R Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları Rağbet güzel ile zenginedir. İnsanlar, elle tutulan, gözle görülen şeylere daha çok değer verirler. İnsanları cezbeden, onları hemen etkilene güzellik ve zenginlik dünya hayatının da süsüdür. Hayatı asıl anlamlı kılan iç zenginliği, ahlak güzelliği çoğu insanın görmediği yada bilmediği erdemlerdir. Bundan dolayı insanların çoğu güzeller ile parası bol olanları her zaman el üstünde tutarlar. Ramazanda yalan söyleyenin (orun yiyenin) bayramda yüzü kara olur. Hiçbir şey uzun süre gizli kalamaz. Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı, bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır. O zaman yalan söyleyen, yada görevini yapmamış kimse, utancından hiç kimsenin yüzüne bakamaz olur. Ramazan ayında oruç tutmayan kimse, bu ibadeti yerine getirenlerin hakettikleri bayramda bir eziklik, bir burukluk hisseder. Rençber kırk yılda, tüccar kırk günde. Çiftçilik zor bir uğraştır. Rençberler yılın her mevsiminde çalışsalar da karınlarını ancak doyururlar. Tarımla geçinen ülkelerin geri kalmasının sebebi, toprak ürünlerinin fazla gelir getirmemesindendir. Peygamberimiz, "rızkın onda dokuzu ticarettedir" buyurmuştur. Rençberin ancak kırk yılda kazanabileceği parayı, tüccar kırk gün gibi kısa bir sürede kazanır. Rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan çıkar. Rüşver, toplumları çürüten, devletleri çökerten bir sosyal hastalıktır. Peygamberimiz, "rüşveti alanda verende melundur" buyurmuştur. Rüşvet alan kamu görevlisi; hak, adalet, insaf duygularından sıyrılır. Yetkisini rüşvet verenden yana, kötüye kullanır. Rüşvet kapıdan girince insaf kapıdan çıkar. Rüşvet ile yürüyen her durum haksızlıklarla doludur. Bu haksızlıklar arada iyi insanlarında telef olmasına, kişilere ardından toplumlara zarar gelmesine malolur. Diğerlerinin hakkını gasp etmekten başka bir durum söz konusu değildir. Rüzgar eken fırtına biçer. Bir sözün, bir eylemin nasıl bir sonuç doğuracağını önceden hesap edilmelidir. Herkesin zarar görmesine yol açacak işler yapan kimse, çok sert tepkilerle kaşılaşır ve sonunda en büyük zarara kendisi uğrar. Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz). Bir iş, bir oluş, bir durum kendiliğinden meydana gelmez. Her durumu doğuran bir etken vardır. Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür. İnsan, kendi gücünü ve olanaklarını iyi bilmeli, altından kalkamayacağı işlere bulaşmamalıdır. Kendi gücünden daha büyük bir güce karşı koyan kimse, kendini yıpratmaktan başka bir sonuç alamaz. Rüzgarın önüne düşmeyen yorulur. Yerleşmiş kuralları, insanlar tarafından kabul gören değerleri hiçe sayan ve bunları yok farzederek yaşayan kimse, bunun zararını kendinde görür. Toplumun genel gidişine uyan kimse rahat eder. Akıntıya karşı kürek çekmeye kalkan yorulur, başarısızlığa uğrar. Eğer toplumun tuttuğu yol iyi bir yol değilse, elbette buna uyulmamalı, doğruluk ve iyilik ne pahasına olursa olsun savunulmalıdır.