Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Cemâleddîn Mahmûd Hulvî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:29
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, İstanbul evliyaları, Cemâleddîn Mahmûd Hulvî

istanbul'da Yetişen Meşhûr Velîlerden. İsmi Mahmûd Bin Ahmed, Lakabı Cemâleddîn, Mahlası Hulvî'dir. 1574 (h. 982) Senesinde İstanbul'da Doğdu. 1654 (h. 1064) De Vefât Etti. Kabri, İstanbul'da Şehremini Semtinde Hulvî Adıyla Anılan Şirvânî Dergâhının Bahçesindedir. Sünbülî Ve Gülşenî Tarîkatlarında Yetişmiş Ve Rehberlik Yapmış, Talebe Yetiştirmiştir.

babası Saray Helvacıbaşısı İdi. On Dört Yaşında Babası İle Birlikte Hacca Gitti. Hac Dönüşü Sırasında Kocamustafapaşa Dergâhı Şeyhi Hasan Zarîfî Efendi İle Birlikte Yolculuk Yaptı. Yolda Onun Sohbetlerinden İstifâde Etti. Böylece Tasavvufta İlk Sohbetleri Dinleyip Bu Yolun Kıymetini Anlayıp, Lezzetini Tattı. İstanbul'a Dönünce, Baba Mesleği Olan Helvacılığa Devâm Etti. Daha Sonra Gençlik Arzusuyla Süvâriliğe Heves Etti Ve Emsâllerinin Teşvîkiyle, Divân-ı Hümâyûn Çavuşu Oldu. Fakat Gözü Dünyâ Mevkıi Ve Nîmetlerinde Olmadığından, Allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşmak İçin Uğraşıyor, Kendisine Yol Gösterecek Bir Rehber Arıyordu. Bir Süre Sonra, Halvetiyye Yolunun, Sünbüliyye Koluna Mensub Olan Kocamustafapaşa Dergâhı Şeyhi Zarîfî Hasan Çelebi'nin Sohbetlerine Devâm Etti.

mahmûd Hulvî Efendi, Tasavvuf Yoluna Girişini Şöyle Anlatır: "bir Gün Bir Yeniçeri Kâtibinin Yaptırdığı Yenikapı Mevlevîhânesinde Dervişlerin Mesnevî Okuduklarını Görünce, Tasavvuf Yoluna Karşı Kalbim Meyl Etti. Bu Sırada Sıtma Hastalığından Muzdarip İdim. Yolda Giderken Sıtma Nöbeti Tuttu Ve Biraz Dinlenmek İçin Merkez Efendi Dergâhına Girdim. İstirâhat İçin Uzandığım Zaman Uyuyakalmışım. Rüyâmda Merkez Efendi Bana; "oğul Bize Gel!" Dedi. Heyecanla Uyandım. Sıhhate Kavuştuğumu Hissettim. O Hafta Salı Günü Vâz Vermek Üzere Merkez Efendi Dergâhına Gelen Daha Önce Berâber Hacca Gittiğimiz Zarîfî Hasan Çelebi'den, Gördüğüm Rüyâyı Tâbir Etmesini İstedim. O Zaman Bana; "sana Şeyhlik Hîbe Etmişler." Dedi. Gerçekten O Hafta Hocama Bîat Ederek Tam Mânâsıyla Teslim Oldum. Hocam; "siz Bizim Hac Yolunda Yol Arkadaşımız Ve Dostumuz Olmuştunuz. Şimdi Biz Size Tasavvufta Yol Arkadaşı Olamaz Mıyız?" Dedi."

mahmûd Hulvî Efendi, Şeyh Zarîfî'nin Sohbetlerine Devâm Edip Tasavvufta Yetişti. 1619 Senesinde İkinci Defâ Hacca Gitti. Bu Hac Seferinde Hocası Hasan Zarîfî'nin Emriyle Kahire'ye Uğrayıp Orada Bulunan Gülşenî Tarîkatı Şeyhi Necmeddîn Hasan Efendinin Sohbetlerinde Bulunup, Ondan İstifâde Etti. Gülşenî Yolunda Îcazet Alıp İstanbul'a Döndü. Hocası Hasan Zarîfî Efendi De Ona Tasavvufta Talebeleri Yetiştirmek İçin İcâzet Verdi.

