anadolu'da Yetişen Büyük Velîlerden. İsmi Muhammed Olup, Künyesi Ebû Nizâmeddîn'dir. Uşşâkî Seyyid Muhammed Efendi Diye De Bilinir. Doğum Târihi Belli Değildir. Edirne'de Doğdu. Halvetiyye Yolu Büyüklerinden Olup, Uşşâkîlik Tarîkatında Pîr-i Sânî Sayılır. 1751 (h. 1164) Senesinde İstanbul'da Vefât Etti. Eğrikapı'da Bulunan Dergâhının Avlusuna Defnedildi.
cemâleddîn-i Uşşâkî, İlim Ve Edebi İlk Olarak Edirne'de Medfûn Bulunan Hamdi Bağdâdî'den Öğrendi. Hamdi Bağdâdî'nin Vefâtından Sonra Sezâî İsmindeki Mânevî İlimlere Sâhib Olan Zâta Talebe Oldu. Çok Yüksek Mânevî Mertebelere Kavuştu. Şeyh Sezâî'de Bulunan Mânevî Sırları Elde Etti. İlk Hocası Hamdi Bağdâdî'nin Vefâtlarından On Dokuz, Şeyh Sezâi'nin Vefâtından Dört Sene Sonra, Mânevî Bir İşâretle, 1742 (h.1155) Senesinde İstanbul'a Gitti. Eğrikapı Dışındaki Savaklar Mevkıinde Bulunan Hırâmî Ahmed Paşa Dergâhına, Vefât Eden Muhammed Efendinin Yerine Tâyin Edildi. Cemâleddîn Uşşâkî, Vefâtına Kadar Bu Dergâhta İsteyen Herkese İlim Ve Tasavvuf Yolunun Edebini Öğretti. Zamânında Kaybolmaya Yüz Tutan Uşşâkiyye Tarîkatını İhyâ Ederek, Bu Yolda Çok Talebe Yetiştirdi. Yetiştirdiği Talebelerin En Büyüğü Selâhaddîn-i Uşşâkî'dir.
vefâtından Sonra, Türbesinin Yanında Bulunan Mescid Ve İki Katlı Ev, Bir Gece Çıkan Yangında Yandı. Bu Yangın Sırasında Türbenin Çatısı Da Yandı. Çatıdaki Tahtaların Korları Parçalar Hâlinde Kabrinin Etrâfına Düştü. Hikmet-i İlâhî O Kor Parçalarından Bir Tânesi Kabrinin Üzerine Düşmedi. Sandukanın Üzerinde Bulunan Örtüye Ve Baş Tarafındaki Beyaz Sarığa Hiç Bir Şey Olmadı. Hattâ Beyaz Sarığın Dumandan Ve İsten Rengi Bile Değişmedi. Vefâtından Sonraki Bu Kerâmetini Gören Birçok Gayr-i Müslim Îmân Ederken, Onu Anlayamayanlar Da Bu Hâdiseden İbret Alıp Tövbekâr Oldular.
cemâleddîn Uşşâkî'nin Çok Sâde Bir Dille Yazılmış Dîvânı Ve Birçok İlâhileri Vardır. Dîvânından Bâzı Bölümler.
sohbet-i Nâlân İle Bîgânelikten Al Bizi,
sohbet-i Ârif İle Et Âşinâdan Ey Çalab!
bu Cemâlî'nin Vücûdu Perdesini Ref' Edip,
bir Dem Ayırma Anı Zevk-i Cemâlinden Ey Çalab!
xxx
hak Yolun Arar İsen, Dilde Nihân İçindedir,
andan Nişân Sorarsan, Her Bir Nişân İçindedir.
senden Yakındır Ol Sana, Sanma Ânı Senden Cüdâ,
sen De Yürü Var Ana, Ol Sende Can İçindedir.
1. Ey Allah'ım Bizi Aşkın İle İnleyenlere Uzak Olmaktan Koru Ve Âriflerin Sohbetine Ulaştır.
2. Bu Şâir Cemâlî'nin Vücud Perdesini Kaldırıp Onu Güzelliklerin Zevkinden Bir An Bile Ayırma.
xxx
3. Hakk'a Giden Yolu Ararsan O Gönülde Gizlidir. Ondan Nişan İstersen, Her Bir Belirtide Görünmektedir.
4. O Sana Senden Yakındır. O'nu Senden Ayrı Sanma. Sen De Ona Koş, O Senin Cânındadır.
1) Sefînet-ül-evliyâ; C.4, S.243
2) Osmanlı Müellifleri; C.1, S.54
3) Sicilli Osmânî; C.2, S.83