Anasayfa
Anasayfa
Türkçe Sözlükler
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Astroloji
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Rüya Tabirleri
Zıt Anlamlı Kelimeler
Eş Anlamlı Kelimeler
Deyimler ve Anlamları
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Tümü
2025 Yılı Takvimi
Videolar
Galeri
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Ülke Listesi, Ülke Telefon Kodları
LGS Taban Puanları
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Firma Rehberi
YKS Taban Puanları
Resmi Tatil Günleri
Yıllara Göre Takvimler
Takvimler
Cuma Hutbeleri
Sözlükler
Nasıl Pilot Olurum
Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Nöbetçi Eczane Listesi
Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adres ve Telefonları
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Hicri Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Kim Kimdir, Biyografi
Şehirler - İller
Sınavlar - Atamalar
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Yerel Seçim Sonuçları
ASP, Classic Asp
Yaş Hesaplama, Kaç Yaşındayım
Dini Günler Listesi
Ramazan Bayramı Ne Zaman
Kurban Bayramı Ne Zaman
Dizi Fragmanları
Ülkeler
Okul Adres ve Telefonları
Osmanlı Sultanları
Osmanlı Tarihi
Evliyalar Ansiklopedisi
İslam Alimleri
Şiirler Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Ülke Listesi, Ülke Telefon Kodları
LGS Taban Puanları
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Firma Rehberi
YKS Taban Puanları
Resmi Tatil Günleri
Yıllara Göre Takvimler
Takvimler
Cuma Hutbeleri
Sözlükler
Nasıl Pilot Olurum
Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Nöbetçi Eczane Listesi
Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adres ve Telefonları
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Hicri Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Kim Kimdir, Biyografi
Şehirler - İller
Sınavlar - Atamalar
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Yerel Seçim Sonuçları
ASP, Classic Asp
Yaş Hesaplama, Kaç Yaşındayım
Dini Günler Listesi
Ramazan Bayramı Ne Zaman
Kurban Bayramı Ne Zaman
Dizi Fragmanları
Ülkeler
Okul Adres ve Telefonları
Osmanlı Sultanları
Osmanlı Tarihi
Evliyalar Ansiklopedisi
İslam Alimleri
Şiirler Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
Namaz Vakitleri
Videolar
Anasayfa
Anasayfa
Türkçe Sözlükler
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Astroloji
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Rüya Tabirleri
Zıt Anlamlı Kelimeler
Eş Anlamlı Kelimeler
Deyimler ve Anlamları
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Tümü
2025 Yılı Takvimi
Videolar
Galeri
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Ülke Listesi, Ülke Telefon Kodları
LGS Taban Puanları
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Firma Rehberi
YKS Taban Puanları
Resmi Tatil Günleri
Yıllara Göre Takvimler
Takvimler
Cuma Hutbeleri
Sözlükler
Nasıl Pilot Olurum
Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Nöbetçi Eczane Listesi
Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adres ve Telefonları
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Hicri Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Kim Kimdir, Biyografi
Şehirler - İller
Sınavlar - Atamalar
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Yerel Seçim Sonuçları
ASP, Classic Asp
Yaş Hesaplama, Kaç Yaşındayım
Dini Günler Listesi
Ramazan Bayramı Ne Zaman
Kurban Bayramı Ne Zaman
Dizi Fragmanları
Ülkeler
Okul Adres ve Telefonları
Osmanlı Sultanları
Osmanlı Tarihi
Evliyalar Ansiklopedisi
İslam Alimleri
Şiirler Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Ülke Listesi, Ülke Telefon Kodları
LGS Taban Puanları
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Firma Rehberi
YKS Taban Puanları
Resmi Tatil Günleri
Yıllara Göre Takvimler
Takvimler
Cuma Hutbeleri
Sözlükler
Nasıl Pilot Olurum
Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Nöbetçi Eczane Listesi
Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adres ve Telefonları
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Hicri Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Kim Kimdir, Biyografi
Şehirler - İller
Sınavlar - Atamalar
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Yerel Seçim Sonuçları
ASP, Classic Asp
Yaş Hesaplama, Kaç Yaşındayım
Dini Günler Listesi
Ramazan Bayramı Ne Zaman
Kurban Bayramı Ne Zaman
Dizi Fragmanları
Ülkeler
Okul Adres ve Telefonları
Osmanlı Sultanları
Osmanlı Tarihi
Evliyalar Ansiklopedisi
İslam Alimleri
Şiirler Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
M Harfi
ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
A
B
C
Ç
D
E
F
G
Ğ
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
M Harfi ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
ma - ve
maaile - ailevi
maalmemnuniye - memnuniyetle
maarif - öğrenim
maaş - aylık
maatteessüf - maalesef
mabat - kıç
mabet - tapınak
mabeyin - ara
mabude - sevgili, tanrıça
macera - serüven
macera – serüven
maceracı - maceraperest
maceralı - karmaşık
macerasız - basit, sıradan
macun - mala
madara - kötü
madde - husus, öz, şey
maddesel - maddi
madem - mademki
mademki - madem
maden - esrar, metal, mineral, mızrap, uyuşturucu
maden suyu - mineral suyu
mader - ana, anne
madik - dolap, hile
madun - alt
mafevk - üst, yukarı
mafsal - boğum, eklem, oynak
mafsal – eklem
mağara - in
mağaza - dükkân, salon
mağduriyet - adaletsizlik, haksızlık
mağdurluk - mağduriyet
mağfiret - bağışlama
mağlubiyet - yenilgi
mağlup - yenik
mağlup – yenik
mağlup etmek - bozmak, sındırmak, yenmek
mağrip - batı
mağşuş - karışık
mahal - mevki, mevzi, yer, yöre
mahalle muhtarı - muhtar
mahalli - yerel
mahalli – yerel
maharetli - becerikli, usta
mahariç - gider
mahbes - cezaevi
mahcup - utangaç
mahcup – utangaç
mahcup olmak - ekşimek, morarmak, şişmek, utanmak
mahcur - kısıtlı
mahdudiyetli - münhasır
mahdum - oğul
mahdut - az, basit, dar, kısıtlı
mahdutlaştırma - tahdit
mahdutlaştırmak - kısıtlamak, sınırlamak
mahfaza - mücre, sandıkça
mahfazalı - mahfuz
mahfi - gizli, saklanmış
mahfilik - mahremiyet
mahfuz - korunmuş, saklanmış, saklı
mahir - becerikli, sanatkâr, usta, uzman, yırtıcı
mahirane - becerikli
mahiye - aylık
mahiyet - asıl, esas, nitelik, öz, vasıf
mahkeme kapısı - mahkeme
mahkeme kararı - hüküm
mahkûm - hükümlü, mecbur
mahlas - tahallüs
mahluk - yaratık
mahluk – yaratık
mahlul - harç
mahlut - karışım, katışık
mahmul - dolu, yüklem
mahmur - uykulu
mahmurlaşmak - süzülmek
mahpus - hapis, hapishane
mahpushane - cezaevi
mahpushane – cezaevi
mahrek - yörünge
mahrem - gizli, sırdaş
mahremiyet - gizlilik, mahfilik
mahrukat - yakıt
mahrum - yoksun
mahrut - koni
mahsul - mamul, ürün, verim, yapıt
mahsul – ürün
mahsuldar - verimli
mahsuldarlık - randıman, verim
mahsullü - velut
mahsus - aşikâr, belli, has, kasten, münhasır, özel, özellikle, özgü, şakadan
mahsusen - özellikle
mahsusi - münhasır
mahsustan - özellikle
mahşer - kargaşa
mahşer günü - kıyamet
mahveden - tüketici
mahvetme - kahır
mahvetmek - batırmak, heba etmek, kavurmak, yakmak, yemek, yok etmek
mahviyet - alçak gönüllülük
mahvolma - yıkıntı
mahvolmak - yıkılmak, yok olmak
mahzun - üzgün
mahzur - engel, sakınca
mai - mavi
mail - eğri
maişet - geçim
majör - büyük, önemli
makale - yazı
makam - huzur, kat, koltuk, mesnet, mevki, post, sandalye, terane, yer
makara - tel
makas - dirsek, kaycı
makaslamak - kayırtmak, kesmek
makaslanmak - kesilmek
makat - kıç
makber - kabir, mezar
makbere - sanduka
makbul - geçerli
makbuz - fiş, kabız
makine - araba, kılga, otomobil
makro - büyük, geniş
maksadıyla - için
maksat - amaç, erek, garaz, gaye, hedef, kasıt, meram, niyet, tasavvur, yol
maksi - uzun
maksimal - azami, maksimum
maksimum - azami
makta - kesit
maktu - kesik, kesin
