Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Necmeddîn-i Kübrâ
  30 Mart 2018 Cuma , 23:39
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Özbekistan evliyaları, Harezm evliyaları, Necmeddîn-i Kübrâ

evliyânın Büyüklerinden Ve Fıkıh, Tefsîr, Hadîs Âlimi. Tasavvufta Kübreviyye (zehebiyye) Diye Bilinen Yolun Mürşidi, Rehberidir. İsmi Ahmed, Babasınınki Ömer'dir. Künyesi Ebü'l-cennâb'dır. Bu Künye Kendisine, Rüyâda Peygamber Efendimiz Tarafından Verilmiştir. Lakabları; Necmeddîn, Şeyh-ül-imâm, Zâhid-ül-kebîr Ve Şeyh-i Harezm'dir. Necmeddîn-i Kübrâ Diye Meşhûr Oldu. Yaptığı Bütün Münâzaralarda Gâlip Geldiği İçin, Kendisine Et-tâmmet-ül-kübrâ Lakabı Da Verildi. Ehl-i Sünnet Âlimlerinin Büyüklerinden Ve Evliyânın Önde Gelenlerinden Olan Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, 1145 (h.539) Senesinde, Harezm Köylerinden Hayvek'te Doğdu. Buna Nisbetle Hayvekî Denilmiştir. 1221 (h.618) Senesi Rebî'ul-evvel Ayında, Harezm'de Cengiz Askeri Tarafından Şehîd Edildi.

çocuk Yaşta İlim Tahsîline Başlayan Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, Biraz Yetişince İlim Öğrenmek Aşkıyla Çeşitli Beldeleri Dolaştı. İskenderiyye'de; Ebû Tâhir Es-silefî'den, İsfehan'da; Ebü'l-mekârim, Ahmed Bin Muhammed El-lebbân, Ebû Saîd Halîl Bin Bedr, Ebû Câfer Muhammed Bin Ahmed Es-saydelânî, Ebû Abdullah Muhammed Bin Zeyd El-kerrânî Ve Ebü'l-hasan Mes'ûd Bin Ebî Mensûr'dan, Hemedan'da; Hâfız Ebü'l-a'lâ'dan, Nişâbûr'da; Ebü'l-meâlî El-fürâvî'den, Mısır'da; Rûz-i Behân-ı Baklî'den (ebû Muhammed Eş-şîrâzî'den) Ve Daha Başka Birçok Âlimden İlim Öğrenip, Hadîs-i Şerîf Rivâyet Etti.

imâm Ebû Nasr Hafza'nın Tebriz'de sünne okuttuğunu Duyup Oraya Giderek, Bu Kelâm Âliminin Derslerine Devâm Etti. şeyh-üs-sünne Vel-mesâlih adındaki Mukaddime Mâhiyetindeki Kelâma Dâir Eserini Bu Arada Yazdı. Burada Bâbâ Ferrûh Tebrîzî'nin Sohbeti Bereketiyle İlim Tahsîlini Tamamlayıp, Tasavvuf İlmi İle Meşgûl Olmaya Başladı. Tasavvufta, Amcası Ebû Necîb-i Sühreverdî Hazretlerinden Feyz Alarak Yetişti. İsmâil Kasrî Ve Ammâr Bin Yâsir'in Sohbetlerinde Bulundu. Fahreddîn-i Râzî Hazretleri İle Görüştü. Böylece Birçok İlimde Yetişip, Tasavvufta Yüksek Derecelere Kavuştu. Sonra Memleketi Olan Harezm'e Gidip Yerleşti. Orada İnsanları İrşâd Edip, Doğru Yolu Göstermeye Başladı.kısa Zamanda Etrâfına Yüzlerce Talebe Toplandı. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin Babası Sultân-ül-ulemâ Behâeddîn Veled İle Feridüddîn-i Attâr'ın Hocaları Mecdüddîn-i Bağdâdî Ve Bâbâ Kemâl Cündî, Abdülazîz Bin Hilâl, Nâsır Bin Mensûr, Seyfüddîn-i Baherzî, Necmüddîn-i Râzî, Radıyyeddîn Ali Lâlâ Talebelerinin Büyüklerindendir. Talebelerinin Çoğu, Zamanlarında İnsanlara Doğru Yolu Gösteren Rehberler Oldular.

1221 (h.618) Yılındaharezm'e Cengiz Askeri Tatarlar Hücûm Edince, Talebelerine; "memleketinize Gidiniz! Şarkdan Fitne Ateşi Geliyor. Her Tarafı Yakacaktır. İslâmiyette Bu Kadar Fitne Görülmemiştir." Dedi. "duâ Buyursanız Da, Bu Belâ Müslüman Memleketlerinden Uzaklaşsa." Dediler. "bu, Kazâ-i Mübremdir. Duâ Bunu Gideremez." Buyurdu. Talebeleri Horasan'a Gitti. Kâfirler Şehre Girince, O Da Cihâda Çıktı. Şehîd Oldu. Şehîd Olduğunda Bir Kâfirin Saçını Tutmuş İdi. Şehâdetinden Sonra, Kimse Saçı Elinden Alamadı. Sonunda Mecbur Kalıp Saçı Kestiler.

