(Zemherir) diye bir yer vardır ki Cehennemde,
Soğuk Cehennem olup, pek şiddetlidir hem de.
Kâfirlere, bir sıcak, bir soğuk, sonra sıcak,
Cehenneme sokulup, çok azap yapılacak.
Bazı din cahilleri, yalan uyduruyorlar.
Ve islama, alçakça iftira ediyorlar.
Diyorlar: (Peygamberler, güney memleketlerde,
Geldiği içindir ki, hep sıcak bölgelerde,
Cehennem azabının, sırf, ateş olduğunu,
Söyleyip, korkutmuşlar insanların çoğunu.
Soğuk memleketlerde gelseydi onlar eğer,
Buzla korkuturlardı insanları bu sefer.)
Bu kâfirler, çok cahil, hem de çok ahmaktırlar.
Böylelikle islama çamur atmaktadırlar.
Kur’andan bir zerrecik haberleri olsaydı,
Ve bir islam kitabı alıp okusalardı,
Biraz da akılları olsa idi, o zaman,
İnsafa gelirler ve olurlardı müslüman.
Ve yahut hiç olmazsa, yalan söylemezlerdi.
Ve iftira etmekten, az haya ederlerdi.
Zira buyurulur ki âyet-i kerimede:
(Zemherir azapları mevcuttur Cehennemde.)
Hem sonra Peygamberler, sadece sıcak değil,
Soğuk bölgelere de hep gönderilmişlerdir.
Yüzyirmidörtbin kadar Resul, Nebi, Peygamber,
Sıcak, soğuk heryere gönderilmiş idiler.
Son anda belli olur kâfir veya müslüman.
Bunun için, mühimdir son nefes, yani son an.
Çok kimseler vardır ki, kâfir yaşar bir ömür.
Lakin son nefesinde, iman eder ve ölür.
Veyahut bütün ömrü geçerse de imanda,
Tersine, kâfir olup ölebilir son anda.
Lakin son nefesteki, en son hale bakılır.
Mahşerde, buna göre muamele yapılır.
Müslüman, büyük günah işlese de çok fazla,
Üzüldüğü müddetçe, imanı gitmez asla.
Yani kul, günahına pişman olur, sıkılır,
Hemen tövbe ederse, o yine imanlıdır.
Günahı, fütursuzca işler ise bir kimse,
Lakin buna üzülmez, aldırış etmez ise,
Ehemmiyet vermemiş olur ki, o, bu zaman,
Mazallah kâfir olur, elde kalmaz o iman.
Müslüman, (Ben elbette müminim) demelidir.
Bu hususta, (İnşallah) bile dememelidir.
Son nefesteki iman kastedilirken gerçi,
Söylenebilirse de inşallah kelimesi,
Bunda, şüphe manası belki çıkacağından,
(Ben, elbette müminim) demelidir her zaman.