Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ebü‘l-abbâs Sebtî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:33
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Fas evliyaları, Merrakeş evliyaları, Ebü‘l-abbâs Sebtî

evliyânın Büyüklerinden. İsmi Ahmed Olup, Babasınınki Câfer'dir. Künyesi Ebû Abbâs Olup, Sebtî Diye Bilinir. 1130 (h.524) Senesinde Sebte'de Doğup, 1204 (h.601) Târihinde Merrâkûş'ta Vefât Etti. Merrâkûş'un Dışında Bir Yere Defnedildi. Sebtî, Muvahhidîn Sultanlarından Yâkub Bin Mensûr'un Zamânında Yaşadı. Çok Meşhûr İdi. Menkıbeleri Herkesin Arasında Yayıldı. İnsanları, Fakirlere Ve Muhtaçlara Sadaka Vermeye Teşvîk Ederdi. Garîb Bilgilerden Olan Ve Hesâb İlmine Benziyen "zâyırce" İlmi Ona Nisbet Edilir. Bu İlim, Sehl Bin Abdullah'a Da Nisbet Edilmiştir. Şihâb El-mukrî, nefh-ut-tayyibismindeki Eserinde, Onun Hayâtını Anlatmış, Büyük Âlimlerin Onu Övdüğünü, En Büyük Velîlik Derecesinde Bulunduğuna Şehâdet Ettiklerini Bildirmiştir.

ebû Abbâs Ahmed Sebtî'nin Yakınlarından Olan Ebû Hasan Senhâcî, Ebû Abbâs Ahmed Sebtî'den, Başlangıcından Sonuna Kadar Hâllerini Anlatmasını İsteyip, Allahü Teâlânın İzni İle Eşyâ Üzerinde Nasıl Tesirli Olduğunu, Yaptığı Duâların Kabûl Olma Sebebinin, Hâlinden Şikâyette Bulunanlara Ve Dileklerini Elde Etmek İstiyenlere Niçin Sadaka Vermesini Ve Îsâr Sâhibi Olmasını Emrediyorsun? Diye Sorunca, Ona Şunları Anlattı: "ben, İnsanlara Sâdece Faydalarına Olan Şeyleri Tavsiye Ediyorum. Yirmi Yaşında İken, Kâdı İyâd'ın Talebesi Olan Büyük Âlim Ebû Abdullah Fahhâr'ın Yanında, Ahkâmla İlgili Kitapları Okudum. Yirmi Yaşıma Geldiğimde Nahl Sûresi 90'ıncı Âyetine Rastladım. Bu Âyet-i Kerîme Üzerinde Düşündüm. Kendi Kendime; Senden, Adâlet Ve İhsân Sâhibi Olman İsteniyor, Dedim. Bu Âyet-i Kerîme Üzerinde Yine Düşünmeğe Devâm Ettim. Bundan Sonra Elime Geçen Az Çok Ne Olursa Olsun, Üçte Birini Kendime Bırakıp, Geri Kalan Üçte İkisini Allah Rızâsı İçin Fakirlere Ve Muhtaçlara Sarfetmeye Karar Verdim. Sonra Allahü Teâlânın İhsân Makâmında Olan Bir Kimseye, İlk Önce Farz Kıldığı Şeyin Ne Olduğunu Araştırınca, Bunun, Nîmetine Şükür Olduğunu Anladım.