tasavvuf Yolunun En Tanınmışlarından Ve Büyüklerinden Olan Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, Zâhirî Ve Bâtınî İlimlerde Derin Bir Âlim Olup, İslâmın Güzel Ahlâkı İle Ahlâklanmış Yüksek Bir Zâttı. İlim Öğretmek Yolunda Çok Gayretliydi. Allahü Teâlâya İbâdet Etmekte Ve O'nun Dînine Hizmet Etmekte Kat'iyyen Gevşeklik Göstermez, Bu Yolda Kınayanların Kınamalarına Aldırmazdı. İstisnâsız Bütün İnsanlara Yardım Etmeye, Faydalı Olmaya Gayret Ederdi. Onun Dergâhı, Fakirlerin Sığınağı İdi. Büyüklüğü, Üstünlüğü Herkes Tarafından Bilinir, Kendisine Hürmet Edilirdi. Büyüklüğünü Anlatan Hâlleri Ve Kerâmetleri Her Tarafta Anlatılıp, Dilden Dile Dolaşmaktadır. Kerâmetlerinin En Büyüğü; Her Birisi, Gittiği Beldelerde İnsanları Doğru Yola Sevkeden, Etrafına Nûr Ve Feyz Saçan Çok Kıymetli Talebeler Yetiştirmesidir. Yüzlerce Talebe Yetiştirdi. Allah Yolunda Yürümek İsteyen Nice Kimselere Rehber Oldu. Talebelerinin Her Birini Bir Memlekete Gönderir, O Talebe Orada Hocasının Yolunu Yaymaya Çalışırdı. Harezm Bölgesinde, Necmeddîn-i Kübrâ Hazretlerinden Sonra Onun Gibi Yüksek Bir Velî Yetişmemiştir. O Kadar Yüksek İdi Ki, Allahü Teâlânın Aşkı İle Kendinden Geçmiş İken, Bir Kimseye Teveccüh Edince, Vilâyet, Evliyâlık Derecelerine Yükseltirdi. Bir Gün Bir Tüccar, Gezmek Maksadıyla Necmeddîn-i Kübrâ Hazretlerinin Hânekâhına Girdi. Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri Buna Teveccüh Edince, Tüccar, Hemen O Anda Vilâyet Mertebesine Ulaştı. Tüccârı Yanına Çağırıp, Talebe Yetiştirmesi İçin İzin Verdi Ve Memleketine Gönderdi.

bir Gün Eshâb-ı Kehf Hakkında Sohbet Ediyordu. Necmeddîn Hazretlerinin Talebelerinden Olan Sa'düddîn-i Hamevî; "acabâ Bu Ümmette, Sohbeti Köpeğe Tesir Eden Var Mıdır?" Diye Düşündü. Necmeddîn-i Kübrâ, Kalb Gözü İle Bu Talebesinin Düşüncesini Anlayıp Kalktı Ve Dergâhın Kapısına Doğru Yürüdü. Ansızın Uzaklardan Bir Köpek Çıkageldi. Bir Yerde Durup Kuyruğunu Salladı. Necmeddîn-i Kübrâ'nın Bakışı Köpeğe İsâbet Edince, Köpek Derhâl Değişti. Kendinden Geçme Hâlleri Görüldü. Yüzünü Şehirden Çevirip Kabristana Gitti. Başını Yerlere Sürüyordu. Hattâ Derler Ki, Nereye Gitse, Elli-altmış Köpek Devamlı Onun Etrâfında Dolaşırdı. Fakat Ulumazlar, Havlamazlardı. Hiçbir Şey Yemezler, Devamlı Bakılan O Köpeğe Karşı Hürmette Bulunurlardı. Sonra Bu Köpek Öldü.

necmeddîn-i Kübrâ, Bir Taraftan Çok Kiymetli Talebeler Yetiştirirken, Di?er Taraftan Da, Kendisinden Sonra Gelenlere Faydali Olmak Üzere Çok Kiymetli Eser Ve Risâleler Yazdi. Tefsîr, Hadîs, Tasavvuf Ve Di?er İlimlere Dâir Yazdi?i Pek Mûteber Olan Eserlerinden Bâzilarinin İsimleri Şunlardir:ayn-ül-hayât (kur'ân-ı Kerîmin Tefsîri Olup 12 Cilddir. usûl-i Aşere (tasavvufa Dâir Olup, Çeşitli İsimlerle Pekçok Defâ İstinsâh Edilip Çoğaltılmış Ve Birçok Da Şerhi Yapılmıştır.) Bundan Başka, risâle İlel-hâim, Fevâih-ul-cemal, Âdâb-üs-sûfiyye, Risâle-i Necmeddîn, Sekînet-üs-sâlihîn, Risâle-i Sefîne ve Daha Başka Eserleri Ve Risâleleri De Vardır. Eserlerinin En Önemlilerinden Olan usûl-i Aşere kitabı, Tasavvufa Dâir Olup, Talebelerinin Ve Daha Sonra Gelen Birçok Kimsenin El Kitabı Olmuştur.

 

kaynaklar

1) Tabakât-ül-müfessirîn; C.1, S.57

2) Tabakât-üş-şâfiiyye; C.3, S.25

3) El-a'lâm; C.1, S.185

4) Mu'cem-ül-müellifîn; C.2, S.34

5) Şezerât-üz-zeheb; C.5, S.79

6) Câmiu Kerâmât-il-evliyâ; C.2, S.275

7) Kâmûs-ul-a'lâm; C.6, S.4568

8) Nefehât-ül-üns Tercümesi (osmanlıca); S.475

9) Reşehât-ayn-ül-hayât (arabî); S.124

10) Hadîkat-ül-evliyâ (osmanlıca); 3. Kısım, S.37

11) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) S.1128

12) Rehber Ansiklopedisi; C.13, S.66

13) Risâle İlel-hâim (süleymâniye Kütüphânesi, Ayasofya Kısmı, No: 2052

14) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.9, S.186

Yorumlar
Kod: DA2GA