Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Yûsuf Bin Muhammed Çeştî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:32
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Afganistan evliyaları, Çeşt evliyaları, Yûsuf Bin Muhammed Çeştî

evliyânın Büyüklerinden. İsmi, Yûsuf Bin Muhammed Bin Sem’ân Çeştî'dir. Seyyid Olup, Pâk Nesebi Hazret-i Hüseyin’e Ulaşır. Çeştiyye Yolunun, Kemâl Sâhibi Büyüklerindendir. 983 (h.379) Yılında Doğdu. 1067 (h. 459) Senesinde Vefât Etti. Vefât Ettiğinde 84 Yaşlarındaydı. Yûsuf-i Çeştî, Dayısı Hâce Muhammed Bin Ebî Ahmed Çeştî Hazretlerinden Feyz Alarak, Onun Sohbetlerinde Bulunarak Kemâle Geldi. Onun Vefâtından Sonra Halîfesi Olup, Yerine Geçti.

dayısı Hâce Muhammed Hazretleri, Altmış Beş Yaşlarındaydı. Hiç Evlenmemişti. Müttekî, Sâlihâ Bir Kız Kardeşi Vardı. Ağabeyine Hizmet Ederdi. Eliyle İplik Eğirip Satar Ve Ağabeyinin İhtiyaçlarına Sarfederdi. Allahü Teâlâya İbâdet Ve Ağabeyine Hizmetle Meşgûl Olduğundan, Evlenmedi. Hâce Muhammed Hazretleri, Rüyâsında Babası Ebû Ahmed’i Gördü. Babası Kendisine; “şaflan Vilâyetinde, Muhammed Bin Sem’ân Adında Bir Kimse Vardır. İlim Tahsil Etmiştir. Günlerini Doğruluk İle Geçirmektedir. Kız Kardeşini Onunla Nikâhla.” Dedi. Hâce Muhammed Bu Durumu Kız Kardeşine Ve Muhammed Bin Sem’ân’a Bildirdi. İkisini Evlendirdi. Çeşt’te Yerleştiler. Bu Evlilikten Hâce Yûsuf Bin Muhammed Bin Sem’ân-i Çeştî Doğdu. Hâce Muhammed Hazretleri De, Altmış Beş Yaşından Sonra Evlendi. Fakat Çocuğu Olmadı. Yeğeni Hâce Yûsuf’u Evlâd Edinip, Terbiye Etti. Onun Büyükler Yolunda Çok Yüksek Makam Ve Derecelere Kavuşmasına Sebeb Oldu. Kendisinden Sonra Halîfesi Oldu.

yûsuf Bin Muhammed Bin Sem’ân Hazretleri, Allahü Teâlânın Aşkıyla Yanar, Sekr Yâni, Kendinden Geçmiş Hâlde Bulunurdu. Bâzan, Hizmetçi Abdest İçin Eline Su Dökerken Kendinden Geçer, Bir Zaman Öylece Kalırdı. Kendine Gelince Abdeste Devâm Ederdi.

hâce Yûsuf-i Çeştî Hazretleri, Hocasının Vefâtından Sonra Bir Ara Herat’a Gitti. Geri Dönüp Gelirken Keng İsimli Bir Yerde, Gönül Ehli Dervişlerden Birinin Evinde Misâfir Oldu. Bu Evin Sâhibinin, Hayâ Ve İffet Sâhibi Çok Güzel Bir Kızı Vardı. Kız O Gece Rüyâsında Bedir Hâlindeki Ayın Gökten Kucağına İnip; “ben, Allahü Teâlâdan Seni İstedim. Sen Benim Nikâhlımsın.” Dediğini Gördü. Sabah Olunca Kız, Rüyâsını Babasına Anlattı. Babası Rüyânın Tâbirini Evlerinde Misâfir Bulunan Hâce Yûsuf’tan Sormak Üzere Yanına Vardı. Daha Bir Şey Söylemeden Hâce Yûsuf; “kızınızın Gördüğü O Rüyâdan Haberim Var. Ay’ın O Hâli Benim. Kızınızın İffetini, Edeb Ve Hayâsının Fazla Olduğunu Duyduğum İçin, Onunla Evlenmeyi Allahü Teâlâdan Niyâz Etmiştim.” Buyurdu. Ev Sâhibi Bu Duruma Çok Sevinip, Kerîmesini Hâce’ye Nikâh Etti. Bu Evlilikten Hâce Kutbüddîn Mevdûd-i Çeştî Ve Hâce Nâsırüddîn Ebü’l-feth Doğdu.