makul - akıllı, elverişli, mantıklı, uygun
makule - çeşit, takım
makûs - kötü
mal - esrar, orospu, varlık
mal olmak - çıkmak, gelmek, oturmak, patlamak
mala - macun
malaklamak - manda
malarya - sıtma
malayani - saçma
maldar - celep
malihülya - kara sevda, kuruntu
malik - sahip
maliyetli - değerli
maliyetsiz - değersiz
maltalık - avlu
malul - şikest
malum - belli
malumat - bilgi, veri
malumatsız - bilgisiz
malzeme - materyal
mama - abla
mamacı - ebe
mamul - mahsul, mamulat
mamulat - mamul
mamur - bayındır
mamure - bayındırlık
mana - anlam
mana – anlam
manalı - manidar
manasız - anlamsız, boş, yararsız, yersiz
manav - göğerti satan, sebzevatçı
manca - yiyecek
manda - camış
mandal - sıkaç
mandepsi - oyun, tuzak
maneviyat - moral
mangır - para
mangiz - para
mani - engel
mâni - engel
mani – engel
mâni olmak - alıkoymak, engellemek, önlemek
mânia - engel
manidar - manalı
manifesto - bildiri
manita - sevgili
manivela - kaldıraç
mankafa - aptal
mantar - yalan
mantar hastalığı - mantar
mantarcı - düzenbaz
mantıki - mantıklı
mantıklı - makul, mantıki
mantıksal - mantıklı
mantinota - metres
manyak - düşkün, müptela
manzara - durum, görüntü, görünüm, görünüş
manzara – görünüm
manzum - muntazam
manzume - şiir
mapus - cezaevi, hapishane, mahpus
mapushane - cezaevi
maraba - çiftçi
maral - ren geyiği
marangoz - dülger
maraza - çekişme, kavga
marazlanmak - hasta olmak, hastalanmak
marazlı - hasta
marifet - bilgi, bilim, hüner
marifetli - usta
marj - pay
marjinal - aykırı
markaj - tutma
martaval - palavra, yalan
martı - gagayı
martir - şehit
maruf - belli, meşhur
marul - kâhı
maruza - tebliğ
maruzat - arz
masal - nağıl
masif - som
maskara - hoş, rimel, sevimli, soytarı
maskaralık - rezalet
maskaraya koymak - eğlenmek
maske - peçe
maskelenmek - gizlemek
maslahat - istişare, iş, mesele
maslahatçı - danışman
masnu - düzmece, sahte, uydurma, yapma
masraf - gider, harç, sarfiyat
masum - saf, temiz
masumca - temiz
masun - korunmuş, saklanmış
maşa - alet
maşer - toplum
maşeri - toplumsal
maşerî - toplumsal
maşrık - doğu
mat - donuk
mat etmek - bozmak
mat kalmak - şaşalamak
matbaa - basımevi
matbaa – basımevi
matbuat - basın
matem - yas
matem – yas
matematik - cebir
materyal - malzeme
materyalist - maddeci
matine - gündüz seansı
matkap - burgu
matlaşmak - solgunlaşmak
matlup - alacak
matrak - değnek, gülünç, hoş
mavera - öte
mavra - palavra
mavracı - geveze
maya - cevher, damızlık, hamur, tıynet, yatırım
maya koymak - yatırım yapmak
mayalanmak - ekşimek
mayi - sıvı
maymun - taklitçi
mayo - çimme tumanı
mazarrat - zarar
mazbata - tutanak
mazbut - ahlaklı, düzgün
mazeret - bahane, özür
mazeret kâğıdı - tezkere
mazeretli - mazur
mazhakeli - mizahi
mazhar olmak - arzuya yetişmek, ulaşmak
mazi - geçmiş, geri, öten, ötmüş
mazlum - çilekeş
mazmun - anlam, içerik, kavram, muhteva
mazmunsuz - kof
maznun - sanık
mazot - süt
mazruf - içerik
meal - anlam, kavram, mefhum, netice, sonuç
mebde - baş, başlangıç, ilke, kaynak, kök
mebus - milletvekili
mebus – milletvekili
mebzul - bol, çok
mebzuliyet - bolluk, çokluk
mecal - derman, dinçlik, güç, kuvvet, takat
mecbur - bağlı, düşkün, mahkûm, zorunlu
mecbur – zorunlu
mecbur etmek - zorlamak
mecburi - zorunlu
mecburiyet - zor
meccanen - bedava
meccani - bedava, parasız
mecelle - kitap
meclis - divan, iclas, toplantı, yığıncak
mecmu - bütün, hep, toplam
mecmua - dergi
mecmua – dergi
mecnun - çılgın, deli
mecnun olmak - çıldırmak, delirmek
mecra - yatak
mecruh - yaralı
meczup - deli, sapık
medahil - gelir
medar - dayanak, yardımcı
medarımaişet - iş
medcezir - gelgit
medeni - kültürel, uygar
medenî - uygar
medeni – uygar
medenilik - uygarlık
medeniyet - kültür, uygarlık
medeniyet – uygarlık
medet - yardım
medih - övgü
medlul - anlam
medyun - borçlu
mefhum - kavram
mefkûre - ideal, ülkü
mefret - büyük, iri, kocaman, muazzam
mefruşat - döşeme
mefsuh - bozulmuş
