Sözlüğümüzde yer alan kelimeler Türk Dil Kurumu (https://sozluk.gov.tr) web sitesinden alıntıdır.
Ü Harfi İle Türkçe Kelimeler ve Anlamları ücra : Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan ücret : İş gücünün karşılığı olan para veya mal ücretlendirme : Ücretlendirmek işi ücretlendirme makinesi : Posta işlemlerinde zarfların üstüne pul yerine ücreti gösteren damga basan makine ücretlendirmek : Bir malın, bir işin ücretini, rayicini belirlemek ücretli : Ücretle çalıştırılan kimse ücretlilik : Ücretlinin yaşama biçimi ücretsiz : Bir karşılık ödemeden alınan ücretsizlik : Ücretsiz olma durumu üç : İkiden sonra gelen sayının adı
üç adım : Üç adım atlama üç adım atlama : Gelişme koşusunun verdiği hızla tek ayak üzerinde sıçrayıp aynı ayak üzerine düştükten sonra dingin bacakla bir adım atarak yine bu bacakla üçüncü sıçramayı yapmak kuralına bağlı olarak vücudu yerden koparıp üç sıçrama ile uzağa kondurma, üç adım üç aylar : Ay takviminde recep, şaban ve ramazan aylarına verilen toplu ad üç aylık : Üç ayda bir ödenen emekli aylığı üç başlı : Üç başı olan üç beş : Nicelik yönünden az üç beyaz : Un, şeker ve yağı anlatan bir söz üç bir : Zarla oynanan oyunlarda, atılan zarlardan birinin bir, öbürünün üç benekli olan yüzünün üste gelmesi, seyek üç birlik kuralı : Klasik tiyatroda yer, zaman ve konu birliğini esas alan kural üç boyutlu : Eninden ve boyundan başka derinliği de olan, üç buutlu
üç boyutlu film : Görüntüsü en ve boydan başka derinlik duygusu da uyandıran, özel gözlüklerle izlenen film üç boyutluluk : Üç boyutlu olma durumu üç buçuk : Yarım yamalak, üstünkörü üç buutlu : Üç boyutlu üç durum yasası : Toplumun Tanrı bilimi, fizikötesi ve tanıtlı olmak üzere üç durumdan geçerek geliştiğini savunan Auguste Comte yasası, üç hâl kanunu üç düzlemli : İki düzlem kesiştikten sonra üçüncü bir düzlemi eğik olarak kestiğinde ortaya çıkan (açı) üç etek : Genellikle köylü kadınlarının giydiği üç ayrı etekten oluşmuş özel bir giysi üç hâl kanunu : Üç durum yasası üç iki : Zarla oynanan oyunlarda atılan zarlardan birinin üçlü, öbürünün ikili gelmesi, sebayüdü üç katlı : Üç katı olan, tripleks
üç nokta : Tamamlanmamış cümlelerin sonuna veya başına yan yana konulan noktalama işaretinin adı (...) üç otuzunda : Çok yaşlı (kimse) üç parmaklı : Bir ayağında üç parmak bulunan (hayvan) üçayak : Fotoğraf makinesi, televizyon kameraları vb. aletlerin üzerine oturduğu üç ayaklı düzen üçbudak : İzmir'de üretilen bir tütün türü üççatal : Büyük balıkları avlamak için kullanılan ucu üç çatallı zıpkın üççeyrek : Çocuklar için yapılan keman üçer : Üç sayısının üleştirme sayı sıfatı üçer beşer : Yaklaşık üçü, beşi bir arada olarak, küme küme üçerli : Üçer üçer sıralanmış
üçgen : Üç tepe noktası, üç açısı, üç kenarı olan geometri biçimi, müselles üçgen piramit : Tabanı üçgen olan piramit üçgen prizma : Tabanı üçgen olan prizma üçgensel bölge : Üçgenin sınırladığı düzlemsel bölge üçgül : Bir tür yonca üçkâğıt : Oynatıcının el çabukluğuyla yer değiştirip kapalı olarak bıraktığı, ikisi aynı, biri değişik üç iskambil kâğıdından değişik olanını bulmaya dayanan hileli oyun üçkâğıtçı : Üçkâğıt oyunu oynatan kimse üçkâğıtçılık : Üçkâğıtçının işi üçkat : Bir kumaş örgüsünde üç ipliğin bir iplik yerine kullanılması üçleme : Üçlemek işi
