Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Hacı Ramazan
  30 Mart 2018 Cuma , 23:30
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, Kastamonu evliyaları, Hacı Ramazan

osmanlılar Zamânında Yetişen Velîlerden. Kastamonuludur. Hacı Ramazan Efendi Diye Tanınır. Doğum Târihi Tesbit Edilememiştir. 1514 (h. 920) Senesinde İstanbul'da Vefât Etti. Kaynaklarda, Hakkında Fazla Malûmât Yoktur.

zamânında Bulunan Âlim Ve Velîlerin Büyüklerinden Olan Kastamonulu Hacı Ramazan, Çok İbâdet Ederdi. Geceleri Namaz Kılmakla Ve Gündüzleri Oruç Tutmakla Geçirirdi. İnsanlardan Ayrı, Kendi Hâlinde Bir Yaşayışı Vardı. Allahü Teâlânın Muhabbetiyle Yanardı. Allahü Teâlânın Hidâyet Ve İhsânlarına Mazhâr Olmuş Büyüklerden Ve İrfan Sâhiplerindendi. İnsanlar Onu Mübârek Kabul Edip, Bereketlenmek İçin Yanında Ve Sohbetlerinde Bulunurlardı.

rivâyet Edilir Ki, Hacı Ramazan'ın Kızından Bir Torunu Vardı. Bu Çocuk, Şiddetli Bir Hastalığa Yakalandı. Başında Bulunanlar Ve Akrabâları, Çocuğun Rûhunu Teslim Etmek Üzere Olduğunu Görerek, Yaşamasından Ümit Kestiler. Bu Sırada Çocuğun Annesi, Babası Hacı Ramazan'a Giderek, Oğullarının Sıhhate Kavuşması İçin Allahü Teâlâya Duâ Etmesini Ricâ Ettiler. O Da Murâkabe Yoluyla Allahü Teâlâya Teveccüh Eyledi. Daha Sonra Kalbine Gelen İlhâmı Kızına Bildirip; "murâkabede Torunumu Namaz Kılar Gördüm. Bu Hâl, Onun Sıhhatine, Yaşayacağına Ve Sâlihlerden Olacağına Alâmet Ve İşârettir." Buyurdu.

hacı Ramazan'ın Kızı Bu Habere Çok Sevinip, Çocuğunun İyileşmesini Beklemeye Başladı. Bu Hâdiseden Bir Gün Sonra, Çocuk İyileşip Tamâmen Sıhhate Kavuştu. Çocuğun Bu Hâline Şâhid Olanlar, Ölüm Hâlindeki Bir Hastanın Bu Kadar Kısa Bir Müddette İyileşip Sıhhate Kavuşmasının Normal Bir Hâdise Olmayıp, Bunun, O Büyük Zâtın Bir Kerâmeti Olduğunu Anladılar.

hacı Ramazan'ın Memleketi Olan Kastamonu'da Vazife Yapan Müderrislerden Birisi Şöyle Anlatır: "bir Arefe Günüydü. Bakmakla Mükellef Olduğum Kimselerin Bayramlık İhtiyaçlarını Ve Eve Lâzım Olacak Şeyleri Almak İçin Hiç Param Yoktu. Bu Hâle Çok Üzülüyordum. Şehrimizin İleri Gelenlerinden Hemen Herkese De Borcum Vardı. Bu Sebepten, Onlardan Yardım İstemek Veya Borç Almak Gibi Bir İmkânım Da Yoktu.

bu Hâlin Verdiği ızdırapla, Çâresizlik İçinde Ve Kimin Kapısına Gideceğimi Bilemez Bir Hâldeyken, İstigfâr Edip, Allahü Teâlâya Sığınıyor Ve Yalnız O'na Güveniyordum. Tam Bu Sırada Kapı Çalındı. "bu Sıkıntılı Hâlde Bizi Arayan Kim Olabilir" Diye Düşünerek, Hayret Ve Merâkla Kapıyı Açtım. Kapıda Hacı Ramazan Efendi Vardı. Selâm Verip, Kapıyı Kendisinin Çaldığını Söyledi. Benimle Biraz Konuştuktan Sonra, Bana Dürülmüş Bir Kâğıt Vererek;

"bu Kâğıdın İçinde Abîr (hoş Kokulu Otların Terkîbinden Meydana Getirilen Ve Sürülen Bir Çeşit Koku) Vardır. Onu Sürünüz. Güzel Koku Sürünmek Sünnettir." Buyurdu. Ben Daha Kâğıdı Açıp İçindeki Abîri Koklamadan, O Zâtın Güleryüzlü Hali, Misk Ve Anber Misâli Tatlı Olan O Sözlerini Dinlemekle Zâten Rhatlayıp Ferahlamıştım.

öyle Büyük Zâtları Görmek, Bir İki Sözünü Duymak Bile İnsanı Rahatlatıp Kalbini Ferahlatıyordu. O Mübârek Zât Da, Bu Sıkıntılı Hâlimde Gelerek, Kalp Hânemi ıtr Ve Güzel Kokuyla Kokulandırıp, Beni Çok Sevindirdikten Sonar Vedâ Edip Ayrıldı.

içeri Girip Dürülü Kâğıdı Açtığımda, Hayretler İçinde Kaldım. Çünkü Kâğıdın İçinde Bir Miktar Abîr Ve Bundan Başka İki Büyük Altın Vardı. Öyle Ki, Bu Altınlardan Sâdece Biri, Bütün Borçlarımı Ödemeye, Diğeri De Bütün İhtiyaçlarımızı Rahatlıkla Almaya Kâfi Geliyordu. Hemen Çarşıya Gidip, Borçlarımın Tamâmını Dağıttıktan Sonra, İhtiyaçlarımızı Da Aldım. Hacı Ramazan Hazretlerine Çok Duâ Ederek Evime Döndüm. Demek Ki, Kerâmet Olarak Benim Durummu Anlamış Ve Hiç Belli Etmeden Bana Bu Altınları Vermişti. Onun Daha Böyle Nice Kerâmetleri Görülmüştür.

rivâyet Edilir Ki; Hacı Ramazan'ın Ömrünün Sonunda, Hastalığı Artıp Vefâtı Yaklaştığında, Âlimlerden Şeyh Muhyiddîn Efendi İsminde Bir Zât, Onu Ziyârete Geldi. Söz Arasında Hacı Ramazan Efendi, Muhyiddîn Efendiye; "hak Celle Ve Alâ Hazretlerinin Emriyle, Ben Herhâlde Yârın Öleceğim. Namazımı Sizin Kıldırmanız Uygun Görülmüştür." Buyurdu. Hakîkaten Dediği Gibi, Ertesi Gün Vefât Edip, Mübârek Rûhu Melekût Âlemine Yükselince, Vasiyeti Gereği Namazını Muhyiddîn Efendi Kıldırdı.

 

kaynaklar

1) Sicilli Osmânî; C.2, S.418

2) Şakâyik-i Nu'mâniyye Tercümesi (mecdî Efendi); S.433, 434

3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.14, S.53

Yorumlar
Kod: 2YR5Y