Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Küfr-i hükmi -14
  30 Mart 2018 Cuma , 22:01
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Küfr-i hükmi -14
Muhammed Hadimi (Rahmetullahi Aleyh) 
Büyük velî, fıkıh ve tasavvuf âlimi. İsmi, Muhammed bin Mustafa, künyesi Mevlânâ Ebû Saîd'dir. 1701 (H.1113) senesinde Konya'nın Hâdim kasabasında doğdu.
Mevlânâ Ebû Saîd Muhammed Hâdimî'nin dedeleri Buhârâlıdır. Dedelerinden Hüsâmeddîn Efendi, Buhârâ'nın tanınmış asîl âilelerinden olup, âlim ve velî bir zâttı. Anadolu'ya gelerek, Hâdim kasabasında yerleşti.
Muhammed Hâdimî hazretleri, 1762 (H.1176) senesinde Hâdim'de, son hastalığına yakalanmıştı. Çocuklarını, talebelerini ve dostlarını çağırıp herbiriyle helallaşıp, vedâlaştı. Çocuklarına ve talebelerine vasiyetini bildirdikten sonra; "Vefât ettiğimde, daha önce vasiyet edip anlaştığım kimse gelene kadar beni soyup gaslimi yapmayın." buyurdu. O gece sabaha karşı, talebelerinin Yâsîn-i şerîf kırâatları arasında mübârek rûhunu teslim eyledi. Kuşluk vakti sıralarında daha önce anlaştığı Trabzonlu Hacı Mehmed Efendi gelip, gasil, techîz ve tekfîn işlerini yaptı. Kabrini babası Mustafa Efendinin yanında kazdırdı ve oraya defni yapıldı. Âşıkları, uzak yakın yerlerden gelerek kabrini ziyâret etmektedir. 



Bazı felsefeciler diyorlar ki: (Dünyada,

Var olan şey yok olmaz, var olmaz yok olan da.)

 

Onların bu sözleri, doğrudan çok uzaktır.

Zira bu söz, Allah'ın kudretini inkârdır.

 

Çünkü cenab-ı Allah, dünya ve ahireti,

Sonsuz kudreti ile, hiç yoktan halk eyledi.

 

Yine yok edecektir hepsini sonra tekrar. 

Ve kıyamet gününde, edecektir yine var.

 

Bir lahzada var ve yok olması da her şeyin,

Hiç şaşılacak bir şey değildir Allah için.

 

Çünkü Onun kudret ve azameti, sonsuzdur.

Aksini söylemek ve inanmak, küfür olur.

 

Dünya sıkıntısından kurtulup, rahat etmek,

Kastıyla intiharda, küfürden korkulur pek.

 

Sonra insan, dünyadan ayrılmak ile hemen,

Asla kurtulamaz ki sıkıntı ve kederden.

 

Allahü teâlânın sevmediğini, eğer,

Kim sevmeye kalkarsa, mazallah küfre girer.

 

Kabre secde ederek, hem saygı göstermek de,

Ona tapınmak olup, küfür olur elbette.

 

Allahü teâlâdan başka şeye, bir insan,

Yemin etse, bu yemin, küfür olmaz her zaman.

 

Yemin olunan şeye, eğer tazim olursa,

Yani Allah'a şerik ve ortak tutulursa,

 

O zaman böyle yemin, gayet tehlikelidir.

Yani bu, küfür olup, imanı kaybettirir.

 

Bazısı, evliyanın mezarına gidiyor.

(Ya Filan, Allah için bana şunu ver!) diyor.

 

Doğrudan o velinin, söyleyerek adını,

Ondan talep ediyor, derdinin dermanını.

 

Halbuki o velinin hürmetine diyerek,

Yalnız Hak teâlâdan istenir her bir dilek.

 

(Ya Rabbi, şu velinin hürmet ve hatırına,

Bana şunu ver!) diye, yalvarılır Allah'a.

 

Yani bir evliyayı vesile eyleyerek,

Onun hatırı için, caizdir dua etmek.

 

Ancak o evliyanın, tesir edeceğine,

Her istenilen şeyi, hemen vereceğine,

 

Gaybı bileceğine inanmak, çok kötüdür.

Zira bu, o kişinin imanını götürür.

 

Yine Hak teâlânın velisi olan kullar.

İlmiyle amil olan âlimlerdir ki onlar,

 

Bunlardan, ölü veya diri olan birine,

Hakaret, o kimsenin, zarar verir dinine.

 

İcma-ı ümmete de karşı gelse kim eğer,

O dahi bu haliyle, mazallah küfre girer.

 

Dört mezhep âlimleri, bunda edip ittifak,

Şöyle bildirdiler ki, bu, küfürdür muhakkak.

Yorumlar
Kod: EB3HB