Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Dede Halîfe
  30 Mart 2018 Cuma , 23:27
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, Bursa evliyaları, Dede Halîfe

osmanlı Âlimlerinin Meşhurlarından. On Altıncı Asırda Yaşamıştır. 1565 (h.973)'te Vefât Etti.

gençliğinde Ticâret Ve Deri Dabağcılığı Yaptı. Yirmi Yaşına Kadar İlimden Bir Harf Okumamış, Bir İlim Ehlinin Sohbetinde Bulunmamıştı. Yirmi Yaşından Sonra Bir Hâdise Sebebiyle İlme Başlayıp Devrinin Meşhur Âlimlerinden Oldu. Amasya'da Deri Dabağcılığı İle Meşgul İken, Amasyalılar Şehirlerine Gelen Bir Müftüyü Ağırlamak İçin Bir Bahçeye Götürmüşlerdi. Dede Halîfe De Bir Tanıdığı Vâsıtasıyla Bahçedeki Cemâatın Arasına Katılmıştı. Yemek Hazırlıkları Yapılacağı Sırada Biraz Odun Lâzım Oldu. Dede Halîfe; "ben Toplayayım." Diye Yerinden Fırladı. Bu Arada Misâfir Müftü Ona Bakarak; "bu Câhil Gitsin." Dedi. Müftünün Bu Sözlerini Duymuştu Ve Kendinin İlimden Habersiz Bir Câhil Olduğunun Da Farkında İdi. Ancak O Anda Bu Şekilde Hor Görülmesi Kendisini Başından Kaynar Sular Dökülür Gibi Yakmıştı. Birdenbire Büyük Bir Kırıklık Hâline Girmiş, Son Derece Mahzunlaşmıştı. Perîşân Bir Halde Kalabalıktan Yavaş Yavaş Uzaklaşarak Odun Toplamaya Gitti. Kalabalık Gözden Kaybolunca, Oradaki Bir Sudan Abdest Aldı. İki Rekat Namaz Kıldı. Sonra Yüzünü Yere Koyarak Secde Hâlinde Tam Bir Teslimiyet Ve Yakarışla Allahü Teâlâya Duâ Edip, Câhillikten Kurtarmasını İstedi. İlim Ve Fazîlet Sâhibi Kimselerden Olmak İçin İçli Duâlar Yaptı. Duâ İçin Yüzünü Toprağa Koyduğu Sırada O Kadar Kendinden Geçti Ki, Bu Sebeple Toprakta Yüzü Çizilip Kanamış Ve Farkında Olmamıştı. Sonra Kalkıp Odun Topladı. Götürebileceği Kadar Yüklenip Bahçede Oturan Cemâatin Yanına Getirdi. Kalabalığa Yaklaşınca Yüzündeki Çizikleri Ve Kanları Görerek Ağaç Toplarken Yüzünü Yaralamış Diye Gülüştüler. Bahçede Bulunanların Hepsinin Biraraya Toplanmış Olduğu Bir Anda Dede Halîfe Misâfir Ve İlim Sâhibi Müftünün Yanına Yaklaşıp Elini Öptü. "işimi Bırakıp, İlim Öğrenmek İstiyorum!" Dedi. Müftü; "çok Zor Senin Bu İsteğin. Çok Çalışıp, Gayret Sarfetmeden Ve Bir Hocanın Dersine, Hizmetine Devâm Etmeden Mümkün Değildir. Sen Bu Yükün Altından Kalkamazsın." Dedi. Ama O Çok Kararlı Bir Halde Yalvararak ısrâr Etti. Müftü Sonunda Ona İlim Öğretmeyi Kabûl Etti.

ertesi Gün İşini Bırakıp Dükkanında Bulunan Mallarını Satıp İlim Öğrenmek İçin Hazırlık Yaptı. Kitaplar Satın Aldı. Derhal İlim Tahsîline Başladı. Büyük Bir Gayret Ve Şevkle Günden Güne İlmini İlerletti. Sonunda Bursa'da Sultan Murâd Medresesinin Meşhur Müderrislerinden Müderris Sinânüddîn'e Muîd, Yardımcı Müderris Oldu. Bu Vazîfesinden Sonra İse Müderris Olarak Değişik Yerlerde Ve Çeşitli Medreselerde Uzun Müddet Müderrislik Yaptı. En Son İznik'teki Süleymân Paşa Medresesinden Emekliye Ayrıldı. Daha Sonra Müftülük Vazîfesi De Verildi.

tefsîr Ve Fıkıh İlimlerinde Büyük Ve Fazîlet Sâhibi Bir Âlim İdi. Ayrıca Eserler De Yazdı. Sarf İlminde En Meşhûr Kitaplardan Olan Taftazânî Kitabının Şerhi Üzerine Bir Hâşiye (açıklama) Yazmıştır. Fıkıh İlmine Dâir Bir Manzumesi Ve Çeşitli İlimlere Dâir Risâleleri Vardır.

 

kaynaklar

1) ıkd-ül-manzûm; C.2, S.164

Yorumlar
Kod: C92F9