Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Necîbüddîn-i Şîrâzî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:37
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; İran evliyaları, Şîrâz evliyaları, Necîbüddîn-i Şîrâzî

büyük Velîlerden. İsmi Ali Bin Bergaş, Lakabı Necîbüddîn'dir. Şîrâz'da Doğdu. Doğum Târihi Bilinmemektedir. 1279 (h.678) Târihinde Şîrâz'da Vefât Etti. Kabr-i Şerîfi Oradadır.

necîbüddîn-i Şîrâzî'nin Babası, Îtibârlı Ve Zengin Bir Tüccar Olup, Şam'dan Şîrâz'a Giderek, Orada Evlenip Yerleşmişti. Bu Zât, Bir Gece Rüyâsında Hazret-i Ali'yi Gördü. Birlikte Yemek Yediler. İmâm-ı Ali Ona; "hak Teâlâ Sana Necîb Ve Sâlih Bir Evlâd İhsân Buyuracaktır. İsmini Ali Koy!" Buyurdu. Bir Müddet Sonra, Bir Erkek Evlâdı Dünyâya Geldi.ismini Ali, Lakabını Necîbüddîn Koydu.büyük Bir Hassâsiyet Ve İhtimâm İle Yetiştirdi. Necîbüddîn Ali Büluğ Çağına Geldiğinde, İlim Tahsîlini Tamamlayıp, Büyük Bir Âlim Oldu.

insanlara, Bilhassa İhtiyaç Sâhiplerine Merhametinden Ve Fakirleri Çok Sevdiğinden, Babasının Aldığı Güzel Ve Kıymetli Elbiseleri Giymez, Evlerinde Pişen Lezzetli Yemekleri Yemezdi. "ben Bunları Giymem Ve Bu Yemekleri Yemem." Derdi. Gâyet Sâde Elbiseler Ve Yiyecekler İle Yetinir, Gösterişten Uzak Dururdu.

bir Gece Rüyâsında; Şeyh-i Kebîr Adı Verilen Abdülkâhir-i Sühreverdî Hazretlerinin Türbesinden Nûr Yüzlü Bir İhtiyâr Ve Arkasından, Yine Onun Gibi, Nûr Yüzlü Altı Zât Çıktı. Öndeki Zât, Tebessüm Ederek, Necîbüddîn Ali'nin Elinden Tuttu, Arkasında Bulunan Zâtlardan Birine Teslim Ederek; "bu Sana, Allahü Teâlâ Tarafından Bir Emânettir." Dedi. Necîbüddîn Ali, Bu Rüyâsını Babasına Anlattı. O Da, Bu Rüyânın Tâbirini İbrâhim Hıyâl Hazretlerinin Yapabileceğini Söyleyip, Kendisine Bir Kimse İle Haber Gönderdi. Böyle Bir Rüyânın Tâbirini Kendisine Bildirmesini Ricâ Etti. İbrâhim Hıyâl; "bu Rüyâ, Necîbüddîn Ali'den Başkasının Rüyâsı Değildir." Buyurup Şöyle Tâbir Etti: "önce Gördüğü Nûrlu İhtiyâr Zât, Seyyid Ahmed-i Bedevî Hazretleridir. Diğer Zâtlar İse Onun Halîfeleridir. Necîbüddîn Ali'nin Kendisine Teslim Edildiği Zât İse, Henüz Hayattadır Ve Necîbüddîn Ondan Feyz Alacaktır." Dedi.

necîbüddîn Ali Bu Tâbire Çok Sevinip, Feyz Alacağı Zâtı Merak Etmeye Başladı. Babasından İzin Alarak, O Zâtı Aramak Üzere Hicaz'a Doğru Yola Çıktı. Bağdât'a Uğradı. Şihâbüddîn-i Sühreverdî Hazretlerini Tanıdı. Kendisinin Emânet Edildiği Kimsenin Bu Zât Olduğunu Anladı. Şihâbüddîn Hazretleri De Gördüğü Rüyâyı Aynen Anlattı Ve Onu Talebelerinin Arasına Aldı. Necîbüddîn Ali Hocasının Feyz Ve Bereketleri İle Birkaç Sene İçinde Yetişip Velîlik Yolunda Kemâl Mertebesine Ulaştı. Hocası Tarafından Mezun Edilip, İnsanlara Doğru Yolu Gösterip, Onlara Feyz Ve Bereket Sunmak Üzere Memleketi Olan Şîrâz'a Gönderildi.

necîbüddîn Ali Hazretleri Şîrâz'a Geldi. Orada Evlendi. Bir Tekke Yaptırdı Ve İlim Âşıkı Olup, Hak Yolunu Arayanlara, Tesirli Vâz Ve Nasîhatler Vererek Faydalı Olmaya Çalıştı. Büyüklüğü Ve Kerâmetleri Kısa Zamanda Her Tarafa Yayıldı. Herkes Her Taraftan Sohbetlerine Gelmeye Başladı. Sohbetlerinde Ve Yazdığı Risâlelerinde, Büyük Velî, Kerâmetler Hazînesi Şihâbüddîn-i Sühreverdî Hazretlerinden Öğrendiği Derin İlmi, İnce Mârifetleri Anlattı. Çok Kimse Kendisinden İstifâde Etti.

 

kaynaklar

1) Nefehât-ül-üns Tercümesi; S.538

2) Tabakât-ül-evliyâ; S.493

3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.9, S.185

Yorumlar
Kod: 52U82