hindistan'da Yetişen Evliyânın Büyüklerinden. 1828 (h.1244) Senesinde Pencab'ın Lori Kasabasında Doğdu. 1896 (h.1314)de Pencab Musâzey Kasabasında Vefât Etti. Evliyânın Meşhurlarından Dost Muhammed Kandehârî Hazretlerinin Sohbetlerinde Bulundu. On Sekiz Sene Bu Hocasından Feyz Aldı. Zâhir Ve Bâtın İlimlerinde Kemâle Geldi. 1867 Senesinde Hocasının Vefâtı Üzerine Yerine Geçerek Binlerce Velî Yetiştirdi. Yirmi Dokuz Sene İnsanları İrşâd Etti. Nice Kimselerin Saâdete Kavuşmasina Vesîle Oldu. Vefâtindan Sonra Yerine O?lu Muhammed Sirâcüddîn Geçti. fevâid-i Osmâniyye kitabında Mektubları Ve Kerâmetleri Uzun Bildirilmiştir.
buyurdu Ki: "insanın Kalbi Gökyüzü Gibidir. Bâzan Açık, Berrak Olur, Bâzan Da Kapalı, Kederli (bulutlu) Olur. Kuvvetli Düşman Olan Şeytan İse Pusuda Beklemektedir. Kim Bilir Hangi Hîlesi İle Zavallı İnsanı Aldatmak İçin Devamlı Uğraşır. O Halde Allahü Teâlâya Tevekkül Ederek, Kulluk Vazîfesini Yapmaya Bakmalı, Hiçbir Şeye İltifat Etmeden Kalbin Selâmete Kavuşması İçin Çalışmalıdır. İstikâmet Üzere Olmalı Ve Bu Yoldan Hiç Sapmamalıdır.
dünyâ Bir Fırsat Yeridir. Zarûrî İşler Dışında Bâtını, Kalbi Toparlamakla Meşgûl Olmalı. Bu, Her İşten Mühimdir. Aslâ İhmâl Edilmemelidir. Bu Dünyâda Vakit İyi Ameller Yapma Zamânıdır. Yoksa Yarın Âhirette Pişman Olmaktan Başka Bir Şey Ele Geçmez."
kaynaklar
1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) S.1120
2) Mektûbât (muhammed Osman Sâhib Müceddidî)