Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi
Ziyâeddîn Bernî
  30 Mart 2018 Cuma , 23:33
Evliyalar, Alfabetik Evliyalar Listesi; Hindistan evliyaları, Delhi evliyaları, Ziyâeddîn Bernî

hindistan’ın Meşhûr Velîlerinden. Hâce Nizâmüddîn-i Evliyânın Talebesidir. Hocasına Yakın Olmak Nîmetine Kavuşan Seçilmişlerdendi. Gıyâspûr Şehrinde Otururdu. 1285 (h.684) Senesi Civârinda Do?up, 1357 (h.758) De Vefât Etti. Vefât Târihi, keşf-üz-zünûn’da 1493 (h.899) Olarak Bildirilmiştir Ki, Bu Mümkün De?ildir. Babasi Müeyyidülmülk Sultan Alâeddîn Halacî'nin Kardeşi Aklî Hanın Nâibi İdi.

çok İlim Tahsîl Eden Ziyâeddîn Bernî'nin Hâfızası Pek Kuvvetli İdi. Âlim Ve Sâlih Zâtların Sohbetlerinde Bulunmaktan Büyük Zevk Alırdı. Hâce Nizâmüddîn-i Evliyâ Hazretlerinin Bereketli Sohbetlerine Devâm Ederdi. Bilhassa Emîr Hüsrev Dehlevî Ve Emîr Hasan Sencerî İle Yakınlıkları Vardı. Devamlı Onlarla Berâber Bulunurdu.

güzel Huylu, Kültürlü, Hoşsohbet, Güzel Latîfeler Yapan Neşeli Bir Zât İdi.

sultan Muhammed Tuğluk Zamanında 17 Sene Ve Fîrûz Şâh Zamanlarinda Bir Müddet Sarayda Vazife Aldi. Bu İki Sultan Devirlerinde, Sultânin Yakin Adamlarindan, Güvendi?i Kimselerdendi. Târih İlminde De Söz Sâhibi Olan Ziyâeddîn Bernî, Meşhûr târih-i Fîrûz Şâh isimli Eserin De Sâhibidir. Başka Eserleri De Vardır.

tasavvuf Yolunda İlerlemek Arzusunda Bulunan Ve Bu Yolda Çok Gayretli Olan Mevlânâ Ziyâeddîn Bernî, Hiçbir Zaman Dünyâlık Toplamak Gayretinde, Telâşında Olmamıştır. Kendisine Yetecek Kadar Şeylerle Yetinir, Daha Fazlasını Elinde Bulundurmazdı.

hâce Ziyâeddîn Bernî, hasretnâme isimli Eserinde Şöyle Anlatir: “bir Zaman, Hocam Hâce Nizâmüddîn-i Evliyâ’nin Sohbetinde Bulunuyordum. O Gün Rûhlara Hayat Veren Bereketli Sohbetlerinde, Sabahtan Kuşluk Vaktine Kadar Bulundum. Bu Sirada Birçok Kişi, Talebe Olmak Üzere Geldi. O Da Gelenlerin Hepsini Kabûl Etti. O Esnâda Kalbimden; “eskiden Büyük Zâtlar, Kendilerine Talebe Olmak Üzere Gelenleri Kabûl Etmekte İhtiyatlı Davranırlar, Her Geleni Hemen Kabûl Etmezlerdi. Bizim Hocamız İse, Gelenlerden Hiçbirini Ayırmıyor, Hepsini Kabûl Ediyor.” Düşüncesi Geçti. Ben Bu Düşünceler İçindeyken, Bir Ara Bunu Kendisine Suâl Etmek Bile İstedim. Allahü Teâlânın İzniyle Benim Bu Düşüncelerimi Anladı. Bana Dönerek Tebessüm Etti Ve; “bana İstediğini Sor Ama, Gelen Herkesi Niçin Kabûl Ettiğimi Sorma!” Buyurdu. Sonra Da Şöyle Devâm Etti; “talebe Olmak Üzere Gelenlerin Hepsini Kabûl Ettiğimizi, İhtiyatlı Davranmadığımızı Düşünüyorsunuz. Bizim Böyle Davranmamızın Üç Sebebi Vardır. Birincisi; Tecrübe İle Anlıyorum Ki, Bize Talebe Olmak Üzere Gelenlerin Hemen Hepsi, Günah İşlemekten Sakınan, Namazlarını Devamlı Cemâatle Kılan, Emirleri Yapmakta Gevşek Davranmayan, İstîdâd Sâhibi Kimselerdir. Bunun İçin Onları Kabûl Ediyorum. İkincisi; Mânevî Olarak Âcizlik Ve İhtiyaç İçinde Kapımıza Gelip; “bütün Günahlarıma Tövbe Ettim” Diyen Bir Kimseyi Geri Göndermek Gönlümüze Hiç Hoş Gelmiyor. Bize Talebe Olanlardan Hepsinin, Günahlardan Uzak Durduğu, Tövbesini Bozmadığı Da Meydandadır. Üçüncü Ve En Mühim Sebep De; Hocam Ferîdüddîn Genc-i Şeker, Bana İcâzet Ve Hilâfet Verirken Böyle İşâret Buyurmuştur.” Bu Açıklamadan Sonra, Ona Olan Muhabbetim Daha Çok Arttı."

 

kaynaklar

1) Kâmûs-ul-a’lâm; C.4, S.2981

2) Ahbâr-ul-ahyâr; S.195

3) Keşf-üz-zünûn; S.299

4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; C.11, S.206

5) Persian Literatüre; C.1, S.505

6) Siyer-ül-evliyâ; S.312

7) Hazînet-ül-asfiyâ; C.1, S.344

Yorumlar
Kod: VSKYS