Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Herkese nasihat et
  30 Mart 2018 Cuma , 22:08
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Herkese nasihat et

Cüneyd-i Bağdadi’nin dayısı ve üstadı,

Olan Sırri Sekati, onu yanına aldı.

 

Ve Mekke'ye götürdü hac için Beytullah'a.

Cüneyd-i Bağdadi’yse çocuktu henüz daha.

 

Tam mescid-i harama ulaştıkları saat,

Baktılar ki toplanmış, dörtyüz ilim ehli zat.

 

Hepsi, (Şükür) hakkında yapıyor bir tarifler.

Onlar da, bir kenara oturup dinlediler.

 

Dörtyüz tarif ve izah yapıldıysa da, fakat,

Yine de kifayetsiz kalmıştı bu izahat.

 

Hemen Sırri Sekati, yedi yaşında olan,

Cüneyd-i Bağdadi’ye emretti ki o zaman:

 

(Sen de, şükür hakkında birşey söyle, haydi kalk!

Ki, şükür mevzuunu iyice anlasın halk.)

 

O da (Peki) diyerek, ayağa kalktı hemen.

Bir tarif de o yaptı, fazla kelam etmeden.

 

Dedi: (Şükür, Allah'ın verdiği nimet ile,

Ona, günah ve isyan etmemektir az bile.)

 

Âlimler, bu tarifi begayet beğendiler.

(Şimdi şükrün manası tamam oldu) dediler.

 

Sırri-yi Sekati’nin yetişip derslerinde,

Büyük islam âlimi oldu neticesinde.

 

Ona, Sırri Sekati buyurdu ki: (Ey Cüneyd!

İlim meclisi kurup, herkese ilim öğret.)

 

Fakat o, kendisini hiç layık görmüyordu.

(Ben, nasıl insanlara vaz ederim?) diyordu.

 

Her gün tehir ederken o bu emri böylece,

Resulullahı gördü rüyasında bir gece.

 

Yaklaşıp buyurdu ki ona Fahr-i kainat:

(Ey Cüneyd, insanlara eyle öğüt, nasihat.

 

Zira senin sözlerin, ferahlatır kalpleri.

Ve sayende düzelir, bozuk olan halleri.

 

Bütün bu insanların kurtulması için hep,

Senin sohbetlerini, Rabbimiz kıldı sebep.)

 

O sabah, heyecanla gidince üstadına,

Henüz bir şey demeden buyurdular ki ona:

 

(Ey Cüneyd, Resulullah sana emir vermeden,

Çekindin insanlara nasihat eylemekten.)

 

Hemen o gün başladı vaz-ü nasihatine.

İnsanlar, akın akın koştular sohbetine.

 

Halkın suallerini, geniş anlatıyordu.

Yine bir sohbetinde, birisi şöyle sordu:

 

(Hiç ibadet etmeden, karşılıksız olarak,

Mümkün müdür Allah'ın lütfuna nail olmak?)

 

Buyurdu: (Bize gelen nimetlerin cümlesi,

Zaten Onun lütfu ve karşılıksızdır hepsi.

 

Bizim gibi kulların yapacağı ibadet,

Onun nimetlerine karşılık olmaz elbet.

 

Yani ibadetimiz ne kadar olsa fazla,

Yine Onun lütfuna karşılık olmaz asla.)

Yorumlar
Kod: NKDRK