meful - tümleç
meğer - meğerse, oysa, oysaki, sen deme
meğerse - meğer
mehabet - heybet
mehabetli - büyük, ulu, yüce
mehil - mühlet, vade
mehterhane - hapishane
mehzur - sakınca
mekân - belde, ev, uzay, yer, yurt
mekanizma - sistem
mekik - uzay gemisi
mekir - hile
meknuz - saklı
mekruh - iğrenç
mektep - okul
mektep – okul
mektep çocuğu - acemi, toy
mektepli - öğrenci
mektup - name, yazı
mektup – name
melahatli - şirin
melal - dert, hüzün, usanç, üzüntü
melankoli - hüzün, kara sevda
melce - sığınak
melez - hibrit, karışık, katışık, kırık
melik - hakan, hükümdar, padişah
melodi - beste, ezgi, nağme, şarkı
melodi – ezgi
melul - üzgün
melun - kötü
memat - ölüm
memba - kaynak, pınar
meme - göğüs
memişhane - tuvalet
memleket - el, şehir, ülke, yurt
memleketler arası - uluslararası
memleketli - hemşehri
memluk - köle
memnu - kadağan, yasak
memnuiyet - yasak
memnun - mutlu
memnunluk - kıvanç
memul etmek - beklemek, ummak
memur - yükümlü
memurluk - memuriyet
menajer - yönetici
mendebur - iğrenç, pis
menekşe - benefşe
menent - benzer, eş
menetmek - kadağan etmek, yasaklamak
menfaat - çıkar, kâr, yarar
menfaat – çıkar
menfez - açma, delik
menfi - aksi, olumsuz
menfi – olumsuz
menfur - iğrenç
meni - bel
menkıbe - dini hikaye
menkul - taşınır
menkul – taşınır
mensur - düz yazı
menşe - başlangıç, kaynak, köken, sebep
menşur - nişancı
menteşe - reze
menus - alışık
menzil - çalım, daire, konak, konut, merhale
mera - otlak
merak - düşkünlük, heves, kaygı, tasa
merak etmek - kaygılanmak
meraklanan - mütecessis
meraklanmak - kaygılanmak, umursamak
meraklı - amatör, araştırıcı, düşkün, enteresan, ilginç, müptela, mütecessis, zevkli
meram - amaç, gaye, istek, maksat
meraret - acılık
merasim - tören
merasim – tören
merasimsiz - sade, yalın
merbut - bağlı, ilişik
merbutiyet - bağlılık
mercan balığı - mercan
mercek - lens
merdiven korkuluğu - tırabzan
merhaba - salameleyküm, selam
merhale - aşama, basamak, derece, konak, menzil, safha
merhamet - acıma
merhamet etmek - acımak
merhametli - müsamahakâr
merhametsiz - acımasız, gâvur, kalpsiz, katı
merhametsizce - acımasız
merhem - çare
merhum - rahmetli
merhum olmak - ölmek
merhume - rahmetli
meri - geçerli
meridyen - boylam
meridyen – boylam
meridyen düzlemi - öğlen
meriyet - yürürlük
merkat - kabir, mezar
merkep - eşek
merkep – eşek
merkez - biçim, göbek, mihrak, odak, özek, tarz
merkezcilik - merkeziyetçilik
merkeziyet - merkeziyetçilik
mermi - gülle, kurşun
mersiye - ağıt
mert - er, erkek, harbi, yiğit
mertebe - aşama, derece, kat, rütbe, safha, san
mes - bakır
mesabe - değer, derece, rütbe
mesabesinde - yerinde
mesafe - açıklık, ara, aralık
mesafe – ara
mesafelik - aralık
mesaha - yüz ölçümü
mesai - emek, iş
mesaj - düşünce
mescit - cami
mesel - atasözü
mesela - örneğin, söz gelimi, söz gelişi
mesela – örneğin
mesele - iş, maslahat, problem, sıkıntı, sorun
mesele – sorun
meselen - örneğin, söz gelimi
meserret - sevinç
mesken - konuk, konut
mesken – konuk
meslek - çığır, hayat, iş, okul, uğraş
meslek – iş
mesleksel - mesleki
meslektaş - kafadar
mesnet - dayak, dayanak, istinat, makam, mevki
mest - sarhoş
mestur - gizli, kapalı, örtülü
mesture - gizli, kapalı, örtülü
mesul - sorumlu
mesul – sorumlu
mesuliyet - sorumluluk
mesuliyetli - sorumlu
mesut - mutlu
mesut – mutlu
meşakkatli - güç
meşal - meşale
meşale - meşal
meşbu - dolmuş, dolu
meşe - orman
meşebeyi - korucu
meşecik - koru
meşgul - dolu
meşgul etmek - oyalamak
meşgul olmak - bakmak, otlamak, uğraşmak
meşguliyet - uğraş
meşhur - maruf, tanınmış, ünlü
meşhur – ünlü
meşhur etmek - lanse etmek
meşhut suç - suçüstü
meşk - egzersiz
meşrep - huy, karakter, mizaç, yaradılış
meşru - yasal
meşrubat - içecek
meşrubat – içecek
meşveret etmek - danışmak
met - kabarma
meta - sermaye
metafor - mecaz
metal - maden, mühür
metan gazı - hava gazı
metanetli - dayanıklı, metin