önceleri Bir Müddet Dâvûdpaşa Câmiinde Cumâ Günleri, Haftanın Diğer Günleri De Sultanahmet, Şehzâde Ve Sultan Mehmed Han (fâtih) Câmiinde Vâizlik Vazîfesi Yaparak Halkı İrşâd Edip Doğru Yolu Gösterdi. Sonra Da Hocasının Emri Üzerine Şeyhlik, Rehberlik Yaptı. Kendi Adı İle Anılan Şehremini'ndeki Şirvânî Tekkesinde Diğer Meşhûr İsmiyle Hulviyye Tekkesinde İnsanlara Rehberlik Yaptı, Tasavvufda Talebe Yetiştirdi. Bu Dergâhta Talebelerin Yiyeceklerini Kendisi Karşılardı. Ayrıca Herbir Talebeye Beş-on Akçe Harçlık Verirdi. Bu Kadar Masrafı Karşılamak İçin Lâzım Olan Parayı Nereden Temin Ettiğini Kimse Bilemezdi. Ancak Onun Bir Bereketi Ve Kerâmeti Olduğunu Farkedenler De Vardı.

şiirde "hulvî" Mahlasını Kullanırdı Bu Hususda Şu Menkıbe Anlatılır: Bir Gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretlerinin Dîvânını Hocası Hasan Zarîfî Efendiye Götürüp Hediye Etti.

hocası; "gel Helvacızâde, Sana Mevlânâ Hazretlerinden Bir Mahlas Ricâ Edelim." Diyerek Üç İhlâs Bir Fâtiha Okuyup Dîvân'ı Açınca, Yüksekliklere Mensub Olan Tatlı Olur." Mânâsında Şu Rubâî Çıkar: "menkâne Ulviyyen Kad Câe Hulviyyen" Bu Rubâî İşâret Sayılarak Mahmûd Efendi, Bu Olaydan Sonra "hulvî" Mahlasını Kullandı.

evliyânın Meşhurlarından Olan Âlimlerden Naklederek Buyurdu Ki: "dünyâda Oruç Tut. Ölüm Geldiğinde Bayram Sevinci İçinde Ol. Dilini Tut, Koru. Lüzumsuz Şeylerden Sakın. Dünyâya Meyletme. Âhirete Götüreceğin Şeyler Ölçüsünde Dünyâ İle İlgilen."

"her İşin Başı İlimdir. İlmin Başı İse Allahü Teâlânın İnâyetidir."

"allahü Teâlâya, Dünyâ Mertebesi Ve Halkin Îtibâr Ve Sevgisini Kazanmak İçin İbâdet Edenler, Allahü Teâlânin Gazâbina U?rayan Kişilerdir."

"allahü Teâlâ Bir Kuluna İyilik Murâd Ederse, Ona Hayırlı Amel Kapısı Açar, Söz Kapısını Kapar. Kötülük Murâd Ettiğinde Bunların Aksini Yapar. Kişinin Yaramaz Söz Konuşması Bedbahtlıktır."

"ihlâs, Her Şeyin Allahü Teâlânın Rızâsı İçin Yapılması, Amelin Kabûlüne Vesîle Olan Güzel Düşünce (niyet) Dir."

mahmûd Hulvî Efendinin Eserlerinden Bâzilari Şunlardir: 1) Câm-i Dil-nevâz: Gülşen-i Râzşerhinin Tercümesidir. 2) Taşlicali Yahyâ Beyin "hamse"sine Bir Nazîre, 3) El-lemezât-i Hulviyye El-lemehât-i Ulviyye: ismi, "ulvî Pariltilarin A?izdaki Tadi" Mânâsina Gelen Bu Eseri, 1609 Senesinde Yazma?a Başlayip, 1621 Senesinde Tamamladi. Eser Bir Mukaddime Ve De?işik Bölümlerden Meydana Gelmiştir. Mukaddimede İlk Dört Halîfe, Dört Mezhebin İmâmları Ve Oniki İmâm, Lemzalarda İse, Halvetîlik Yolundaki Büyük Velîlerin Hayâtı Ve Menkıbeleri Anlatılmaktadır. Lemza Ve Mukaddimesinde 140 Zâtın Hâl Tercümesi Anlatılan Bu Esere, Hâtime, Son Kısmında İse Ayrıca, Bizzât Kendisinin Görüştüğü 52 Velînin Hayâtını İlâve Etmiştir. Mahmûd Hulvî Efendi, Tasavvufu Ve Evliyânın Hâl Tercümesini Anlatan Elliye Yakın Mûteber Kitabı Tarayarak Bu Eseri Meydana Getirdiğini Kaydedip Faydalandığı Eserlerin İsimlerini Bildirmektedir.

 

kaynaklar

1) Osmanlı Müellifleri; C.1, S.61

2) Sicilli Osmânî; C.4, S.320

3) Ziyâret-i Evliyâ; S.99

4) Vakâyi-ül-fudalâ; C.1, S.551

5) Lugât-ı Târihiyye; C.2, S.165

6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.15, S.229

7) Lemezât

Yorumlar
Kod: JG9MG