Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler
Şimdi gülersin, ama...
  30 Mart 2018 Cuma , 22:09
Şiirler Menkîbeler - Şiirler Menkıbeler;Şimdi gülersin, ama...

İmam-ı Ali Naki, âlim ve evliyadır.

Seyyid olup, Resul’ün kerim evladındandır.

 

Sekizyüzyirmidokuz yılında doğan bu zat,

Ellibir yaşlarında, Bağdat’ta etti vefat.

 

Bir düğün yemeğinde bulunduğu sırada,

Çok kalabalık vardı Bağdat’ın Samarra’da.

 

Lakin biri vardı ki, gelmişti ziyarete.

Hürmet göstermiyordu malesef o Hazrete.

 

Bir şeyler konuşuyor, halkı güldürüyordu.

O büyük evliyaya, saygı göstermiyordu.

 

İmam, onu kastedip, buyurdu ki: (Bu adam,

Biraz sonra, aniden, çıkıp gider buradan.)

 

O anda biri gelip, dedi ki o kimseye:

(Validen damdan düşmüş, yetiş, ölmek üzere!)

 

O haber üzerine, tek bir lokma yemeden,

Telaşla, kendisini dışarı attı hemen.

 

İmam-ı Ali Naki, yine bir başka günde,

Bulunmuştu, sultanın oğlunun düğününde.

 

Bu sefer de genç biri, bir şeyler anlatarak,

Edepsizlik ederdi, kahkahalar atarak.

 

Hazret-i Ali Naki, dönüp o genç adama,

Buyurdu: (Gülüyorsun, öleceksin sen ama.

 

Üç gün sonra, evinde, ölürsün pek ansızın.

Bu sonsuz yolculuğa, var mı bir hazırlığın?)

 

Ve lakin aldırmadı bu ikaza o adam.

Kahkahalar atmaya, eyledi yine devam.

 

Nihayet düğün bitti, dağıldı herkes, fakat,

Üç gün sonra, o kişi, evinde etti vefat.

 

Bir gün de, biri gelip dedi ki: (Ey efendim!

Çocuğumuz olacak, dua talep ederim.

 

Bu bapta, zevcem ile, arzumuz şudur ki hep

Doğacak çocuğumuz, kız değil, olsun erkek.)

 

Hazret-i Ali Naki buyurdu: (Hak teâlâ,

Ne nasib eder ise, odur iyi ve a’la.

 

Nice kız çocukları vardır ki çünkü evlat,

Erkek çocuklarından, hayırlıdır kat be kat.)

 

(Peki) deyip, ayrıldı yanından o büyüğün.

Baktı, bir kız evladı dünyaya gelmiş o gün.

 

Bir gün de, Hindistan’dan gelmişti bir sihirbaz.

Gösteriler yaparak, ediyordu halka arz.

 

Ona söylediler ki: (Burada bir kimse var.

Nedense, herkes ona ediyor çok itibar.

 

Mahcup edebilirsen eğer ki sen o zatı,

Bin altın vereceğiz, bu işin mükafatı.)

 

(Peki) deyip, İmam’ı çağırdılar yemeğe.

İmam, Bismillah deyip, el uzattı ekmeğe.

 

Lakin o sihirbazın sihriyle, uçtu ekmek.

Sofrada bulunanlar, gülüştüler buna pek.

 

Bir divan yastığında, Arslan resmi vardı ki,

Ona, (Şunu yut!) diye, emretti Ali Naki.

 

O resim, canlanarak, yuttu o sihirbazı.

Buyurdu: (İşte budur bu kimsenin cezası.

 

Bir Allah düşmanını, Hak dostuna musallat,

Etmeyin ki, size de bela gelir kat be kat.)

Yorumlar
Kod: A7ZD7