metazori - zorla
metelik - zırnık
meteliksiz - züğürt
meteor - gök taşı
meteor taşı - gök taşı
meteorit - gök taşı
metfen - kabir, mezar
methal - giriş
methetmek - övmek
methiye - övgü
metin - dayanıklı, dimdik, sağlam
metis - melez
metot - usul, yol, yöntem
metres - oynaş
mevcudiyet - varlık
mevcut - var
mevcut – var
mevcut olmak - bulunmak
mevduat - emanet, yatırım
mevhibe - bağış, ihsan, vergi
mevize - öğüt, vaaz
mevki - devlet, durum, kat, mahal, makam, mesnet, rütbe, sandalye, yer
mevki tutmak - mevzilenmek
mevkuf - tutuklu
mevkut - periyodik, süreli
mevkute - periyodik
mevla - efendi, malik, sahip
mevlit - doğum
mevlut - mevlit
mevsim - zaman
mevsimli mevsimsiz - gereksiz, yersiz
mevsuk - doğru, sağlam
mevt - ölüm
mevta - ölü
mevzi - duruş, mahal, yer
mevzii - yerel
mevzilenmek - mevki tutmak
mevzu - bahis, konu, laf, sadet
mevzun - düzgün, ölçülü
mey - şarap
meyan - ara, orta
meydan - alan, ortalık, saha
meydan – alan
meydan okumak - rest çekmek
meydana gelmek - çıkmak
meydana koymak - serdetmek
meydanca - pist
meydanda - açık, aşikâr, belli
meydanlık - açıklık
meyil - eğilim, temayül
meyilli - meyyal
meyit - ceset
meyletme - temayül
meyletmek - eğilmek, yeltenmek
meymenet - uğur
meyus - karamsar, üzgün
meyus etmek - üzmek
meyve - kâr, semere, sonuç, ürün, yemiş
meyyal - eğilmiş, meyilli
meyyit - ölü
mezar - çukur, kabir
mezbaha - sallakhane
meze - alay, eğlence
mezeli - komik
mezhep - görüş
mezun olmak - çıkmak
mezuniyet - bitirme, izin, yetki
mezür - ölçü
mıh - çivi, mismar, üvendire
mıhça - üvendire
mıhlamak - çakmak
mıhlı - dimdik, sabit
mıhsıçtı - cimri
mıntıka - bölge
mırıldamak - hırlamak
mırıldanmak - homurdanmak
mırıltı - homurtu
mırlanmak - mırıldanmak
mısdak - ölçüt
mısır - darı
mısır tavuğu - hindi
mısır yasemini - yasemin
mısra - dize
mıymıntı - ataletli, lenk
mızıkçı - oyunbozan, şıltak, şuluk
mızıldanmak - sızıldanmak
mızırdanmak - sızıldanmak
mızrap - kemik, maden, tezene
mide - iç, işkembe, karın, yürek
midi - orta
midye - balıkkulağı
miftah - anahtar
miğfer - tolga
mihenk taşı - mihenk
mihman - kalıcı, konuk
mihmanhana - otel
mihmanhane - konakçı, otel
mihnet - sıkıntı
mihrak - merkez, odak
mihriban - babacan, sevecen
mihsap - abaküs
mihver - dingil, eksen, önemli
mikâp - küp
mikro - dar
mikroplanmak - kirlenmek
miktar - doz, nicelik, ölçü, rakam
miktarda - kadar
mikyas - boyut, ebat, ölçek, ölçü
mil - balçık
milimi milimine - tam
millet - herkes, kavim, ulus
millet – ulus
milletlerarası - uluslararası
milletvekili - mebus, vekil
milletvekili – mebus
milli - ulusal
millî - ulusal
milli – ulusal
milliyet - tabiiyet
milliyetsever - milliyetçi
milyon - pekmen
mimari - mimarlık, yapı
mimarlık - mimari
minder - döşekçe
mineral - maden
mineral suyu - maden suyu
minicik - küçücük
minimal - asgari
minimini - küçücük
minimum - asgari
minnetdarlık - şükran
minnettarlık - şükran
minval - biçim, tarz, yol
mir - amir, baş, bey, emir
miras - tereke
mirat - ayna
misafir - konak, konuk
misafir – konuk
misafirperver - konuksever
misak - antlaşma, bağlaşma, sözleşme
misal - benzer, örnek
misal – örnek
misil - benzer, defa, eş, kat, kez, miktar, örnek
misk - mis
misket - bilye
miskin - âciz, zavallı
miskinlik - uyuşuk
misli - defa, katı
misli – katı
mismar - çivi, mıh
misyon - amaç, görev
mit - efsane
mitos - mit
miyar - kıstas, ölçü, ölçüt
miyavıldamak - miyavlamak
miyavlamak - miyavıldamak
mizaç - hasiyet, huy, karakter, sağlık, tabiat, yaradılış
mizaçsız - rahatsız
mizahi - gülmeli, mazhakeli
mizan - ölçü, terazi
model - benzer, biçim, örnek, sistem
modern - çağdaş, muasır
modül - parça
mola - teneffüs
molekül - madde
molla - hoca, imam
momentum - hız
monopol - tekel
montaj - kurgu
monte - montaj
monte etmek - kurmak
moral - ahlak, maneviyat
morarmak - göğermek
morg - ölühane
mortlamak - ölmek
morto - ölü
mortocu - imam
moruk - baba, ihtiyar, koca
