Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Gulâm Muhammed Ma‘sûm
  30 Mart 2018 Cuma , 23:34
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Hindistan evliyaları, Serhend evliyaları, Gulâm Muhammed Ma‘sûm

hindistan'da Yetişen Büyük Velîlerden. Muhammed Ma'sûm Fârûkî'nin Torunlarından Şeyh Muhammed İsmâil'in İkinci Oğludur. Doğum Târihi Belli Değildir. 1748 (h.1161) Senesinde Doksan Yaşını Geçmiş Olduğu Hâlde, Ramazân-ı Şerîf Bayramı Gecesi Vefât Etti. Tasavvufta Pek Yüksek Derecede Olup, Kutb-ül-aktâb İdi. Tasavvufta Yüksek Derecelerden Olan Kayyûmluk, Gavslık Ve Kutbluk Makamlarına Sâhipti. İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin Torunu Olması Sebebiyle Asâletten Ve Yüksek Derecelerden Pay Almıştı.

kutb-ül-aktâb İsmi İle Meşhûrdur. İmâm-ül-evliyâ Da Denir. Yıllar Önce İmâm-ı Muhammed Ma'sûm Fârûkî, Kayyûm-ı Zamân Olan Büyük Oğlu Muhammed Sıbgatullah'a Buyurmuştu Ki:

"senin Neslinden Çok Yüksek Bir Oğul Dünyâya Gelecektir. İster Oğlun, İster Torunun Olsun. O Dünyâya Gelince, Onu Beni Temsil Eden Kimse Biliniz Ve Benim İsmimi Veriniz. Çünkü Müceddidî Ve Mâsûmî Yolunun Asâleten Vârisi O Olacaktır. Onun Feyz Ve Bereketi Kıyâmete Kadar Evlâd Ve Müntesiblerinde (onun Yolunda Bulunanlarda) Devâm Edecektir. Bu Yolumuzu, O Kuvvetlendirecek, Başka Bir Îtibâr Verecektir."

daha Dünyâya Gelmeden Önce Hakkında Bildirilen Bu Müjde; Kendisinden Yıllar Sonra Dünyâya Gelecek Olan Ebü'l-hasan-ı Harkânî'yi Müjdeleyen, Medheden Bâyezîd-i Bistâmî'nin Müjdesine Benzemektedir.

ilmi, Babası Muhammed İsmâil'den Öğrendi. Aklî Ve Naklî İlimlerde Arkadaşları Arasında Birinci Oldu. Yirmi Yaşında Tahsîli Bitirip, Dedesi Kayyûm-ı Zamân Muhammed Sıbgatullah'ın Huzûrunda, Kalbe Âit Nûrları Elde Etmeye Başladı. Kısa Zamanda Tasavvufda Çok Yüksek Derecelere Kavuştu. Kemal Dereceye Erişti Ve Yetiştirici Hallere Yükseldi. Yüksek Dedesinden Mutlak Hilâfet Aldı Ve Bu Nurlu Yolu Cihâna Yaymaya Başladı. Çok Kimse Onun Vâsıtasıyla Yüksek Mânevî Derecelere Kavuştu. Sohbetinde Ve Meclislerinde, Binlerce Talebe Toplanırdı. Mirzâ Ömer Hân, Hâcenizâm, Hâce Hudrî Ve Hâce Habîbullah Talebelerinin Önde Gelenleridir. Bu Dört Talebesi Vâsıtasıyla Pekçok Kimse Tasavvufta Yetişip, Kemâle Gelmiştir.

gulâm Muhammed Ma'sûm' Un Talebelerinden Biri Şöyle Anlatmıştır: "peşâver Âlimlerinden Biri, Talebelerinden Bir Cemâatle Birlikte Gulâm Muhammed Ma'sûm Hazretleri İle İlmî Münâzara Yapmak Üzere Huzûruna Gelmişti. Huzûruna Girince, Bütün İlmini Birdenbire Unutuverdi. Gulâm Muhammed Ma'sûm Ona, Talebelerin Oturduğu Yere Geçmesini İşâret Etti.tek Kelime Konuşamadı. Sonra Meclisinden Kalkıp Gitti. Gulâm Muhammed Ma'sûm İle Münâzaraya Girmek İçin İlmin İnce Meselelerini Yeniden Öğrendi. Bir Gün Yine Aynı Niyetle Huzûruna Gitti. Fakat Huzûruna Girince, Öğrendiklerini Gene Unuttu. Tekrar Dönüp Gitti. Üçüncü Sefer Tekrar Hazırlanıp, Kitaplarını Da Yanına Alıp Huzûruna Gitti.bu Sefer De Bildiklerini Unuttu. Götürdüğü Kitaplardan Bir Harfi Bile Okumaya Kâdir Olamadı, Okumayı Dahî Unuttu. Bu Durum Karşısında Talebeleri İle Birlikte, Gulâm Muhammed Ma'sûm'un Huzûrunda Özür Beyân Edip Af Diledi. Kendisini De Talebeliğe Kabûl Etmesini Arz Etti. Bundan Sonra Gulâm Muhammed Ma'sûm O Zâta; "sen Bize Münâzara İçin Gelirken, Falan Falan Bahisleri Ezberlemiştin. Bâzı Sorular Da Hazırlamıştın. Bu Soruların Cevâbı Şöyle Şöyledir." Buyurup, Herbirini Tek Tek Îzâh Ederek Cevap Verdi. Sonra Onu Talebeliğe Kabûl Edip, Tasavvufta Yetiştirerek Kemâle Ulaştırdı Ve İcâzet, Diploma Verdi."

 

kerâmet Ve Menkîbeleri

artık Oğullarımdan İsteme

umdet-ül-makâmât kitâbının Müellifi, Gulâm Muhammed Ma'sûm'un Bir Talebesinden Naklen Şöyle Anlatmıştır: "hocam Gulâm Muhammed Ma'sûm Hazretlerinin Vefâtına Yakın Bir Zamanda, Ziyâretine Gitmek Üzere Köyümden Yola Çıktım. Giderken İki Rub'iyye (hindistanda Kullanılan Para Birimi) Mikdârındaki Parayı Hocama Vermeyi Adamıştım. Yoldayken Hocam Bana Rüyâmda;

"yarın Fıtr Bayramı Gecesidir. Kabrime Gel Orada Bir Kişi Bulursun. Benim Ona İki Rub'iyye Borcum Vardı. Adadığın O İki Rub'iyyeyi Ona Vererek Borcunu Öde" Buyurdu. Yolculuğumu Tamamlayıp Hocamın Şehrine Girince, Hocam Gulâm Muhammed Ma'sûm'un Vefât Ettiğini Öğrendim. Hemen Kabrine Gidip Ziyâret Ettim. Kabrinin Yanına Varınca Orada Birisini Gördüm. Bana Dedi Ki: "bu Zâtın Bana İki Rub'iyye Borcu Vardı, Oğullarından İsteyeceğim." Ben Nezrettiğim İki Rub'iyyeyi Çıkarıp Ona Verdim. "artık Oğullarından İsteme." Dedim.

 

kaynaklar

1) Umdet-ül-makâmât; S.396

2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.16, S.332

Yorumlar
Kod: VSKYS