nişâbur'da Yetişen Velîlerin Büyüklerinden. Onuncu Yüzyılda Yaşamıştır. İsmi, Muhammed Bin Ahmed, Künyesi, Ebû Bekr'dir. Doğum Târihi Bilinmemektedir. 980 (h.370) Senesinde Nişâbur'da Vefât Etti.
zamânında Bulunan Evliyânın Önde Gelenlerinden Ebû Ali Es-sekafî, Abdullah Bin Menâzil, Ebû Bekr-i Şiblî, Ebû Bekr Bin Tâhir, Ebû Muhammed Mürteiş Ve Başka Büyüklerle Görüşüp, Sohbetlerinde Bulundu. Tasavvuf Yolunda İlerleyip Velîlerden Oldu. Vâz Ve Nasîhat Ederek İnsanların Kurtuluşları İçin Gayret Etti. Bu Vesîleyle Allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşmaya Çalıştı. Bir Sohbeti Sırasında; "bir Kimse Allahü Teâlâyı Bütün Yaratılmışlara Tercih Etmezse, Onun Kalbinde Hiçbir Zaman Mârifet Nûru Parlamaz." Buyurdu.
sohbetlerinde Büyüklere Hürmet Etmenin Ve Ana-babanın Rızâsını Almanın Ehemmiyeti Üzerinde Çok Durdu.
evliyâdan Olan Ammû-ı Hirevî Rahmetullahi Aleyh Şöyle Anlatır: "bir Zaman Bir Cemâatle, Hacca Gitmek Üzere Yola Çıktık. Nişâbur'a Vardığımızda, Ben Ebû Bekr El-ferrâ İle Görüşmek İstedim. Arkadaşlarım Bana; "onu Ziyâret Edersen, Anne Ve Babanın Rızâsını Alman İçin Seni Geri Gönderir. Kendisini Hacdan Dönüşte Ziyâret Edersin." Dediler. Fakat Bende Bu Arzu Çok Fazla Olduğu İçin, Arkadaşlarımın Tavsiyelerine Aldırmayıp, Ebû Bekr El-ferrâ'nın Rahmetullahi Aleyh Bulunduğu Mescide Gittim. Selâm Verdim. Selâmıma Karşılık Verip; "nerelisin?" Diye Sordu. "heratlıyım." Dedim. "nereye Gidiyorsun?" Dedi. "hacca Gidiyorum?" Deyince; "baban Var Mı?" Diye Sordu. "evet." Dedim. Geri Dön Ve Onun Rızâsını Al." Buyurdu. "peki Efendim, Dediğiniz Gibi Yapacağım." Dedim. Oradan Ayrılıp Yol Arkadaşlarımın Yanına Gittim. Bana Geri Dönmemem İçin ısrâr Ettiler. Ben; "acaba Eve Dönmesem Mi?" Diye Düşündüm. Ertesi Gün Tekrar Huzûruna Vardığımda Bana; "ahdini Bozdun." Dedi. O Hâlime Tövbe Ettim. "söylediğinize Uygun Hareket Edeceğim." Deyince, Bana Teveccüh Ettiler Ve Duâ Buyurdular. Eğer Kendisini Görmeyip, Duâ Ve Teveccühlerine Kavuşmasaydım, Tasavvuf Yolunda İlerleyemezdim."
allahü Teâlânın Emirlerini Yapıp, Yasak Ve Haramlar İle Şüphelilerden Şiddetle Sakınan Ebû Bekr El-ferrâ, Emr-i Mârûf Ve Nehy-i Ani'l-münker Yapardı. Emr-i Mârûf Yaparken Dikkat Edilecek Hususlarla İlgili Olarak Buyurdu Ki:
"emr-i Mârûf Ve Nehy-i Münker Yapmanın (iyiliği Emredip, Kötülüklerden Sakındırmanın) Şartları Vardır. İlk Önce Kendi Nefsinden Başlamak, Söylediğini Ve Vesikalarını Çok İyi Bilmek Ve Doğacak Sıkıntılara Sabretmektir."
hadîs İlminde De Derin Âlim Olan Ebû Bekr El-ferrâ Bir Sohbeti Esnâsında, Resûlullah Efendimizin Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Şu Hadîs-i Şerîfini Rivâyet Etti: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Evinin Avlusunda Yikanan Bir Adam Gördü; "sizden Biriniz Yikandi?i Zaman, Bir Duvar Arkasina Geçerek De Olsa Örtünsün." buyurdu.
ebû Bekr El-ferrâ Hazretlerine; "ebrâr Kimdir?" Diye Sorulunca; "allahü Teâlâdan Çok Korkanlardır." Buyurdu. İnsanların, Günahlarını Az Da Olsa Çok Görmeleri, İyiliklerini Çok Da Olsa Az Görmeleri Gerektiğini Bildirerek; "iyiliklerini Gizlemen, Kötülüklerini Açıklamandan Daha Makbuldür. Sen Böylece Kurtuluşa Erebilirsin." Buyurdu.
bir Sohbetinde De; "kişinin Ameli, O İşi Yapmaya Verdiği Ehemmiyet Mikdârınca, O Ameli İşlerken Olan Kusurlarına Üzülmesi Mikdârınca Ve İşlediği Amelin Sünnet-i Seniyyeye Uygun Olması İçin Olan Gayreti Mikdârınca Sahîh Ve Makbul Olur." Buyurdu.
ömrünü, Allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşmak Yolunda Harcayan Ebû Bekr El-ferrâ 980 (h.370) Senesinde Nişâbur'da Vefât Etti.
1) Tabakâtü'l-evliyâ; S.214
2) Vefeyâtü'l-a'yân; C.1, S.402
3) Tabakât-ı Ensârî; S.453
4) Hazînetü'l-asfiyâ; C.2, S.205
5) Nefehâtü'l-üns; S.185
6) Nefehâtü'l-üns Tercümesi; S.238
7) Tabakâtü'l-kübrâ; C.1, S.126
8) Sefînetü'l-evliyâ; S.155