Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Pîr Ali Efendi (ali Bin Nasûh)
  30 Mart 2018 Cuma , 23:32
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, Tekirdağ evliyaları, Pîr Ali Efendi (ali Bin Nasûh)

osmanlı Âlim Ve Velîlerinden. İsmi, Pîr Ali Bin Nasûh'dur. Tekirdağ Yakınlarındaki Malkara Kasabasında Doğdu. Doğum Târihi Bilinmemektedir. 1545 (h.952) Yılında Malkara'da Vefât Etti. Vazife Yaptığı Mektebin Bahçesinde Defnedildi.

annesinin Babası Emîr Efendi, Cengiz Askerlerinin İslâm Ülkelerini İstilâsıyla İran'dananadolu'ya Göç Etmiş Ve Tekirdağ Yakınındaki Rodoscuk'ta Bir Yere Yerleşmişti. O Civarda İvaz Fakîh Köyü Yakınında Bir Mağara Kazıp, İbâdet Ve Tâatle Meşgûl Oldu.o Târihte Malkara Kâdısı Olan Karpuz Yahyâ Efendi, Bâzı Kerâmetlerini Görünce, Ona Talebe Oldu. Kızını Da Emîr Efendiye Verdi. Emîr Efendinin Bu İffetli Hanımdan Üç Kızı Dünyâya Geldi. Kızlar Büyüyüp Âkıl-bâliğ Olduklarında, Her Birine Birer Mıshaf-ı Şerîf Yazdı. O Beldenin Ahâlisinden Sâlih Üç Kimse İle Kızlarını Evlendirdi. Bu Üç Kızdan Birini, Ankara Vilâyetinden Gelip Malkara'ya Yerleşen Hoca Kemâl'in Oğlu Nasûh Halîfe İle Evlendirmişti. Emîr Efendinin Nasûh Halîfe'ye Verdiği Kızından Bir Torunu Dünyâya Geldi. Bu, Pîr Ali Efendi İdi.

pîr Ali Efendi, Önce Memleketinde İlim Tahsîl Etti. Zamânındaki Âlimlerden İlim Öğrendi. Dînî İlimleri Tahsîl Ettikten Sonra, Çelebi Halîfe'nin Talebesi Bâyezîd-i Rûmî'nin Hizmetinde Bulundu. Bâyezîd-i Rûmî Edirne'de İdi. Onun Yanında, Tasavvuf Yolunda İlerlemeye, Ahlâkını Güzelleştirmeye Çalıştı Ve Yüksek Derecelere Kavuştu. Zamânın Aklî Ve Naklî İlimlerinde Âlim, Bâtın İlminde Mâhir Oldu. Bâyezîd-i Rûmî'nin 1500 (h. 905) Yılında Vefâtından Sonra Halîfesi Oldu. Bilâhare Memleketi Olan Malkara'ya Döndü.muhammediyye adlı Eserin Sâhibi Yazıcı-zâde'nin Torunlarından Birinin Kızı İle Evlendi. Malkara'da Turhan Bey Câmiine İmâm Ve Hatîb, Sıbyan Mektebine De Muallim Ve Müeddib, Terbiyeci Oldu. Malkara'da Yıllarca, İnsanlara İlim Öğretmekle Meşgûl Oldu. Vefâtına Kadar Allahü Teâlâya İbâdetten, İnsanlara Doğru Yolu Göstermekten Bir An Geri Kalmadı. Pek Güzel Şiirleri Vardı.

pîr Ali Efendi,malkara'daki Vazifesine Devâm Ettiği Sıralarda,mısır'da Bulunan İbrâhim Gülşenî Hazretlerinin Adı Her Tarafta Duyulmuştu. Pîr Ali De, İbrâhim Gülşenî Hazretlerinin Büyüklüğünü İşitip Hizmetinde Bulunmak İstedi. Onun Sohbetlerinde Bulunmak İçin Sabırsızlanıyordu.

 

derler Belâlı Âşıka Ya Sabır Ya Sefer,

sabrım Tükendi Lâzım Olupdur Bana Sefer.

 

deyip, Hemen Yola Çıkmak İstedi. Nafakasını Temin İçin Bırakacak Parası Olmadığından, Boşanıp Boşanmamak Husûsunda Hanımını Serbest Bıraktı. Fakat Hanımı Boşanmak İstemedi. Allahü Teâlâya Tevekkül Edip Yola Çıktılar. İstanbul'a Geldiler. Sabah Vakti Sâhilde Denize Bakarken, Bir Geminin Yaklaştığını Gördüler. Gemi Haliç'e Gelip Demir Atınca, Ondan, Derviş Kıyâfetinde Bir Grup İnsan Çıktı. Pîr Ali Efendi Bunların Kim Olduğunu Sordu. İbrâhim Gülşenî Olduğunu Ve Zamânın Pâdişâhı Sultan Süleymân'ın Dâveti Üzerine İstanbul'a Geldiğini Söylediler. Sonra İbrâhim Gülşenî'nin Yanına Gitti. Elini Öpmek İçin İzin İstedi. O Zaman İbrâhim Gülşenî; "pîr Ali Dede, Bizi Buraya Getiren, Senin Bize Olan Muhabbetindir" Buyurdu. İbrâhim Gülşenî, Uzun Çarşı Yakınında Bulunan Çandarlı İbrâhim Paşa Konağına Yerleşti. Burada Pîr Ali, İbrâhim Gülşenî Hazretlerinden Çok İstifâde Etti. İbrâhim Gülşenî İstanbul'dan Ayrılıp, Mısır'a Hareket Edeceği Zaman, Pîr Ali'ye Memleketine Dönmesini İşâret Edince, Malkara'ya Geri Döndü. İnsanlara Allahü Teâlânın Emir Ve Yasaklarını Anlatıp Öğretmeye Devâm Etti.

 

kaynaklar

1) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Zeyli (atâî); S.68-69

2) Sicilli Osmânî; C.3, S.497

3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.14, S.297

Yorumlar
Kod: RNGUN