgalar, dağlar gibi yükselince, bu defa,
Gemileri, denizde batacaktı az daha.
Bu sefer seslendi ki: (Ey dalgalar, durulun!
Çünkü Adiyy’in emri böyledir, sakin olun!)
Onun hürmeti için ve Allah’ın izniyle,
Rüzgar dinip, dalgalar duruldu tamamiyle.