Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ebû Abdullah El-basrî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:35
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; ırak evliyaları, Basra evliyaları, Ebû Abdullah El-basrî

sekizinci Yüzyılda Basra'da Yetişmiş Olan Evliyânın Büyüklerinden. İsmi, Muhammed Bin Ahmed Bin Sâlim, Künyesi Ebû Abdullah'tır. Basralı Olduğu İçin Basrî Nisbesiyle Meşhûr Olmuştur. Doğum Târihi Belli Değildir. 909 (h.297) Senesinde Basra'da Vefât Etti.

uzun Müddet Büyük Velî Sehl Bin Abdullah-ı Tüsterî'nin Hizmetinde Ve Sohbetinde Bulundu. Tasavvuf Yolunda İlerleyip Yüksek Mânevî Derecelere Kavuştu. Sehl Bin Abdullah-ı Tüsterî'den Sonra Da Başka Bir Zâta Talebe Olmadı.

hocasının Tasavvuftaki Yolunu Devâm Ettiren Ebû Abdullah El-basrî, Sehl Bin Abdullah-ı Tüsterî'nin Söz Ve Hallerini Talebelerine Anlattı. Pek Çok Kimse Onun Sohbetlerinde Bulunup İstifâde Etti. Zâhirî İlimlerde İctihâd Derecesinde Olan Ebû Abdullah El-basrî, İnsanların Müşkillerini Ve Meselelerini Halletmeye Çalıştı.

kendisi Gâyet Yumuşak Huylu Ve Tatlı Sözlü Olup, Herkese Yumuşaklık İle Davranılmasını Tavsiye Etti. Bu Hususta;

"bir Kimse, Ayıplarının Örtülmesini Ve Gizlilik Perdesinin Yırtılmamasını İsterse; Kendisine Âsî Ve Kaba Davranana Hilm Ve Yumuşaklık Göstersin. Elinde Olan Şeylerle İnsanlara İhsân Ve İkrâmda Bulunsun." Buyurdu.

her İşinde Tevekkül Sâhibi Olan, Allahü Teâlâya Güvenen Ebû Abdullah El-basrî Rahmetullahi Aleyh, Her İşini Allahü Teâlâya Havâle Eder, Yalnız O'na Güvenir, Her Şeyi O'ndan Beklerdi. O Tevekkülü, Bâzı Câhillerin Söylediği Gibi Hiç Bir Sebebe Yapışmadan, Her Şeyi Allahü Teâlâdan Beklemek Olarak Değil, Sebeplere En Güzel Şekilde Yapışıp, Sebepleri Yaratanın Allahü Teâlâ Olduğunu Bilmek Ve O'na Tam Güvenmek Olarak Kabûl Ederdi. Tevekkül Hakkında Buyurdu Ki:

"tevekkül, Resûlullah'ın Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Hâli; Kesb, Çalışıp Kazanmak Da, O'nun Sünnetidir. Kim Allah'a Tevekkül Ederse, Allahü Teâlâ Onun Kalbini Hikmet Nûruyla Doldurur. Allahü Teâlâ Her İstediğinde Ona Kâfi Gelir, Onu Sevdi?i Her Şeye Kavuşturur. Allahü Teâlâ, Talâk Sûresi 3. Âyet-i Kerîmesinde Meâlen; "kim Allah'a Tevekkül Ederse, O, Ona Kâfidir." buyuruyor. Bunun İçin Allahü Teâlâ Her İşinde O Kimseye Kâfidir. Allahü Teâlâya Tevekkül Etmek Farzdir. Çünkü Allahü Teâlâ, Kur'ân-i Kerîmde Mâide Sûresi 23. Âyetinde Meâlen; "e?er Gerçek Müminlerseniz, Allahü Teâlâya Tevekkül Ediniz." buyuruyor.

sevdiklerinden Birisine Dostluk Yapacağı Kimselerle İlgili Olarak Şöyle Nasîhat Etti:

