Vaktini günah ile geçiren o genç adam,
En son, tövbe ederek ömrünü etti tamam.
Ve hatta Ebu Türab, ölmeden bir gün önce,
Tövbe ettirmiş idi hanesinde o gence.
Bu zat anlatıyor ki: Ayrılıp gelince ben,
Gece, Resulullahı rüyada gördüm hemen.
Ve hatta yanlarında iki yaşlı zat vardı.
Hazret-i İbrahim’le, Musa kelimullah’tı.
Edeple yaklaşınca gidip Resulullaha,
Yakınlık göstererek, ettiler müsafeha.
Buyurdu: (Bir genç vardı hani ya Eba Türab!
Vefat edip, tövbesi oldu onun müstecab.
Ona, çok ikramlarda bulundu Hak teâlâ.
Derecesini dahi, yüceltip kıldı a’la.
Ve onu ziyarete gönderdi beni Allah.
Hatta geldi o gence, bir hayli veliyyullah.
İşte o genç, son anda istiğfar edince bak,
Onun her günahını, affetti cenab-ı Hak.
Yarın, sen de o gencin techiz ve tekfininde,
Hazır ol ve muhakkak, bulun cenazesinde.)
Tövbe eden o gencin hakkında, Resulullah,
Bunları buyurunca, uyandım, olmuş sabah.
Rüyanın tesirinde kaldım o gün bir hayli.
Dedim ki: (Ne merhamet sahibisin ilahi!
O genç, bütün ömrünü geçirmişken günahla,
Yine sen, karşıladın onu şefkat ve afla.
O, sana etmiş iken sayısız günah, isyan,
Bir tövbe etmesiyle, eyledin ona ihsan.
Ne kadar halisane yapmış ki tövbesini,
Affeyleyip, yücelttin onun derecesini.
Ya Rabbi, rahmetinden ümit kesilmez asla.
Yeter ki, kul tövbeyi yapabilsin ihlasla.)
Böyle kendi kedime ediyorken tefekkür,
Baktım ki, küçük kızım ağlıyor hüngür hüngür.
Ona sual ettim ki: (Ne için ağlıyorsun?)
Dedi: (Bir genç vardı ya, sen dahi biliyorsun.
Bu gece vefat etmiş, rüyamda söylediler.
Hak teâlâ, ona çok kıymet verdi dediler.
Kim onun namazına iştirak eder ise,
Muhakkak kabul olur, muradı her ne ise.
Rüyada, bana böyle söylediler Vallahi.
İzin ver, cenazede bulunayım ben dahi.)
Hayretle dinledim ve ettim ona müsade.
Çıkınca, bu hayretim oldu daha ziyade.
Zira gördüm bir kadın, çok ileri hem yaşça.
Bastonuna dayanıp, yürüyordu yavaşça.
Bana hitab ederek, dedi ki: (Gördün mü bak,
Tövbe eden o gence, ne yaptı cenab-ı Hak?
Zira gece rüyada, gösterildi ki bana,
O genç vefat etmiş ve kavuşmuş çok ihsana.
Her kim, cenazesinde bulunur ise şayet,
Hak teâlâ onu da, edecekmiş mağfiret.)
Meğer aynı rüyayı, herkes görmüş o gece.
Namaza, akın akın insan geldi bir nice.
Öyle çok kalabalık cemaat toplandı ki,
O yere iğne atsan, düşmezdi yere sanki.