ebû Abbâs Ahmed Sebtî, Bir Gece İlim İle Meşgûl Olan Talebelerin Yanında Bulunuyordu. Derslerini Müzâkere Ettikleri İçin, Fazla Gürültü Oluyordu. Bu Sırada Bekçiler, Talebelerin Kaldığı Evin Kapısını Çaldı. Talebelerin Hizmetleri İle Uğraşan Hizmetçi, Onları Karşıladı. Bekçiler, Hizmetçiye; "geceleyin Gürültü Yapanların Cezâlandırılacağını Bilmiyor Musunuz?" Dedi. Sonra Bekçilerden İkisi, Sabah Olunca Oradaki Talebeleri Karakola Götürmek İçin, Medresenin Kapısı Önünde Beklemeye Başladı. Hizmetçi, Bu Durumu Talebelere Haber Verince, Çok Korktular. Eğer Götürürlerse, Bizi Mutlakâ Öldürürler, Diyorlardı. Bu Sırada Orada Hazır Bulunan Ebû Abbâs Gülüyor Ve Talebelerin Endişe Ettikleri Husus İçin Hiç Aldırmıyordu. Seher Vakti Bir Müddet Yalnız Kaldıktan Sonra, Talebelere; "hiç Korkmayın! Ben, Allahü Teâlâdan Sizi Muhâfaza Buyurması İçin Duâ Ettim. Onlar Size Hiçbir Şey Yapamıyacaklar." Dedi Ve Dediği Gibi Çıktı. Bekçiler, Bir Şey Yapmaya Muvaffak Olamadılar.

bâzıları Ebû Abbâs Ahmed Bin Âfir'e Evliyânın Kerâmeti Hakkında Sordular. O Da Şöyle Cevap Verdi: Ölüm İle Velînin Kerâmeti Kesilmez. Merrâkûş'da Defnedilmiş Bulunan Ebû Abâs Sebtî'yi İşâret Ederek; Fakirlere Sadaka Verdikten Sonra, Onun Kabrinin Yanında, Onu Vesîle Ederek Allahü Teâlâya Duâ Eden Kimsenin İhtiyâcının Nasıl Giderildiğine Bak!" Dedi."

nefh-ut-tîb kitabının Sâhibi Makkarî Şöyle Anlatır: "ebû Abbâs Ahmed Sebtî'nin Kabrinin Yanında Birkaç Defâ Durup, Allahü Teâlâdan Dileklerde Bulundum. Dileklerimden Birisi De; İlim Sâhibi Olmam Ve Öğrenmek İstediğim Bazı Kitapları Bana Anlamayı Nasîb Etmesi İdi. Ebû Abbâs Sebtî'nin Kabrinin Yanında Duâ Ettim. Allahü Teâlâ Benim Bu Duâmı Kısa Zamanda Kabûl Etti."

abdurrahmân Bin Yûsuf Hıstî, Ebû Abbâs Sebtî'nin Aleyhinde Konuşan Biri İdi. Bir Gece Rüyâsında Resûlullah Efendimizi Gördü: "ey Allah'ın Resûlü! Sebtî Hakkında Ne Buyurursun?" Diye Sordu. Resûlullah Efendimiz Tebessüm Ettikten Sonra, Sebtî'nin İyi Kimselerden Olduğunu, Buyurdu. "yâ Resûlallah! Bana Bunu Açıklar Mısın?" Dedi. O Zaman Resûlullah Efendimiz Onun Sırat Köprüsünden Şimşek Gibi, Pek Süratli Bir Şekilde Geçeceğini Buyurdu.

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

suya Kandı

ebû Hasan Habbâz, Ebû Abbâs Sebtî'ye; "insanlar Kuraklık Ve Pahalılık Sebebiyle Büyük Bir Sıkıntı İçerisindeler" Deyince, Ona; "cimriliklerinden Dolayı, Allahü Teâlâ Onlara Yağmur Vermiyor. Eğer Siz, Elde Ettiğiniz Mahsûllerin Zekâtı İle Fakirlere Sadaka Verseydiniz, Buna Karşılık Allahü Teâlâ Da Size Yağmur Verirdi." Dedi. Ebû Abbâs'ın Bu Sözleri Üzerine Ebû Hasan Habbâz, Fakirlere Sadaka Verip, Yardımda Bulundu. Güneş Pek Kızgın, Hava Çok Sıcaktı. Yağmurdan, Ümîdini Kesmişti. Ağaçların Ve Diğer Bitkilerin Kurumaya Yüz Tuttuğunu Gördü. Bir Müddet Sonra, Öyle Bir Yağmur Yağdı Ki, Bütün Her Taraf Suya Kandı.

 

kaynaklar

1) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.1, S.303

2) El-a'lâm; C.1, S.107

3) Keşf-üz-zünûn; S.748

4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.8, S.201

Yorumlar
Kod: ZWO3W