"yalancı Kerem Sâhibi, Riyâkâr Huylu Olan Kimselerle Dostluk Etmekten Kendini Uzak Tut Ve Hakîkî Dostlar Olan Allah Adamlarıyla Berâber Yaşa. Eğer Kerem Sâhibi Gibi Görünen Kimselerle Berâber Bulunursan, Hakîkî Dostlardan Uzaklaşır, Onlarla Ülfet, Yakınlık Ve Muhabbeti Kesersin. Eğer Riyâkâr, Kötü Huylu Kimselerden Usanır, Dostluğunu Kesersen; Helâk Olmaktan Kurtulur, Yüksek Makamlara Ulaştırılırsın. Bu Hal Sende Hâsıl Olduğu Zaman, Senin İçin Büyük Bir Kıymet De Hâsıl Olur Ve Sen Kıymetlenirsin (çünkü, Allahü Teâlânın Velî Kulları, Hakîkî Dostlarıyla Berâber Bulunanlar, Bir Gün Onlardan Olurlar)."

çeşitli Sohbetlerinde Buyurdu Ki:

"minnet Sâhibinin İhtiyâcini Görmek, Dostlu?un Anahtaridir."

"kişinin Aklı, Hilmi Ve Yumuşaklığı, Cömertliği, Ayıplarını Örter. Her Hâlinde Doğru Olması, Onu Kuvvetli Kılar."

"allahü Teâlânın Emrettiği Şeylere Uy. Kim Allahü Teâlânın Emirlerine Uyarsa, Sağlam Bir Kale İçinde Hıfz Olunmuş Korunmuş Olur."

"allahü Teâlâ Bir Kimseye İyilik İle Muâmele Ederse, Ondan Kerâmetler Zuhûr Eder."

"kalpten Riyâ Hastalığı, İhlâs; Yalan Hastalığı İse, Doğruluk Nûru İle Giderilip Tedâvî Olunur. Kim Nefsinin Arzu Ve İsteklerine Muhâlefet Eder Karşı Çıkarsa, Allahü Teâlâ Onu, Ünsiyet, Dostluk Ve Muhabbet Makâmına Kavuşturur."

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

velî Nasıl Tanınır

bir Gün Kendisine; "velî Halk İçinde Nasıl Tanınır? Alâmetleri Nelerdir?" Diye Sorulunca, Evliyânın, Allahü Teâlânın Dostlarının Alâmetlerini Şöyle Bildirdi: "velî, Dilinin Çok Tatlı Olması, Ahlâkının Güzel Olması, Özür Dileyenlerin Özrünü Kabûl Etmesi, İster İyi İster Kötü Olsun, Bütün Mahlûkâta Tam Bir Şefkat Ve Merhametle, Acımasıyla Anlaşılır."

ömründe Hiç Bir Kimseyi Kırmayan, İncitmeyen Ebû Abdullah El-basrî, En Küçük Mahluklara Bile Merhâmet Eder, Yolda Yürürken Bir Karıncayı Bile Ezmemeye Çok Dikkat Ederdi. Dünyâya Hiç Kıymet Vermeyen Ebû Abdullah El-basrî, İnsanları Allahü Teâlâdan Uzaklaştıran Şeylerin Hepsinin Dünyâ Olduğunu Beyân Buyurur Ve Herkese; "dünyânın Oğullarına (dünyâ Malı, Mevkii, Şan, Şöhret, Para, Çocuk Vs.) Karşı Zâhid Olmak, Onlara Kıymet Vermeyip Terketmek; Akıllı Kişinin Şânındandır. Çünkü Onlar Kendisini Meşgûl Eder, Allahü Teâlâyı Zikirden Alıkor. Kendisi, Din Ve Dünyâ İşlerinin Düzgün Olmasını İstediği Halde, Dünyâ Oğulları Öyle Değildir."

 

kaynaklar

1) Tabakât-üs-sûfiyye; S.414

2) Hilyet-ül-evliyâ; C.10, S.378

3) Tabakât-ül-kübrâ; C.1, S.116

4) Tabakâtü'l-evliyâ; S.236

5) Tabakât-ı Ensârî; S.257

6) Nefehâtü'l-üns; S.122

7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.4, S.9

Yorumlar
Kod: 2YR5Y