Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
İtikat bilgileri -4
  30 Mart 2018 Cuma , 21:58
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;İtikat bilgileri -4
İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruh) 
Hindistan'da yetişen en büyük velî ve âlim. Âriflerin ışığı, velîlerin önderi, İslâmın bekçisi, müslümanların baştâcı, müceddid, müctehid ve İslâm âlimlerinin gözbebeğidir. İnsanların îtikâd, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenmelerini, öğrendikleri bu bilgiler ile amel etmelerini sağlayan, insanları Allahü teâlânın rızâsına kavuşturmak için rehberlik eden ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen İslâm âlimlerinin yirmi üçüncüsüdür. İsmi, Ahmed bin Abdülehad bin Zeynel'âbidîn'dir. Lakabı Bedreddîn, künyesi Ebü'l-Berekât'dır. 1563 (H.971) senesinde Hindistan'ın Serhend (Sihrind) şehrinde doğdu. İmâm-ı Rabbânî ismiyle tanınmıştır. İmâm-ı Rabbânî, Rabbânî âlim demek olup, kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden, ilim ve amel bakımından eksiksiz ve kâmil, olgun âlim demektir. Hicrî ikinci bin yılının müceddidi (yenileyicisi) olmasından dolayı "Müceddîd-i elf-i sânî", ahkâm-ı İslâmiye ile tasavvufu birleştirmesi sebebiyle, "Sıla" ismi verilmiştir. Hazret-i Ömer'in soyundan olduğu için, "Fârûkî" nesebiyle anılmış, Serhend şehrinden olduğu için de oraya nisbetle, "Serhendî" denilmiştir. Bütün bu vasıflarıyla birlikte ismi, İmâm-ı Rabbânî Müceddîd-i elf-i sânî Şeyh Ahmed-i Fârûkî Serhendî'dir. 



Ahirete inanmak, Allah’a iman gibi,

Müslüman olmak için mühim şarttır tabii.

 

Her kim ki, ahirete iman eylememiştir, 

Allahü teâlâyı inkâr etmiş gibidir.

 

Kabir azabı ile, vardır kabir sıkması.

Buna da, her müminin lazımdır inanması.

 

Çünkü Resulullahın meşhur hadisleriyle,

Haber verilmiştir ki, vuku bulur ayniyle.

 

Kabirde, Münker-Nekir adında iki melek,

Çok korkunç suretlerde, her mevtaya gelerek,

 

Belli bazı şeyleri sual edeceklerdir.

Kabir suallerine cevap vermek bir derttir.

 

Kıyamet günü vardır, o gün elbet olacak.

Gökler parçalanarak, yıldızlar dağılacak.

 

Bu yer yüzü ve dağlar, toz olup savrulurlar.

Parça parça olur ve sonra da yok olurlar.

 

Bu, Kur’an-ı kerimde haber verilmektedir.

Bunlara inanmayan, küfre kaymış demektir.

 

Kıyamette, her mahluk yok olup, sonra tekrar,

Hepsi yaratılarak, mezardan kalkacaklar.

 

Her mahlukun çürümüş et ve kemiklerine,

Hak teâlâ can verip, diriltecektir yine. 

 

O gün, Mizan denilen kurulur bir terazi,

Tartılır iyi, kötü amellerin cümlesi.

 

Amel defterleri de, uçarak o gün yine,

Sağ veya sol taraftan gelir sahiplerine.

 

İyiler, sağdan alır, kötüler sol yanından.

Mazallah kâfirlere, gelir arkalarından.

 

Sonra, Sırat kurulur Cehennem üzerine.

Ve herkes, bu köprüden geçerler o gün yine.

 

İyiler kolay geçip, Cennetlere girerler.

Kötüler geçemeyip, Cehenneme düşerler.

 

Bu bildirilen şeyler, olacaktır muhakkak.

Öyleyse tereddütsüz lazım gelir inanmak.

 

Hayale kapılarak, şüphe etmemelidir.

Yoksa, inanmamanın cezası pek elimdir.

 

Allahü teâlânın yine iznine göre,

Şefaat edecektir iyiler, kötülere.

 

Zira Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:

(Şefaatim, günahı büyük olanlaradır.)

 

Hesaplar görülünce, inanmayan kâfirler,

Hiç çıkmamak üzere, Cehenneme girerler.

 

Müminler ise o gün, (iman)ın hürmetine,

Kavuşur ebediyen Cennet nimetlerine.

 

Günahı, sevabından çok olan müslümanlar,

Cehennem azabına düşse de her ne kadar,

 

Bir müddet azap görüp, sonra çıkacaklardır.

Yine Cennete girip, sonsuz kalacaklardır.

Yorumlar
Kod: 3ZR6Z