moruklaşmak - ihtiyarlamak, yaşlanmak
moskof - acımasız, zalim
mosmor olmak - bozulmak
mostra - göstermelik, örnek
motif - nakış
motor - kozgaltka
motto - slogan
möble - mobilya
mösyö - bay
muaddel - değişik
muadele - beraberlik, denklem
muaf - imtiyazlı, özgür, serbest
muafiyet - imtiyaz
muahede - antlaşma
muaheze - eleştiri
muaheze etmek - ayıplamak, kınamak, paylamak
muahharen - sonradan
mualecehane - muayenehane
mualla - yüce, yüksek
muallak - asılı
muallel - eksik, sakat
muallim - hoca, okutman, öğretmen
muallim – öğretmen
muallime - öğretmen
muamelat - işlem
muamele - alışveriş, davranış, işlem, yol, yöntem
muamele etmek - davranmak
muamma - bilmece
muammer olmak - yaşamak
muaraza - çekişme, kavga
muarefe - tanışma
muasır - çağdaş, modern
muasır olmayan - çağ dışı
muattal - boş
muavenet - yardım
muavin - yardımcı
muavin – yardımcı
muayene - kontrol, yoklama
muayene etmek - araştırmak, incelemek
muayenehane - mualecehane
muayyen - belli
muayyen etmek - belirlemek
muazzam - güçlü, önemli
muazzez - aziz, sevgili
mucize - olağanüstü, şaşırtıcı
mudil - karmaşık
mugayir - aykırı
muğber - küskün
muğber olmak - gücenmek, küsmek
muğlak - çapraşık, karışık
muhabbet - sevgi
muhabbet tellalı - pezevenk
muhabere - haberleşme, iletişim
muhaccer - tırabzan
muhaceret - göç
muhacir - göçmen
muhafaza etmek - beklemek, korumak, saklamak
muhafazakâr - tutucu
muhakeme etmek - düşünmek, yargılamak
muhakkak - kesinlikle, mutlak, sağlam, şüphesiz
muhalif - aykırı, karşı
muhammedî - müslüman
muhannet - alçak, korkak, namert
muharebe - savaş
muharebe – savaş
muharebe etmek - savaşmak
muharrir - yazar
muhasamat - düşmanlık
muhasara - abluka, kuşatma
muhasara etmek - kuşatmak
muhasaraya almak - çevirmek
muhasebeci - sayman
muhasır - kuşatan
muhasip - sayman
muhassasat - ödenek
muhatap - hemsohbet
muhatap olmak - karşılaşmak
muhatara - korku, tehlike, zarar, ziyan
muhataralı - tehlikeli
muhayyel - hayali
muhazara - ders
muhbir - çuğul, haberci, jurnalci
muhik - DOĞRU
muhip - dost
muhit - çevre, etraf, hava, ortam, vasat, yöre
muhkem - dinç, gürbüz, katı, kıskıvrak, sağlam, tıkız
muhmel - kadife
muhtaç olmak - gereksinmek
muhtar - özerk
muhtariyet - otonomi
muhtariyetlik - özerk
muhtekirlik - vurgun
muhtel - bozuk
muhtelif - çeşitli, türlü
muhtelif – çeşitli
muhtelit - karma
muhtemel - ihtimalî, mümkün, olası
muhtemelen - belki, olabilir
muhterem - hürmetli, saygıdeğer, sayın
muhteris - hırslı
muhteriz - çekingen
muhteşem - büyük, görkemli
muhteva - iç, içerik, mazmun
muhteviyat - içindekiler
muin - yardımcı
mukabele - karşılık
mukabil - karşı, rağmen
mukaddema - eskiden, evvelce, önce
mukadderat - yazgı
mukaddes - kutsal, veli
mukaddime - başlangıç, ön söz
mukallit - taklitçi
mukannen - belli
mukarenet - uygunluk
mukassır - fail
mukataa - kesim
mukavele - antlaşma, kontrat, sözleşme
mukavelename - sözleşme
mukavemet - direnç, direniş
mukavemet etmek - dayanmak
mukavemetli - dayanıklı, güçlü
mukavim - dayanıklı, güçlü
mukavva - karton
mukavves - eğri
mukayese - karşılaştırma, kıyas
mukayese etmek - karşılaştırmak, kıyaslamak, salıştırmak
mukayeseli - karşılaştırmalı
mukayyet olmak - gözetmek, korumak
muktesit - tutumlu
mukteza - gerekli
muktezi - gerekli
mum - şam
mumluk - şamdan
mundar - murdar
munis - sevimli, uygun, uysal
munsap - ağız, kavşak
muntazam - düzgün, manzum
muntazır olmak - beklemek, gözlemek
munzam - ek
murabahacı - tefeci
murabba - kare, reçel
murahhas - delege
murakabe - nezaret, teftiş
murakabe etmek - denetlemek
murakıp - denetçi
murat - amaç, dilek, erek, gaye, istek
murat etmek - dilemek, istemek
murdar - kirli, pis
murdarilik - omurilik
musahabe - görüşme, konuşma, mülakat, söyleşi
musallat olmak - sataşmak, tutmak, yapışmak
musandıra - yüklük
musanna - uydurma
musannif - yazar
musibet - fecaat
musibetli - feci
mustatil - dikdörtgen
muştu - müjde
muştu – müjde
