Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Feth-i Mûsulî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:35
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; ırak evliyaları, Bağdat evliyaları, Feth-i Mûsulî

musul Âlimlerinden Ve Evliyânın Büyüklerinden. Künyesi Ebû Muhammed, İsmi Feth Bin Saîd El-mûsulî'dir. 835 (h. 220) Senesinde Vefât Etti. Bişr-i Hafî'nin Arkadaşıdır. Bişr-i Hâfî Gibi Yüksek Dereceler Sâhibiydi. Haram Ve Şüphelilerden Kaçması Kuvvetli, Nefisle Mücâdelesi Çoktu. Devamlı Hüzün Ve Allah Korkusu İçinde Bulunurdu. Halktan Kopup Bir Köşeye Çekilmişti. Halktan Devamlı Kaçardı. Hattâ Kendini Tanımasınlar Diye, Tüccarmış Gibi Yanında Bir Deste Anahtar Taşırdı. Her Gittiği Yerde Bunları Seccâdenin Önüne Koyardı. Bir Âlim Ona: "bu Anahtarlarla Heybet Gösterme Kapısına Kilit Vurmuş Oluyorsun" Dedi. Evliyâdan Birine: "feth-i Mûsulî'nin Hiç İlmi Var Mı?" Diye Sorduklarında, "dünyâdan Tamamiyle El-etek Çekmiş Olması, Ona İlim Olarak Yeterlidir." Dedi.

bir Gün Feth-i Mûsulî'yi Gözlerinden Sicim Gibi Yaş Akarken Gördüler: "ey Feth! Neden Böyle Ağlıyorsun?" Dediklerinde; "günahlarımı Hatırladıkça, Gözlerimden Yaş Akmakta, Ağlamam İhlâssız Ve Riyâ İle Olmasın Diye De Böyle Ağlamaktayım!" Cevâbını Verdi.

dedi Ki:"büyük Velîlerden Otuzu İle Sohbet Ettim. Hepsi De Bu Yolun Büyüklerindendi. Hepsi Halkla Sohbetten Kaçın Dediler Ve Hepsi Az Yemeği Emir Buyurdular."

feth-i Mûsulî Bir Gün Bişr-i Hafî'nin Evine Misâfir Gitti. Bişr-i Hafî, Talebelerinden Birine Bir Mikdâr Para Vererek; "iyi Ve Tatlı Bir Şeyler Alıp Gel!" Buyurdu. Bişr-i Hafî'nin O Zamana Kadar Böyle Şeyler Aldırdığı Görülmemişti. Berâberce Talebenin Getirdiklerini Yediler. Feth-i Musulî Giderken Artan Yemekleri Aldı. Talebeleri Bu Duruma Şaştılar. Bişr-i Hafî Talebelerine; "feth-i Mûsulî Bize, Tevekkülü Sağlam Olana, Gıdâ Saklamanın Zarar Vermeyeceğini Gösterdi." Buyurdu.

bir Gün Feth-i Mûsulî'ye, Sıdk Nedir? Diye Sorulunca, İçinde Demir Bulunan Bir Ocağa Elini Sokup, Kızgın Bir Demir Parçasını Çıkarıp Elinde Tuttu Ve; "işte Sıdk Budur." Dedi.

şöyle Anlatır: "bir Gün Emir-ül-müminîn Hazret-iali'yi Rüyâmda Görüp, Bana Nasîhat Et, Dedim. Tevâzudan Daha İyi Bir Şey Görmedim. Yalnız Allahü Teâlâdan Sevap Umarak, Zenginin Yoksula Gösterdiği Tevâzudan Daha Güzel Ne Olabilir, Dedi. Biraz Daha Nasîhat Edin, Dedim. Buyurdu Ki: Ondan Daha Güzel Olanı, Allahü Teâlâya Gâyet Fazla Güven Duyan Fakirin, Zengine Karşı Kibirli Ve Gururlu Davranmasıdır."

