İman, Resulullahın, Allah'tan getirdiği,
Zaruri bilgilere inanmaktır tam, kati.
İşte bu bilgilerden birine, her kim eğer,
İnanmaz ve inkâra kalkarsa, küfre girer.
Hatta inanmamayı gösteren, belli eden,
Bir söz ve hareketi olmasa da kalbinden,
İster şaka, isterse gönülden olmayarak,
Olsa dahi, o yine küfür olur muhakkak.
Kim, (Kur'an-ı kerimin, bir zahir, anlaşılan,
Manası vardır ama, lazım değil o şu an.
Bir de gizli, batıni, bir iç manası vardır.
Ki, işte bize asıl, bu manası lazımdır.)
Der ve buna, kalbinden inanır ise eğer,
Küfre düşüp, mazallah imanını kaybeder.
Küçük günaha devam, büyük günaha girer.
Büyükte ısrar ise, kulu küfre sürükler.
Hiç dinden ve imandan habersiz bir kişinin,
Mevki sahiplerine, sırf yaltaklanmak için,
Yani bir dünyalığa kavuşmak için, eğer,
Ona, (Yarattın!) derse, o anda küfre girer.
İsa aleyhisselam, Rabbimiz tarafından,
Göke çıkarıldı ve orada sağdır şu an.
Kıyamete yakın da, dünyaya tekrar iner.
Bunu inkâr eden de, mazallah küfre girer.
(Cihat, islamiyet’te nasihat ile olur.
Kılıç ile, top ile savaşmak bizde yoktur.)
Diyerek, kim Kur'anın cihat âyetlerini,
Eğer inkâr ederse, küfre atar kendini.
Hazret-i Mehdi’yi de inkâr etse kim eğer,
O da, bu inkârıyla, mazallah küfre girer.
(Resulullah sayıklar, söz söyler faidesiz.)
Diye inanan dahi, küfre düşer şüphesiz.
Zira bu söz, gösterir Ona güvenmemeyi.
Hem de Onun dinine itimat etmemeyi.
İbadeti, harama benzetip, öyle yapmak,
Mesela çalgı ile, şarkıyla namaz kılmak,
Yahut çalgı çalarak okumak da Kur'anı,
Küfr olup, böyle yapan zayi eder imanı.
Nevruz, mecusilerin bayramlarıdır yine.
Müslüman, kıymet vermez onların günlerine.
Kim o gün, onlar gibi yaparsa beğenerek,
Kıymet vermek olur ki, küfür’den korkulur pek.
Yine bir müslümana, kim (kâfir!) derse eğer,
O sözü geri dönüp, kendisi küfre girer.