muştulamak - müjdelemek
muştuluk - müjde
mut - mutluluk
muta - veri
mutaassıp - bağnaz
mutabakat - muvafıklık, uygunluk, uyum, yekdillik
mutabık - birge, uygun, yekdil
mutabık olmak - anlaşmak
mutantan - görkemli
mutasarrıflık - sancak
mutasavver - düşünülmüş
mutasavvıf - sufi
mutat - alışılmış
muteber - değerli, geçerli, güvenilir, saygın
mutedil - ılımlı
mutekit - dindar, mümin
mutena - önemli, seçkin
mutfak - aşhane
mutlak - bağımsız, kesin, kesinlikle, muhakkak, salt
mutlaka - kesinlikle
mutlu - bahtiyar, hoşbaht, memnun, mesut
mutluluk - devlet, saadet, sevinç
mutsuz - bedbaht, zavallı
muttali - agâh, haberdar
muttasıl - durmadan
muvafakat etmek - onaylamak
muvaffak olmak - başarmak
muvaffakiyet - başarı
muvaffakiyetsizlik - fiyasko
muvafık - uygun
muvafıklık - mutabakat
muvakkat - eğreti, geçici, muvakkati
muvakkaten - muvakkati
muvakkati - eğreti, geçici, muvakkat, muvakkaten
muvasala - ulaşım
muvasalat etmek - ulaşmak, varmak
muvazene - denge
muvazene etmek - karşılaştırmak
muvazeneli - ölçülü
muvazi - paralel
muzaheret - kömek, yardım
muzip - zarafatçıl
muzlim - gizli, karanlık
mübadele etmek - değişmek
mübahase etmek - bahse girmek, tartışmak
mübalağa - abartı
mübalağa etmek - abartmak, artırmak
mübalağakâr - abartılı
mübarek - kutlu, kutsal, verimli
mübarek – kutsal
mübareze - çekişme, mücadele
mübayaa etmek - satın almak
mübayenet - uyuşmazlık
mücadele - mübareze, savaş, uğraş
mücadele etmek - çatışmak, güreşmek, savaşmak, uğraşmak
mücahede - gayret
mücavir - komşu
mücella - parlak
mücerret - bekâr, soyut
mücevher - cevahir, cevher
mücevherci - kuyumcu
mücre - mahfaza
mücrim - suçlu
müdafaa - savunma
müdafaa etmek - korumak, savunmak, tutmak
müdafaaname - savunma
müdahale etmek - ilişmek, karışmak
müdana - minnet
müddeiumumi - savcı
müddet - süre
müdebbir - tedbirli
müdevver - yuvarlak
müdür - yönetmen
müdürlük - müdüriyet
müebbet - ömürlük
müeddep - edepli, uslu
müellif - yazar
müessese - kuruluş, kurum
müessese – kuruluş
müessir - dokunaklı
müessir olmak - etkilemek
müessiriyet - etkinlik
müeyyide - ceza, yaptırım
müezzin - ezancı
müfettiş - denetçi
müfredat programı - ders programı
müfret - teklik
müfreze - harbi deste
müfrit - aşırı, ifratçı
müft - bedava, beleş
müfte - beleş
müfteri - karacı
mühendis - kıvcı
müheyya - hazır
mühim - güncel, önemli
mühim – önemli
mühimmat - cephane
mühimsemek - önemsemek
mühlet - mehil, vade
mühlik - tehlikeli
mührelemek - düzeltmek
mühtedi - dönme
mühür - damga, kaşe, metal
müjde - muştu
müjdeci - öncü
müjgân - kirpik
mükâfat - ikramiye
mükafat - ödül
mükâfat - ödül, prim
mükafat – ödül
mükedder - kederli, üzgün
mükellef - yükümlü
mükellefiyetli - yükümlü
mükemmel - harika, kâmil, komple, şahane, tam
mükemmellik - tam
mükerrer - tekrarlanmış
mülahaza - düşünce
mülahham - şişman
mülakat - görüşme, musahabe
mülaki olmak - buluşmak, kavuşmak
mülayemet - yumuşaklık
mülevves - karışık, kirli, pis
mülhem olmak - esinlenmek
mülk - ülke, varlık
mülki - sivil
mülkiyet - el
mümasil - benzer
mümbit - verimli
mümessil - temsilci
mümin - müslüman
mümkün - kabil, muhtemel, olabilir, olası
mümkünlük - olanak
mümtaz - seçkin
münakale - ulaşım
münakaşa - tartışma
münakaşa etmek - tartışmak
münasebet - alışveriş, gerekçe, ilişik, ilişki, neden, sebep, temas, vesile
münasebetsiz - aksi, çirkin, ters, uygunsuz
münasip - usturuplu, uygun, yerinde
münasip olmak - uymak, yakışmak
münazaa - çekişme, düşmanlık, kavga, münakaşa
münderecat - içindekiler
münekkit - tenkitçi
münevver - aydın, ziyalı
münezzeh - arı, temiz, uzak
münfail - kırgın
münfesih - bozulmuş
münfesih olmak - dağılmak
münhal - açık, boş
münhani - eğri
münhasır - mahdudiyetli, mahsus, mahsusi
münhasıran - özellikle, yalnız
münhat - engin
münhezim - bozulmuş
münkesir - kırgın, kırık
münteha - son
müntehap - seçme
müntehip - seçmen
münteşir - yaygın
münzevi - terkidünya
