Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Şeyh Abdurrahmân Eşşâvirî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:32
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Türkiye evliyaları, Siirt evliyaları, Şeyh Abdurrahmân Eşşâvirî

anadolu Velîlerinden. 1899 (h.1317) Senesinde Eruh’a Bağlı Şavira Köyünde Doğdu. Hazret-i Ömer’in Neslindendir. 1974 (h.1394) Senesinde Siirt’e Yaptığı Bir Ziyâret Sırasında Vefât Etti. Kendi Köyü Şavir’de Defnedildi. Tahsil Çağına Gelince Önce Babasından Okudu. Babası Birinci Dünyâ Savaşından Hemen Önce Vefât Etti. Âilenin Yaşça En Büyüğü Olduğundan Âilesini Geçindirmek İçin Tahsili Terketmek Zorunda Kaldı. Yirmi Yaşında Evlendi. Ancak Tahsil Yapamadığı İçin Câhil Kalmaktan Çok Üzgündü. Her Şeye Rağmen Tahsile Karar Verdi. Bu Durumu Hanımına Söyleyince, Hanımı Buna Râzı Olmadı. Bunun Üzerine Hanımından Ayrıldı. Tahsile Başladı. Önce Nivili’deki Molla Yahyâ’nın Yanına Gidip Ondan Ders Aldı. Sonra Güveş’e Gidip Bir Müddet De Molla Muhammed'den Ders Aldı. Ardından Fârikîn'de Tivanikli Molla Zâhir'e Gitti. Bu Zâttan Ders Aldığı Sırada molla Câmî kitabını Okurken, Dedesi Şeyh Abdullah'ı Rüyâsında Görürdü. Dedesi Ona Metin Okurdu. şerh-ül-akâid kitabına Kadar Geldiğinde Teberrük İçin İki Veya Üç Dersi De, feth-ül-celîl Şerhu Mutavvel-il-hıbrî Molla Halilkitabının Müellifi Küçük Molla Hasan'dan Aldı.

bu Tahsilden Sonra Tasavvufta Nakşî Yolu Şeyhlerinden Şeyh İbrâhim Halebi Hazretlerinin Yanına Gidip Ona Talebe Oldu. Bu Hocasından Hem İlimde Hem De Tasavvufta İcâzet Aldı. Hocasının Vefâtından Sonra Van’da Bulunan Şeyh Ramazan Hazretlerine Tâbi Oldu.

şeyh Ramazan Efendiye Tâbi Olmasının Sebebi Şöyledir: Şeyh Ramazan Efendi Siirt’te Talebelerinden Hacı Receb’in Evinde Sohbet Ediyordu. Sohbetinde Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâmı Medhediyor Ve Medhini Şiir Şeklinde Söylüyordu. Bu Sohbette Şeyh Abdurrahmân Da Vardı. Bir Ara Şeyh Ramazan Efendiye; “resûlullah'ı Öyle Medhediyorsun Ki Sanki Karşınızda Görüyor Gibisiniz.” Dedi. “evet Resûlullah’ı Görüyorum.” Deyince; "biz Bunca Yıl İlim Tahsili İle Meşgul Olduk Göremedik. Siz Nasıl Görüyorsunuz.” Dedi. “resûlullah’ı Görmek İstiyor Musunuz?” Diye Sordu. “elbette Görmek İsterim.” Dedi. Sohbet Bitip Cemâat Dağıldıktan Sonra Gusül Abdesti Almasını Söyledi. Sonra Yanına Oturup; “gözlerini Kapa." Dedi. Anında Kendini Medîne-i Münevverede Şeyh Ramazan Efendi İle Birlikte Resûlullah’ın Huzûrunda Buldu. Peygamber Efendimiz Şeyh Abdurrahmân’a Oturmasını Şeyh Ramazan’a Da Huzurda Bulunanlara Su Dağıtmasını Emir Buyurdu.

şeyh Ramazan Efendinin Bu Kerâmetini Görünce; “vallahi Bütün İnsanlar Benden Yüz Çevirse, Ben Şeyh Ramazan Hazretlerini Terk Etmem.” Diyerek Ona Talebe Oldu.

talebelerinden Sûfi Nûreddîn Şöyle Anlatmıştır: “şeyh Abdurrahmân Hazretleri Bir Sene Hacca Gitti. Ben De Kendisiyle Gitmek İstedim, Fakat Bana; “bu Sefer Benimle Gelme. Allahü Teâlâ İzin Verirse Gelecek Sene Gidersin. Tabi Nasib Olursa, Nasib Olmazsa O Başka." Buyurdu. Fakat Nasib Olmadı Gidemedim. Üçüncü Sene Hocam Şeyh Abdurrahmân Hazretleri Gitmediği İçin Bana Yine Nasib Olmadı. Bu Sefer Bana Buyurdu Ki: “benimle Hacca Gitmen Nasib Olmadı. Fakat İnşâallah Öyle Birisiyle Gideceksin Ki Kesinlikle Derecesi Bizden Aşağı Değildir.” Aradan Yirmi Seneye Yakın Zaman Geçti. Siirt’ten Zamânın Meşhur Zâtlarından Seyyid Tâhir'in Kalabalık Bir Kâfile İle Hacca Gideceğini Duydum. O Sıralarda Geceleri Rüyâmda Hep Hocam Şeyh Abdurrahmân Hazretlerini Gördüm. Bana; “o Vakit Geldi!” Buyurdu. Bunun Üzerine Derhal Hazırlanıp Siirt’e Gittim. Seyyid Tâhir Hazretlerini Ziyâret Edip, Kendileri İle Birlikte Hacca Gitmek İstediğimi Söyledim. Bana Hemen Pasaportu Hazırlamamı Söyledi Ve; “inşâallahü Teâlâ Bizimle Geleceksin.” Dedi. Hazırlığımı Tamamladım Ve Seyyid Tâhir Hazretleriyle Birlikte Hacca Gittim.”

bir Talebesi De Şöyle Anlatmıştır: "bir Defâsında Namaz Kılmak İçin Kalkmıştık. Namaza Duracağımız Sırada; “herkes Hocamın Kerâmet Sâhibi Olduğunu Söylüyor. Keşke Ben De Bir Kerâmetini Görseydim.” Diye Kalbimden Geçirdim. Tam Bu Sırada Bana Dönüp; “oğlum Neden Rahat Durmuyorsun?” Buyurdu. Böylece Kalbimden Geçeni Okuyup Kerâmetini Gösterdi.”

resûlullah’ın Ahlâkı İle Ahlâklanmıştı. İnsanlara İyi Muâmele Ederdi. Son Derece Mütevâzi İdi. Evine Gelen Misâfirlerin Ve Talebelerinin Hizmetini Kendisi Görür, Devamlı Tebessüm Ederdi. Ömrünü İlim Öğrenmek Ve Öğretmekle Geçirdi.

Yorumlar
Kod: 52U82