üçlemek : Üçe çıkarmak üçler : Halkın inançlarına göre üç kişilik ermişler topluluğu üçler yediler kırklar : Halk inançlarında yaşayan ermişler topluluğu üçleşme : Üçleşmek işi üçleşmek : Üçe çıkmak, bir veya ikiyken üç olmak üçlü : Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles, troyka üçlü bahis : At yarışlarında aynı koşuda ilk üçü tahmin etmeye yönelik müşterek bahis oyunu üçlü ganyan : At yarışlarında aynı gün üzerine bahis konulan ve birbiri ardınca düzenlenen üç koşunun birincilerini tahmin etme biçiminde oynanan oyun üçlük : Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş üçtaş : Üç taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
üçteker : İkisi arkada, biri önde üç tekerleği olan, çocukların düşmeden binmesi için yapılmış araç üçtelli : Üç teli olan saz üçten dokuza : İslam hukukuna göre kocanın üçerli aralıklarla üç kez `boş ol` sözünü tekrarlayıp boşanma konusundaki kararlılığını göstererek karısını boşaması üçüncü : Üç sayısının sıra sıfatı, sırada ikinciden sonra gelen üçüncü ayak : Altılı ganyanda yer alan üçüncü koşu üçüncü dünya ülkeleri : Hemen hepsi eski sömürgeler olan, ulusal bağımsızlıklarını kazanmış veya bu uğurda mücadele veren Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri üçüncü kişi : Fiil çekiminde teklik ve çokluk üçüncü şahıs biçimi, gaip üçüncül : Organik bir birleşiğin formülünde öbür üç karbon atomuna bağlı olan (karbon atomu), tersiyer üçüncülük : Üçüncü olma durumu üçüncünün olmazlığı : Birinin yalanladığı, ötekinin doğruladığı iki önermeden birinin doğru olması gerektiğini, üçüncü bir ihtimalin söz konusu olmayacağını anlatan yasa
üçüz : Üçü bir arada doğan (çocuk) üçüz ünlü : Bazı dillerde bir hecede yan yana gelen üç ünlü, triftong üçüzleme : Bir dizenin hem ritmik hem anlam olarak üç ayrı öbek oluşturması üçüzlü : Üçüzleri olan (ana) üdeba : Yazarlar, edipler üfleç : Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç, hamlaç üfleme : Üflemek işi üflemek : Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek üflemeli : Üflenerek çalınan (çalgı), nefesli üflemeli çalgılar : Üflemeli sazlar
üflemeli sazlar : Üflenerek seslendirilen müzik araçları, üflemeli çalgılar, nefesli sazlar üfleniş : Üflenme işi üflenme : Üflenmek işi üflenmek : Üfleme işi yapılmak üfletme : Üfletmek işi üfletmek : Üfleme işini yaptırmak üfleyebilme : Üfleyebilmek işi üfleyebilmek : Üfleme ihtimali veya imkânı bulunmak üfleyiş : Üfleme işi üfleyiverme : Üfleyivermek işi
üfleyivermek : Aniden üflemek üfürme : Üfürmek işi üfürmek : Üflemek üfürük : Üfürülerek verilen soluk üfürükçü : Okuyup üfleyerek hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse üfürükçülük : Üfürükçünün işi üfürüm : Kalbin kanı damarlara pompalaması sırasında, zarında veya kapakçığında bulunan delik yüzünden ortaya çıkan normal dışı ses üfürüş : Üfürme işi üğrüm : Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon ülen : Ulan