müphem - kapalı, örtülü
müptedi - acemi, özne
müptela - âşık, manyak, meraklı, vurgun
müptela olmak - alışmak, düşmek
müptelalık - iptila
müptezel - değersiz, hürmetsiz
müracaat - başvuru, hitap
müracaat etmek - başvurmak, danışmak
müradif - eş anlamlı
mürai - ikiyüzlü
mürailik - ikiyüzlülük
müreccah - yeğ
mürekkep - karmaşık, kompleks
mürgüleme - şekerleme
mürgülemek - uyuklamak
mürşit - kılavuz
mürteci - gerici
mürtefi - yüce, yüksek
mürur - geçme
müruruzaman - hukuki mühlet
mürüvvet - sevinç
müsaade - icazet, izin, ruhsat
müsaade etmek - lütfetmek
müsabaka - yarışma
müsabaka – yarışma
müsademe - çarpışma, vuruşma
müsadif olmak - rastlamak
müsait - elverişli, uygun
müsait – uygun
müsamaha - hoşgörü, yumuşaklık
müsamahakâr - merhametli, yumuşak
müsavat - beraberlik
müsavi - eşit
müselles - üçgen
müslim - müslüman
müslüman - dindar, mümin
müsmir - verimli
müspet - olumlu
müspet – olumlu
müsriflik - israf
müstacel - acele
müstacelen - çabucak
müstahak - layık
müstahsil - üretici
müstahsil – üretici
müstakbel - gelecek
müstakil - bağımsız
müstakil – bağımsız
müstamel - eski
müstear - lakap, takma
müstebit - zorba
müstehase - fosil
müstehlik - tüketici
müstehzi - istihzalı
müstekreh - iğrenç
müstemleke - sömürge, tekel
müstemlekecilik - inhisar
müstenkif - çekimser
müsterih - dinç, sakit
müstesna - hariç
müsteşrik - şarkşinas
müstevi - düz
müstevli - istilacı, salgın
müsvedde - karalama
müşabih - benzer
müşahede - gözlem
müşahede etmek - gözlemek, tarassut etmek
müşahhas - somut
müşavere - istişare
müşavir - danışman
müşekkel - gösterişli, iri
müşevveş - karışık
müşfik - sevecen
müşir - gösterge
müşkül - çetin, engel, güç, zor
müşkülpesent - iratçıl, titiz
müştehi - istekli
müşteki olmak - yakınmak
müşterek - bir, birlikte, ortak
müştereken - ortaklaşa
müşteri - alıcı, haridar
müşteri – alıcı
mütalaa - düşünce, görüş, müzakere
mütalaa etmek - okumak
müteaddi - geçişli
müteaddit - birçok
mütebessim - güleç
mütecaviz - saldırgan, tecavüzkâr
mütecessis - araştırıcı, meraklanan, meraklı
mütedeyyin - dindar
mütefekkir - düşünür
müteferrik - dağınık
mütegallibe - zorba
mütehammil - dayanıklı
mütehassıs - uzman
mütehavvil - değişken
mütehevvir - kızgın
mütekait - emekli
mütemadi - sürekli
mütemadiyen - devamlı
mütemekkin - yerleşik
mütemmim - tümleç
mütenakız olmak - çatışmak, çelişmek
mütenasip - uygun
mütenevvi - çeşitli, türlü
müteradif - eş anlamlı
müterakki - ileri, ilerici
müteselli olmak - avunmak
müteşebbis - teşebbüskâr
mütetebbi - araştırıcı
mütevazı - alçak gönüllü
müteveffa - ölü
mütevehhim - korkak, ödlek
müteyakkız - uyanık
müthiş - korkunç
müzaheret etmek - desteklemek
müzahir - yardımcı
müzakere - görüşme, konuşma, mütalaa
müzayaka - sıkıntı
müzd - ücret
müzebzep - karmakarışık
müzelik - eski, köhne
müzevir - haberci
müziç - sıkıcı
müzik - çalgı, musiki
müziklendirmek - süslemek
2025 Yılı Takvimi
Videolar
Galeri
Haberler
Sağlık
Faydalı Bilgiler
Osmanlı İmparatorluğu
Dörtyol - Karakese
Ülke Listesi, Ülke Telefon Kodları
LGS Taban Puanları
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Firma Rehberi
YKS Taban Puanları
Resmi Tatil Günleri
Yıllara Göre Takvimler
Takvimler
Cuma Hutbeleri
Sözlükler
Nasıl Pilot Olurum
Türkçe Kelimeler ve Anlamları
Nöbetçi Eczane Listesi
Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adres ve Telefonları
Bilim Adamları
Atasözleri ve Anlamları
Hicri Takvim
Rumi Takvim
Miladi Takvim
Kim Kimdir, Biyografi
Şehirler - İller
Sınavlar - Atamalar
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
Yerel Seçim Sonuçları
ASP, Classic Asp
Yaş Hesaplama, Kaç Yaşındayım
Dini Günler Listesi
Ramazan Bayramı Ne Zaman
Kurban Bayramı Ne Zaman
Dizi Fragmanları
Ülkeler
Okul Adres ve Telefonları
Osmanlı Sultanları
Osmanlı Tarihi
Evliyalar Ansiklopedisi
İslam Alimleri
Şiirler Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri