Sözlüğümüzde yer alan kelimeler Türk Dil Kurumu (https://sozluk.gov.tr) web sitesinden alıntıdır.
I Harfi İle Türkçe Kelimeler ve Anlamları I : İyot elementinin simgesi ıcığı cıcığı : İçi dışı, hepsi Iğdır : Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri Iğdırlı : Iğdır ilinden olan kimse Iğdırlılık : Iğdırlı olma durumu ığıl : Yavaş akan su ığıl ığıl : Ağır ağır, yavaş yavaş ığrıp : Bir tür balık ağı, ırıp ığrıp kayığı : Beş çifte kürekli balıkçı kayığı ıh : Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses
ıhlama : Ihlamak işi ıhlamak : Hastalıktan veya yorgunluktan inler gibi `ıh` sesi çıkarmak ıhlamur : Ihlamurgillerden, kerestesi beğenilen, büyük bir gölge ağacı (Tilia) ıhlamurgiller : İki çeneklilerden, örneği ıhlamur ağacı olan bir bitki familyası ıhma : Ihmak işi ıhmak : Deve çöküp oturmak ıhtırılma : Ihtırılmak işi ıhtırılmak : Deve çöktürülerek oturtulmak ıhtırma : Ihtırmak işi ıhtırmak : Deve çöktürüp oturtmak
ıkıl ıkıl : Boğulur gibi, sıkıntı ile soluyarak ıkına sıkına : Büyük güç harcayarak, kendini zorlayarak, ıkına tıkına, ıklaya sıklaya ıkına tıkına : Ikına sıkına ıkınabilme : Ikınabilmek işi ıkınabilmek : Ikınma ihtimali veya imkânı bulunmak ıkındırma : Ikındırmak işi ıkındırmak : Ikınmasına yol açmak ıkınma : Ikınmak işi ıkınmak : Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak ıkıntı : Ikınma işi
ıklama : Iklamak işi ıklamak : Yük altında güçlükle solumak ıklaya sıklaya : Ikına sıkına ıklım tıklım : Alabildiğinden de çok, ağzına kadar, çok kalabalık bir biçimde ılgama : Ilgamak işi ılgamak : Atı dörtnala sürmek ılgar : Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması ılgarcı : Ilgarla düşman toprağına saldıran kimse ılgarlama : Ilgarlamak işi ılgarlamak : Bir ülkeye ılgarla saldırmak
Ilgaz : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri ılgım : Serap ılgım salgım : Belli belirsiz bir biçimde ılgın : Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix) ılgıncar : Kuş kirazı ılgıngiller : Örnek bitkisi ılgın olan, ayrı taç yapraklı, iki çenekli bitkiler familyası ılgıt ılgıt : Yavaş yavaş, hafif hafif (akmak, esmek) ılıca : Sıcak su çıkan yer ılıcak : Ilıkça ılık : Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak
ılıkça : Biraz ılık, ılıcak ılıkçıl : Ortalama 15 °C sıcaklıkta yaşayan bitki, mezoterm ılıklaşma : Ilıklaşmak işi ılıklaşmak : Ilık duruma gelmek ılıklaştırma : Ilıklaştırmak işi ılıklaştırmak : Ilık duruma getirmek, ılıtmak ılıklık : Ilık olma durumu ılım : İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal ılım ılım : Sıcak, içten ılıma : Ilımak işi
ılımak : Ilınmak ılıman : Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim), mutedil ılıman kuşak : Yıllık sıcaklık ortalamalarının 20 ºC'nin altında ve sıcaklık farklarının belirgin olduğu, dört mevsimin yaşandığı bir iklim türü ılımanlık : Ilıman olma durumu ılımlı : Düşünce, iş vb.nde aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli ılımlılık : Ilımlı olma durumu, mutedillik ılındırma : Ilındırmak işi ılındırmak : Ilık duruma getirmek ılınma : Ilınmak işi ılınmak : Ilık duruma gelmek, ılımak
ılıştırma : Ilıştırmak işi ılıştırmak : Sıcak suya soğuk veya soğuğa sıcak su katarak ılık duruma getirmek ılıtma : Ilıtmak işi ılıtmak : Ilık duruma getirmek ıltar : Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir ımızganma : Imızganmak işi ımızganmak : Uyku ile uyanıklık arası bir durumda bulunmak, uyuklamak In : İndiyum elementinin simgesi ıncalız : Turşusu yapılan bir tür küçük yaban soğanı ıpıl ıpıl : Pırıl pırıl
ıpıslak : Çok ıslak, her yanı ıslak ıpıssız : Çok ıssız, ıssız ıpıssızlık : Ipıssız olma durumu Ir : İridyum elementinin simgesi ıra : Karakter ırak : Uzak ırakça : Biraz uzak, uzak gibi ırakgörür : Teleskop ıraklaşma : Iraklaşmak işi ıraklaşmak : Uzaklaşmak
Iraklı : Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse ıraklık : Uzaklık ıraksak : Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler) ıraksak mercek : Üzerine düşen birbirine paralel ışınları yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran mercek ıraksama : Iraksamak işi, istibat ıraksamak : Bir şeyin gerçekleşmesini uzak görmek, olacağına pek inanmamak, istibat etmek ıraksınma : Iraksınmak durumu ıraksınmak : Uzak bulmak ıralama : Iralamak işi ıralamak : Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek