evliyâdan Ve Yüksek Din İlimlerinde Yetişip, İlme Büyük Hizmetleri Olan İslâm Âlimlerinden. İsmi Vekî', Künyesi Ebû Süfyân'dır. Babası Kûfe Beytülmâl Nâzırı El-cerrâh İdi. Aslen Nişâbûrlu Veya Sindli Olup, Rûvâr Kabîlesine Mensuptur. ırak'ta Kûfe Şehrinin Feyd Köyünde, 746 (h.129) Tarihinde Doğduğu Rivâyet Edilir. 812 (h.197) Senesi Hac Dönüşü Feyd Köyünde Vefât Etti. Kabri Hac Yolunda "âhır-ül-kubûr" Denilen Yerdedir.
vekî' Bin Cerrâh, Devrin En Meşhûr İlim Merkezlerinden Kûfe'de Büyüyüp, Yetişti. İslâm Terbiyesiyle Yetişip, Ahlâklandı. Ehl-i Sünnetin Amelde En Büyük Mezhebi Hanefî Mezhebinin Kurucusu İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe Ve Onun Talebelerinden Züfer Bin Huzeyl, Ebû Yûsuf, Büyük İslâm Âlimlerinden Müctehid Süfyân-ı Sevrî Dâhil, Devrin Pek Çok Âliminden Ders Aldı. Onların Sohbetinde Bulunup, İlmin Derinliklerine Vâkıf Olarak, Yüksek Mertebelere Kavuştu. Hişâm Bin Urve, Süfyân Bin Uyeyne, Süfyân-ı Sevrî, Evzâî, Şu'be Bin Haccâc Gibi Muhaddislerden Hadîs-i Şerîf Dinledi. İlmi Geniş, Hâfızası Fevkalâde Kuvvetli Olup, İşittiği Hiçbir Hadîs-i Şerîfi Unutmazdı. Hem İlim Öğrenmeye Çalışır, Hem Gece Ve Gündüzün Çoğu Zamanında İbâdetle Meşgûl Olur, Hem De İlmi Yayardı.şâfiî Mezhebinin Kurucusu İmâm-ı Şâfiî, Hanbelî Mezhebinin Kurucusu Ahmed Bin Hanbel Ve Büyük İslâm Âlimlerinden Abdullah Bin Mübârek, İbn-i Râheveyh, Yahyâ Bin Âdem Ondan Hadîs-i Şerîf Dinlediler. Fıkıh İlmini Öğrendiler.
hanbelî Mezhebinin Reîsi İmâm-ı Ahmed Bin Hanbel Buyurdu Ki: "o Dînî İlimlerde Üstâd İdi. Gözlerim Vekî'nin Mislini (benzerini) Görmemiştir. O Hadîs Ezberler, Fıkıh Müzâkere Eder, İbâdet Ve Tâatle Uğraşır, Hepsinde Güzelce Muvaffak Olur, Kimsenin Aleyhinde Söz Söylemezdi. Vekî'nin Eserlerine İtinâ Ediniz. Ben Ondan Ziyâde İlmi Kavramış Kimse Görmedim."
hadîs İlminde Sika Yâni Güvenilir, Sağlamdır, Senet Ve Huccettir. Âlimler Onun Muhaddisliğini Çok Övmüşlerdir. Vekî' Bin Cerrâh Hazretlerinin Hadîslerin Tasnif Edilmesinde Büyük Hizmeti Geçti. Hadîs İlmine Dâir, el-müsned, Kitabü's-sünen, El-cüz' adlı Eserleri Yazdı. Müfessir Olup, İkinci Tabakaya Mensuptur. Tefsîre Dâir, tefsîr-i Vekî de Denilen tefsîru'l-kur'ân adındaki Eserinden, İbni İshâk'ınel-keşfü Ve'l-beyân adlı Tefsîrinde Rivâyetler Vardır. Fıkıhta İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'nin İctihadlarına Uyardı. Ebû Hanîfe'nin Reyi İle Fetvâ Verirdi. Hocaları İse İmâm-ı A'zam Ve Onun Talebelerinden Ebû Yûsuf İle İmâm-ı Züfer'dir. İmâm-ı Ahmed Bin Hanbel Onun Fıkıh İlmi Hakkında; "fıkhı Güzel Müzâkere Eder, İctihâdını Da Güzel Yapardı" Buyurdu. İbn-iammâr'ın Rivâyetine Göre, Zamânında Kûfe'nin En Fakihi İdi. Abbâsî Halîfelerinden Hârun Reşîd Kâdılık Teklif Ettiyse De, Kabûl Etmedi.
