Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Keramet sahibiydi
  30 Mart 2018 Cuma , 22:11
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Keramet sahibiydi

Talebesinden biri anlatır ki şöylece:

(Mekke’den, Medine’ye gitmiş idim bir gece.

 

Üstadımı görmeyi çok istiyordum, fakat,

Sabah olmamış idi, erkendi henüz saat.

 

O gece yarısında, geldim kapı önüne.

Kapıyı vurmak için, tereddüt ettim yine.

 

Dedim: (Gece yarısı, rahatsız etmeyeyim.

Gidip, sabaha kadar bir yerde bekleyeyim.)

 

Ben böyle düşünürken, duydum onun sesini.

Baktım, çağırıyordu kendi hizmetçisini.

 

Diyordu ki: (Kalk hele, dışarıda biri var.

Hemen içeri al ki, yağıyor yağmur ve kar.)

 

Sonra kapı açıldı, içeri girdim hemen.

Hürmetle öpüverdim mübarek ellerinden.

 

Biri dahi Kufe’de, bu mübarek veliyi,

Düşmanlara aldanıp, tanımazdı pek iyi.

 

O kimse, geldi birgün İmam’ın huzuruna.

Talebesi içinde, şöyle söyledi ona:

 

(Ben şöyle işittim ki, Kufe’de falancadan:

Bir melek duruyormuş yanında senin her an.

 

Dostun mu, düşmanın mı, müslüman mı, kâfir mi?

Sana haber verirmiş, bu, hiç olabilir mi?)

 

Bunları söyleyince o hazret-i İmam’a,

(Sen ne iş yapıyorsun?) diye sordu adama.

 

(Buğday satıcısıyım) dediyse de o adam,

(Sen yalan söylüyorsun) buyurdu ona İmam.

 

O dedi: (Ara sıra arpa da satıyorum.)

Buyurdu: (Bu da yalan, sen hurma satıyorsun.

 

Ne için doğru sözden ediyorsun inhiraf?)

Deyince, o, doğruyu hemen etti itiraf.

 

Ve şaşkın vaziyette sual etti bu sefer:

Dedi: (Sana bunları, kim veriyor ki haber?)

 

Buyurdu ki: (Yanımda, bir melek var ya benim.

Onun söylemesiyle oluyor hep haberim.

 

Sen de, şu hastalıktan edersin birgün vefat.)

O kimse, o marazdan vefat etti hakikat.

 

Biri de anlatır ki: Muhammed Bakır ile,

Bir vakit, gitmiş idik Halifenin evine.

 

O zaman buyurdu ki: (Bu hane yıkılacak.

Toprakları taşınıp, sırf taşları kalacak.)

 

Ben, içimden dedim ki: (Bu, olacak iş midir?

Kim halife Hişam’ın evini yıkabilir?)

 

Aradan fazla zaman geçmemişti ki fakat,

Hişam bin Abdülmelik, aniden etti vefat.

 

Yerine, oğlu Velid halife oldu hem de.

Evin yıkılmasını emir verdi o demde.

 

Hakikaten Hişam’ın evi o gün yıkıldı.

Toprakları taşınıp, yalnız taşları kaldı.

 

Zeyd bin Zeynel Abidin, gelmişti birgün ona.

Gidince, arkasından şöyle buyurdu bana:

 

(Bu genci şehid edip, başını gezdirirler.

Sonra da, bir kamışın üzerine dikerler.)

 

Ben bunu işitince, çok hayret ettim, fakat,

Fazla zaman geçmeden, bu da oldu hakikat.

Yorumlar
Kod: WUL1T