ebû Abdullah Bin Cellâ Anlatır: "sırrî-yi Sekatî'nin Evindeydim. Gece Yarısından Sonra Giyinip, Ridâsını (cübbesini) Üzerine Aldıktan Sonra Dışarı Çıktı. "nereye Gidiyorsun?" Deyince; "feth-i Mûsulî'yi Ziyârete." Dedi. Evden Dışarı Çıkar Çıkmaz Zaptiye Çavuşu Kendisini Yakalayıp Hapse Attı. Gündüz, Gece Yakalanan Bütün Tutukluların Kırbaçlanması Emredildi. Sırrî-yi Sekatî'yi Kırbaçlamak İçin Elini Kaldıran Celladın Eli Havada Kaldı. "niçin Vurmuyorsun?" Diye Sorduklarında; "bir Şahıs Karşımda Durup: Sakın Vurma!diyor. Bu Yüzden Elime Hâkim Değilim." Dedi. Baktıkları Zaman Bu Şahsın Feth-i Mûsulî Olduğunu Gördüler. Sırrî-yi Sekatî'yi Onun Yanına Götürüp Salıverdiler."

hacca Giderken Yolda Henüz Mükellef Olmamış Bir Çocuk Gördü. Devamlı Bir Şey Okuduğunu Görüp; "ne Okuyorsun?" Dedi. "kur'ân-ı Kerîm Okuyorum." Dedi. "nereye Gidiyorsun?" Deyince, Hicaz'a Gittiğini Söyledi. Daha Küçük Olduğu Halde Neden Gittiğini Sordu. Çocuk; "allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşamadan Bu Dünyâdan Ayrılırsam Hâlim Nice Olur?" Diye Cevap Verdi. "adımların Küçük, Yaya Nasıl Hicaz'a Ulaşacaksın?" Dedi. "gerçi Adımlarım Küçük, Fakat Gönderen Büyüktür." Dedi. "ne Azığın, Ne Rehberin, Ne De Arkadaşın Var." Deyince; "bir Kimseyi Bir Zât, Hânesine Dâvet Etse, O Kimsenin Yiyeceğini Götürmesi Ayıp Olmaz  Mı? Rabbim Beni Dâvet Buyurmuştur. Benim Yardımcım O'dur." Dedi.

görüşme Bitince Çocuktan Ayrıldı. Kâbe'ye Varınca, Onu Tavâf Sırasında Gördü. Çocuk Ona Bakıp; "nasıl, Şimdi Şüpheden Kurtulup Yakîne Ulaştın Mı?" Dedi.

bir Gün Feth-i Mûsulî'ye Elli Altın Getirilince, Buyurdu Ki:

"her Kim Dilenmeksizin Kendisine Verilen Bir Şeyi Reddederse; Onu Allahü Teâlâya Karşı Reddetmiş Olur." Dedi. Bu Yüzden Bir Akçe Alıp Gerisini İâde Etti.

vefâtından Sonra Feth-imûsulî'yi Rüyâda Görenler; "allahü Teâlâ Sana Ne Yaptı?" Dediler. Dedi Ki: Allahü Teâlâ Bana; "niçin O Kadar Ağladın?" Buyurdu. "günahlarım Ve Kusurlarım Sebebiyle Yüzüm Olmadığından Ağlıyorum." Dedim. "ey Feth! Bu Çok Ağlaman Sebebiyle, Günâhını Yazan Meleğe Sana Günah Yazmamasını Emretmiştim." Buyurdu.

"yemek Yemekten Ve İlaçtan Kesilen Hasta Misâli İlim Ve Hikmetten Mahrûm Kalan Kalp De Ölüme Mahkûmdur."

"kendi Arzularından Ziyâde Allahü Teâlâyı İsteyenin Kalbinde Allah Sevgisi Doğar."

"allahü Teâlâyı Arzu Eden, Ondan Gayri Her Şeyden Yüzünü Çevirir."

"kalbine Dikkat Ve Teveccüh Edenin Kalbinde, Allahü Teâlânın Sevgisi Meydana Gelir."

"konuşunca Allahü Teâlâdan Konuşanlar, Amel Edince Allah İçin Amel Edenler, Bir Şey İsteyince De Allahü Teâlâdan İsteyenler Gerçek Mârifet Sâhipleridir.

 

kaynaklar

1) Hilyet-ül-evliyâ; C.8, S.292

2) Tam İlmihâl Seâdet-iebediyye (49. Baskı); S.1078

3) Tezkiret-ül-evliyâ; S.182

4) Tabakât-ül-kübrâ; C.1, S.80

5) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.2, S.233

6) Nefehât-ül-üns; S.157

7) Sıfât-üs-safve; C.4, S.189

8) Nefehât-ül-üns Tercümesi; S.101

9) Tabakât-ül-evliyâ; S.276

10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.3, S.172

Yorumlar
Kod: VSKYS