vekî' Bin Cerrâh, Vaktinin Çoğunu İlim Meclislerinde Geçirirdi. Gece Sahura Kalkıp, Sabah Namazından Öğle Vakti Öncesine Kadar İlim Meclisinde, Muhaddislerin Yanında Bulunurdu. Öğle Namazına Kadar Kaylûle Yapıp, Uyurdu. Öğle Namazını Cemâatle Kıldıktan Sonra Tekrar İlim Meclisine Gidip, İkindiye Kadar Fıkıh İle Meşgûl Olurdu. İkindiden Akşam Namazı Vaktine Kadar Kur'ân-ı Kerîmin Tedrisi Ve İbâdet İle Meşgûl Olurdu. İftar İçin Evine Gidip, Hazırlanan Yiyeceklerden Akrabâlarına Da İkrâm Ederdi. Geceleri Nâfile Namaz Kılıp, Kur'ân-ı Kerîm Okur, Tövbe Ve İstigfâr Ederdi. Bütün Günlerini Böyle Geçirirdi. Bayramlar Ve Yevm-i Şek Hâriç, Senenin Diğer Günlerini Oruçla Geçirirdi. Oruçlu Olduğunu Saklamaya Çalışırdı. Yahyâ Bin Eksem, Onun Günlük Hayâtını Şöyle Anlatır: "vekî' İle Hazar Ve Seferde Beraber Arkadaşlıkta Bulundum. Bütün Günlerini Oruçlu Geçirip, Her Gece Kur'ân-ı Kerîmi Hatmederdi."
kendisi; "biz İlmin Talebini, Orucla Takviye Ettik Ve İlmin Gösterdiği Yolda Amel Ettik" Ve "kırk Sene Kadar Dünyâ Lezzetlerinden Bir Şey Tatmadık" Buyurdu.
talebesi İmâm-ı Şafiî, Bir Gün Kendisine Gelip Hâfızasının Zayıfladığından Bahsedince, O Da Günahlardan Kaçınmanın Lüzumunu Anlattı. İmâm-ı Şâfiî Bunu Şu Şiir İle Dile Getirdi:
"vekî'e Hâfızam Zayıftır Dedim,
bana, Her Günahtan Uzak Dur, Dedi.
ilim, İlâhî Nurlardan Bir Nurdur,
bu Nûru, Âsîye Vermez, Diye Söyledi."
birisi Kendisine Eziyet Etse, Hemen Oracıkta Oturur, Çok Üzülür Ve; "eğer Allahü Teâlâya Karşı Bir Günah İşlemeseydim, Allahü Teâlâ Bunu Başıma Musallat Etmezdi." Der, İstigfâra Başlar, Cenâb-ı Hakka Günahını Bağışlaması İçin Yalvarırdı.
vekî'in Tefsîr, Hadîs, Fıkıh, Ahlâk Ve Çeşitli İlimlere Dâir Eserleri Şunlardır: tefsîr-ul-kur'ân, El-cüz', Kitâb Üz-zühd, el-musannef, El-müsned, Kitâb-üs-sünen, Kitâb-ül-ma'rife.
vekî' Bin Cerrâh Buyururdu Ki: "hak Ehline Târif Edilen Yol, Esas Gâyedir. Ona Girmek Ve Ötelere Ulaşmak İçin, Sâdık Olmak Lâzımdır. Başka Türlü Olmaz."
"dünyâlığa Düşkün Olmayınız. Ondan Sâdece İhtiyâcınız Kadar Alınız. O Aldığınız Da Helâl Yoldan Olsun."
"helâlin Hesâbı, Haramın Cezâsı Vardır."
"verâ, Şüpheli Şeylerden Sakınmaktır."
"akıllı, Hak Teâlânın Azamet Ve Kudretini Anlayandır. Yoksa, Dünyânın Hîle Ve Desîselerine Saparak, Dolap Çeviren Kimse Değildir."
"kim, Kur'ân-ı Kerîm Mahlûktur Derse, Küfre Girmiştir."
1) Tabakât-ı İbni Sa'd; C.6, S.380, 394
2) Tezkiret-ül-huffâz; C.1, S.280
3) El-bidâye Ven-nihâye; C.10, S.213
4) Vefeyât-ül-a'yân; C.2, S.215
5) Fevâid-ül-behiyye; S.222
6) Kitâb-ul-ümm; S.3
7) Hilyet-ül-evliyâ; C.8, S.369
8) Takdimet-ül-cerh; S.219
9) Târih-i Dımaşk; C.11, S.140
10) Târih-i Bağdâd; C.13, S.466
11) Miftâh-üs-seâde; C.2, S.254
12) Tabakât-ı Hanâbile; C.1, S.257
13) Kevâkib-üd-düriyye; C.1, S.177
14) Fâideli Bilgiler; (5. Baskı), S.114
15) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.3, S.32