evliyânın Büyüklerinden. İsmi, Muhammed Bin Dâvûd Ed-dînûrî Olup, Künyesi Ebû Bekr-i Dükkî'dir. Aslen Dînûrlu Olup, Bağdât'ta İkâmet Ederdi. Sonra Şam'a Yerleşti. 961 (h.351) Den Sonra, 100 Yaşını Geçmiş Olarak Şam'da Vefât Etti. Vefât Târihi Bilinmemekte Olup Daha Sonraki Târihler De Rivâyet Edilmiştir.
evliyânın Meşhurlarından Cüneyd-i Bağdâdî'yi Görmüştür. Ebû Ali Rodbârî'nin Akrânıdır. Ebû Abdullah Bin Cellâ'nın Sohbetlerine Devâm Edip, Kendisinden İlim Ve Feyz Aldı. Ayrıca Ebû Bekr Ez-zekkâk El-kebîr, Ebû Bekr El-mısrî Ve Diğer Bâzı Büyük Zâtların Sohbetinde Bulundu. Dînin Emirlerine Uymak Bakımından, Zamanındakilerin En Gayretlisiydi. Sohbeti, İnsanlara Dünyâyı Unutturup, Haram Ve Günahların Zehir Olduğunu Hissettirmesi Bakımından, Yolunu Şaşıranlara Allahü Teâlânın Gönderdiği Bir Nîmet Ve Lütuf Sofrasıydı.
kendisine, Fakirlik Ve Tasavvuf Hakkında Soruldu. Cevâbında; "fakirlik, Tasavvuf Hâllerinden Bir Hâldir." Buyurdu. "tasavvuf Yolunda Bulunanın Alâmeti Nedir?" Diye Sordular. "her Durumda Ve Her İşte, En Faydalı Şey İle Meşgûl Olmak Ve Kötülüklerden Uzak Durmaktır." Buyurdu.
kendisinden Sordular; "kiminle Dost Olalım?" Cevâbında; "senin Her Hâlini Bilen, Kendisinden Emîn Olduğun, Kendisinden Bir Şeyi Saklamak Lüzûmunu Duymadığın, Aranızda Hiçbir Şeyin Saklı Bulunmadığı Kimse İle Dost Ol." Buyurdu.
ebû Bekr-i Dükkî Buyurdu Ki:
"allahü Teâlâya Yakın Olmanın Alâmeti, İnsanı Allahü Teâlâdan Uzaklaştıran Her Şeyden Uzak Olmaktır."
"nice Sevinçler Vardir Ki, Sonlari Keder, Nice Hüzünler Vardir Ki, Sonlari Kurtuluştur."
"ihlâs Odur Ki; İnsanın Zâhiri, Bâtını, Durması, Hareket Etmesi, Nefes Alıp Vermesi, Yâni Her Hâli Allahü Teâlâ İçin Olmalıdır. Nefsin, Hevânın Payı Bulunmamalı, Hiçbir Hareket, Bir Mahlûk İçin Olmamalıdır."
"bir Kalpte Allahü Teâlâya Kavuşmak Arzusu Doğar, Bu Aşkla Yanarsa, Beşeriyet Kötülükleri O Kalbden Ayrılır."
"mîde, Yenilen Şeylerin Toplandığı Yerdir. Oraya Helâl Lokma Koyarsan, Âzâlardan Sâlih Ameller Meydana Gelir. Şüpheli Lokma Koyarsan, Âzâlar Allah Yolunda Amel Etmekte Şüpheye Düşerler. Eğer, Haram Lokma Koyarsan, O Lokma Seninle Allahü Teâlâ Arasında Bir Perde Olur Da, Bu Yolda Yürümen Mümkün Olmaz."
"allahü Teâlâyı Tanıyan Kimse O'ndan Ümîdini Kesmez Ve Hep O'na İlticâ Edip, Sığınır. O'nu Unutan Kimse De, Mahlûklara İlticâ Eder. Nefsinin Kötülüklerini Tanıyan Kimse, Hiçbir Amelini Beğenmez, Güzel Ve Kusursuz Bilmez. Hep Kendini Kusurlu Bilir. Mümin Bilerek Hatâ Yapmaz. Gaflet İle Bir Hatâ Yaparsa, Hemen Hatâsını Düşünüp Üzülür Ve Derhal Tövbe İstigfâr Eder."
"mârifet Ehli, Allahü Teâlâyı Tanımakla Hayattadırlar Ve Hakîkî Hayat Da, Onların Yaşadıkları Hayattır. Allahü Teâlâyı Tanımayanlar Diri Sayılmazlar. Onlar Ölü Gibidir."
1) Târih-i Bağdâd; C.5, S.266
2) Tabakât-ül-kübrâ; C.1, S.119
3) Nefehât-ül-üns; S.236
4) Risâle-i Kuşeyrî; S.169
5) Tabakât-üs-sûfiyye; S.448
6) Sefînet-ül-evliyâ; S.153
7) Hazînet-ül-asfiyâ; C.2, S.202
8) Tabakât-ül-evliyâ; S.306
9) Tabakât-ı Ensârî; S.425
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.4, S.29