Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Götürün onu geri
  30 Mart 2018 Cuma , 21:59
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Götürün onu geri
Abdullah-ı Bosnevi (Rahmetullahi Aleyh)
 Hindistan evliyâsından. Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olup, seyyiddir. 1745 (H. 1158)'te Hindistan'ın Pencab şehrinde doğdu. 1824 (H. 1240) senesinde Delhi'de vefât etti. Kabri Şâhcihân Câmii yakınındaki dergâhındadır. Binlerce seveni her zaman ziyâret edip, feyz almaktadır. 


Abdullah-ı Bosnevi, büyük âlim ve veli.

Sözleri, herkes için olurdu faideli.

 

Bir gün ölüm hakkında kendisinden sordular.

Cevabında şöyle bir izahta bulundular:

 

Peygamber Efendimiz hadis-i şerifinde,

Buyurdu ki: Bir mümin vefat eylediğinde,

 

Yerde ve gökte olan sayısız çok melekler,

Onun için, çok tövbe ve istiğfar ederler.

 

Melekler, o ruh ile yükselirken göklere,

Bütün gök kapıları açılır birden bire.

 

Sonra, Rabbil izzete varır ve arz ederler:

(Filan kulun ruhunu getirdik şimdi) derler.

 

Hak teâlâ buyurur: (Götürün onu geri!

Gösterin vadettiğim sayısız nimetleri.)

 

Döndürürler kabrine bir anda kendisini.

Dağılan cemaatin, duyar ayak sesini. 

 

Sonra sual ederler ona Münker ve Nekir,

Bi iznillah hepsine, dosdoğru cevap verir.

 

O an nurlu birini görüverir önünde.

Böyle güzel bir kişi görmemiştir ömründe.

 

Der ki: (Sen kimsin acep, çok sevdi ruhum seni.

Görmedim senden güzel, sevimli birisini.)

 

O der: (Senin yaptığın ihlaslı amellerim.

Geldim, sonsuz Cenneti sana müjdeleyeyim.)

 

O an kabri genişler, bir harman yeri kadar.

Cennet kokularıyla bir anda kabri dolar.

 

Kabrine bir pencere açılarak Cennetten,

Cennet yaygılarıyla döşenir içi hemen.

 

O der ki: (Ya ilahi, bu ne nimet, saadet.

Cennete girmem için, çabuk kopsa kıyamet.)

 

Ölen, kâfir biriyse, yer ve gökte melekler,

O ruhtan iğrenir ve ona lanet ederler.

 

Cümle gök kapıları, kapanırlar yüzüne.

Ve razı olmazlar ki yükselsin gökyüzüne.

 

Hak teâlâ buyurur: (Onu geri çevirin!

Ona da, vadettiğim azabı haber verin.)

 

Döndürürler kabrine bir anda kendisini.

Dağılan cemaatin duyar ayak sesini.

 

Münker ile Nekir’e veremez doğru cevap. 

Onlar dahi derler ki: (Hak oldu sana azap.)

 

O anda pis kokulu, çok çirkin biri gelir.

O, onu görür görmez, feci halde iğrenir.

 

Der ki: (Sen nerden çıktın ve dikildin önümde?

Görmedim senden çirkin bir kişi ben ömrümde.)

 

O der: (Senin dünyada yaptığın amellerim.

Geldim, sonsuz azabı sana haber vereyim.)

 

Sonra da, azap ile vazifeli bir melek,

Azab eder o kula, kıyamet gününe dek.

Yorumlar
Kod: 96YC6