hâce Yûsuf-i Çeştî Hazretleri, Haram Ve Şüphelilerden Çok Sakınır, Dünyâya Meyl Ve İltifât Etmezdi. Devamlı İbâdetle Meşgûl Olur, Kur’ân-ı Kerîmi Çok Okurdu.

yûsuf-i Çeştî Çok Sıcak Bir Yaz Gününde, Talebeleri İle Berâber Çölde Gidiyorlardı. Talebeler, Susuzluktan Halsiz Düşmüşlerdi. Hâce Hazretlerine Durumu Arzedip, Su İstirhâm Ettiler. Talebelerin Sıkıntılı Durumunu Görünce, Elindeki Âsâsını Bir Taşa Vurdu. Allahü Teâlânın İzni İle Vurduğu Yerden Su Akmaya Başladı. O Sudan İçti. Sonra Da Talebeleri İçip Rahatladılar. Hâce Hazretlerinin Bir Kerâmeti Olarak Çıkan Bu Su, Bugün Hâlâ Akmaktadır. Sıtmaya Tutulanlar Ve Başka Rahatsızlığı Olanlar, Bu Sudan İçmekle Bi-iznillah Şifâya Kavuşmaktadırlar. Bu Su, Yazın Soğuk, Kışın Sıcak Akmakta, Görenler Hayret Etmektedirler.

hâce Yûsuf Bin Muhammed Hazretlerinin Talebelerine Ders Verdiği Hânegâhın Bahçesinde Büyük Bir Taş Vardı. Hâce Hazretleri Bâzı Zamanlar Onun Üzerinde Namaz Kılardı. Bir Gün Yine O Taşın Üzerinde Namaz Kıldı. Namazdan Sonra Giderken, O Büyük Taşın Ardı Sıra Geldiğini Gördü. İnsanlar Da Bu Hâli Görmüşler, Yakınlarda Bulunanlar Bir Birlerine Haber Vermişlerdi. Bunun İçin, Bir Anda Çok Sayıda İnsan Toplanmıştı. Bu Hâli Farkeden Hâce Hazretleri, Taşa Dönerek Emredip, “yerinde Dur!” Buyurdu. Taş Da Derhal Olduğu Yerde Kaldı. Bu Hâdiseden Sonra, Evliyâdan Pekçok Zât, Hızır Aleyhisselâmı O Büyük Taşın Üstünde Görmüşlerdir.

yûsuf-i Çeştî 50 Yaşlarına Geldiği Zaman, Ebû İshâk-ı Şâmî Hazretlerinin Talebelerinin Büyüklerinden Hâce Hacı İsimli Zâtın Kabri Yanında Îtikaf Edip, İbâdetle Meşgûl Olmak İçin Bir Yer Kazmak İstedi. Kendisine Verilen Gizli Bir İşâretle, Yer Altında Olmasını İstediği Bu Yeri Kazmak İçin Bel Ve Çapa Getirdiler. Fakat O Yer O Kadar Sertti Ki, Kazmak Mümkün Olmadı. Hâce Hazretleri Çapayı Kendisi Alıp Kazmaya Başladı. Kuşluk Vaktinden, Öğle Vaktine Kadar Kazma İşi Tamam Olmuştu. Herkes Bu Duruma Hayret Edip, Yûsuf-i Çeştî Hazretlerinin Bir Kerâmeti Olduğunu İfâde Ettiler.

hazret-i Hâce Yûsuf, Burada Tam 12 Sene Devamlı İbâdet Ve Tâatle Meşgûl Oldu. Şeyhülislâm Abdullah-i Ensârî, Çeşt’e Geldiği Zaman, Çeşt Kabristanına Gidip, Orada İbâdetle Meşgûl Olan Yûsuf-i Çeştî Hazretlerini Ziyâret Etti. Kendisiyle Görüşüp Sohbet Ettiler. Abdullah-i Ensârî Herat’a Dönünce, Sohbetlerinde, Hâce Hazretlerinin Üstünlüklerini Çok Anlatmıştır.

yûsuf-i Çeştî Vefâtından Sonra Talebelerine Ders Okutmak Vazifesini, Kendisine Vekîl Olarak, Büyük Oğlu Hâce Kutbüddîn Mevdûd-i Çeştî’nin Yapmasını Vasiyet Etmiştir.

 

kaynaklar

1) Nefehât-ül-üns Tercümesi; S.363

2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.5, S.336

Yorumlar
Kod: EB4HB